Erdoğan kampanya başlattı, 7 aylık maaşını bağışladı
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası başlatıldığını açıklayarak, "Biz bize yeteriz Türkiyem diyerek başlattığımız bu kampanya için yardım hesapları açıldı. Kampanyayı, şahsım olarak, 7 aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum.
TC
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası başlatıldığını açıklayarak,
"Biz bize yeteriz Türkiyem diyerek başlattığımız bu kampanya için
yardım hesapları açıldı. Kampanyayı, şahsım olarak, 7 aylık maaşımı
bağışlayarak açıyorum. Bakan arkadaşlarımız da, aynı şekilde maaşlarını
kampanyaya bağışlama kararı aldılar." dedi.
TC
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Salgının
ilk günlerinden itibaren, Sağlık Bakanlığımız bünyesinde oluşturduğumuz Bilim
Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda, sağlık tedbirlerini eksiksiz hayata
geçiyoruz. Sağlık altyapımız, gerek personel, gerek ilaç ve malzeme, gerekse
yoğun bakım yatağı açısından, hamdolsun, diğer ülkelere göre oldukça iyi
durumdadır. Maskeden tanı kitine ve bağışıklık sistemini güçlendirici kimi
ilaçlara kadar hemen her ihtiyacımızı kendimiz karşılayabiliyoruz.
Şu
ana kadar hastanelerimiz ile diğer sağlık birimlerimize, 24 milyon cerrahi
maske, 3 milyonun üzerinde N-95 maske, bir milyonun üzerinde koruyucu tulum,
181 binin üzerinde koruyucu gözlük dağıttık. Bu malzemelerin üretimlerini daha
da artırma imkanına sahibiz. Mevcut hastanelerimizi güçlendirme yanında, yeni hastanelerimizi
de süratle hizmete açıyoruz. Gerçekten çok modern bir sağlık tesisi olan, Şehir
Hastanesi standartlarındaki 600 yataklı Okmeydanı Hastanemiz bugün itibariyle
hizmet vermeye başladı.
Yine
Şehir Hastanesi statüsündeki 1.150 yatak kapasiteli Kartal Hastanemizi de bir
süre önce hizmete sunmuştuk. İkitelli Şehir Hastanemizi ise, 520’si yoğun bakım
olmak üzere 2 bin 682 yatak kapasitesiyle Mayıs ayında hizmete açmayı
planlıyoruz. Ülkemizin en modern hastanelerinden biri olacak 1.000 yataklı
Göztepe Şehir Hastanemizin inşasında da sona yaklaştık, inşallah onu da Eylül
ayında hizmete alacağız. Böylece Türkiye, sağlık altyapısında zaten güçlü olan yerini,
daha da sağlamlaştırmış olmaktadır. KOVİD-19 hastalığı sürecinde
tedbirlerimizi, hamdolsun, pek çok ülkeden daha erken aldık ve hayata geçirdik.
Aşama aşama ilave tedbirleri de yürürlüğe sokuyoruz.
Gıda
konusunda da herhangi bir sıkıntımız yok. Ülkemiz, tüm temel gıda maddelerini
kendisi ürettiği için, hem stoklarımız, hem de tedarik zincirlerimizin
işleyişi, ihtiyacımızı karşılayacak düzeydedir. Kamu güvenliği konusunda ise
milletimizin dirayetli tutumu ve emniyet birimlerimizin gayretleri neticesinde,
kayda değer bir sıkıntı yaşamıyoruz. Bu vesileyle, tüm sağlık görevlilerimize,
güvenlik güçlerimize, gıda ve ihtiyaç malzemelerinin halkımıza ulaştırılmasını
sağlayan esnafımıza, üretimi devam ettiren sanayicimize ve işçilerimize
şükranlarımı sunuyorum.
Aziz
Milletim… Türkiye, Avrupa ve Amerika’ya kıyasla, bu hastalığın yayılmasının
üstesinden gelmeye en yakın ülkelerden biridir. Vatandaşlarımızın, her geçen
gün daha bilinçli bir şekilde tedbirlere uyduğunu görüyoruz. Salgın sürecinde
en önemli hususlardan biri sağlık sistemimizi ayakta tutmaktır.
Sağlık
kuruluşlarımızın personel ve araç-gereç imkanlarını ne kadar yüksek oranda
KOVİD-19 hastalığı ile mücadeleye tahsis edersek, salgınla o derece etkili
şekilde baş edebiliriz. Ayrıca, bu tür durumlarda sağlık kuruluşları salgın
merkezi haline dönüşebiliyor. Bunun için vatandaşlarımızın, gerçekten acil
olmayan durumlar dışında hastaneye gitmemelerini hassaten rica ediyorum.
Okullarda uzaktan eğitime geçerek, kamuda ve özel sektörde evden çalışma
yöntemini devreye alarak, yaşlılarımıza özel ihtimam göstererek, sokaktaki
hareketliliği büyük ölçüde azalttık. İnsanların toplu olarak bulunduğu tüm
mekanların faaliyetlerine ara vermesi de, evde kalma çağrımızın hayata
geçmesine önemli katkı sağladı.
Son
olarak, kara, hava ve deniz yollarıyla yapılan şehirlerarası ulaşımı
sınırlandırdık. Gerekirse, şehiriçi ulaşımda da benzer yöntemleri devreye
sokabiliriz. Günlük test sayısını 10 bine ulaştırdık. Tespit yapılan kişi,
hastalık belirlenen vaka, vefat ve taburcu rakamlarımızı, şeffaf bir şekilde
her gün milletimizle paylaşıyoruz. Virüsün yayılmasını önlemek için her yola
başvurmakta kararlıyız. Halihazırda ülke genelinde köy ve mahalle statüsündeki
41 yerleşim birimimiz karantina altındadır. Benzer örneklerin yaygınlaşmasının
önüne geçmenin tek yolu, her birimizin kendi karantinasını kendi uygulamasıdır.
Burada en önemli hassasiyetimiz, temel ihtiyaç maddelerinin arzında sürekliliği
sağlamak ve ihracatı desteklemek için üretimin kesintisiz sürmesini temin
etmektir. Türkiye, her hal ve şart altında üretime devam etmek, çarklarının
dönmesini sağlamak zorunda olan bir ülkedir.
Ülkemizdeki
tüm kalkınma ajanslarının, bu hastalıkla mücadele için yapacakları yenilikçi
çalışmalara destek vereceğiz. Sağlığımız ve güvenliğimiz için gereken her türlü
tedbiri alarak, bu doğrultuda yolumuza devam edeceğiz. İşi olmayan, zorunluluğu
bulunmayan vatandaşlarımız gönüllü karantina ile kendilerini ne kadar evde
tutarlarsa, hayatımızın normale dönme süreci o kadar kısalacaktır. Temizlik ve
mesafe kurallarına riayet edilmesi, hastalığın kırılma zincirine çok önemli katkı
yapacaktır. Nice sıkıntıyı birlikte göğüslediğimiz, nice mücadeleyi birlikte
yürüttüğümüz milletimizle ele ele vererek, Rabbimizin yardım ve inayetiyle
inşallah bu musibetin de üstesinden geleceğiz. Yeter ki kurallara uyalım,
tedbiri elden bırakmayalım, başaracağımıza inanalım. Hiçbir virüs bizim
birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden daha güçlü değildir.
Hiçbir
hastalık önümüzdeki aydınlık yarınların önüne geçemez. Hiçbir tehdit bizi
hedeflerimize vazgeçiremez. Çünkü biz Türkiye’yiz. Çünkü biz Türk Milletiyiz.
Aziz
Milletim… Medeniyetimiz ve kültürümüz, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma üzerine
kuruludur. Devlet olarak, açıkladığımız ekonomik ve sosyal destek paketleriyle,
her kesimden insanımızın yanında olduğumuzu gösterdik, göstermeye devam
ediyoruz. İstihdamın sürmesini sağlamak için, esnafımıza, sanatkarımıza, küçük
ve orta ölçekli işletmelerimize, ihracatçılarımıza pek çok erteleme ve destek
düzenlenmesini hayata geçirdik. Ülkemizdeki 2 milyondan fazla vergi
mükellefinin 54 milyar lirayı bulan muhtasar, KDV ve pirim ödemelerini 6 ay
süreyle erteledik. Nakit akışı bozulan KOBİ’ler ve diğer firmalara, mevcut
kredilerinin 6 aya kadarı ödemesiz olmak üzere, 12 aya kadar ilave süre
tanınmasını sağladık.
Sektör
ayrımı gözetmeksizin tüm kurumsal ve ticari firmalara işletme sermayesi desteği
için 6 ayı ödemesiz 36 ay vadeli ve yıllık yüzde 7,5 maliyetli kredi imkanı
getirdik. Esnaflarımızın hem Nisan, Mayıs, Haziran ayı ödemelerini faizsiz
öteledik, hem de yüzde 4,5 maliyetli 36 aya kadar vadeli bir kredi paketini
hayata geçirdik. Personel maaşlarını kamu bankalarından ödeyen firmalara,
istihdamı azaltmamaları şartıyla, önümüzdeki 3 aylık personel gideri kadar
ilave likit sağladık. Kredi Garanti Fonunun limitini 50 bin liraya ve toplam
kapasitesini de 850 bin kredi talebini karşılayacak şekilde 450 milyar liraya
yükselttik.
Reeskont
kredilerinin geri ödemelerini 90 gün daha uzatarak 50 milyar liralık bir
kaynağı ihracatçılarımızın kullanımına sunduk. Sosyal yardım programlarımızda
kayıtlı 2 milyon haneye biner lira nakit yardımı yapıyoruz. Kısa çalışma
ödeneğin şartlarını kolaylaştırdık. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya
yükselttik. Emeklilerimizin bayram ikramiyesini öne çektik. Asgari ücret
desteğini yaygınlaştırdık. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın
ödeneklerini artırdık.
Yükseköğrenim
yurtlarında kalan öğrencilerden, Mart ayında yurtta kalmadıkları günlerin
ücretlerini iade ediyor, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için de ücret
almıyoruz. Öğrencilerimizin kredi ve burs ödemelerinde de herhangi bir kesinti
yapmıyoruz. Yine öğrencilerimizin kredi geri ödemeleri, Nisan, Mayıs ve Haziran
ayı için ilave bir maliyet yansıtılmadan ertelenebilecek. Halen 41 ilimizdeki
yükseköğrenim yurtlarımızda, yurt dışından gelen 21 bin 500 vatandaşımızı 14
günlük karantina kuralına göre misafir ediyoruz. İlk ve orta öğrenimdeki
öğrencilerimize 8 CİGABAYT’a kadar ücretsiz internet imkanı getirdik.
Yaşadığımız
dönemin kahramanları olan sağlıkçılarımıza, 6 milyar liralık ilave bir destekle
performans ödemelerini en üst tavandan yapıyoruz. Yine sağlıkçılarımızın her
birine, TÜRKSAT üzerinden 100’er CİGABAYT ücretsiz internet kotası veriyoruz.
Çiftçilerimize destek olmak için 2020 yılı tarımsal desteklerinin yarıya
yakınını bugüne kadar ödedik.
Hububat
ve sebze başta olmak üzere hemen tüm tarım ürünlerinin üretiminde kendi
kendimize yeterlilik oranımız yüzde 100’ün üzerindedir. Bu dönemde yoğun talebi
olan bakliyat, makarna, temizlik malzemesi, yağ gibi ürünlerin üretimlerinde 3
katına varan artışlar sağladık. Gerekirse bu kapasiteleri çok daha fazla
artırma imkanına sahibiz. Velhasıl aldığımız her tedbirle, devletimizin
vatandaşının yanında olduğunu gösterdik. Sivil toplum kuruluşlarımızın da,
imkanları çerçevesinde ihtiyaç sahiplerine destek olmaya çalıştığını biliyoruz.
Bu konuda da devletin öncülük etmesi gerektiğini gördüğümüz için MİLLİ
DAYANIŞMA KAMPANYASI başlatıyoruz. “BİZ BİZE YETERİZ TÜRKİYEM” diyerek
başlattığımız bu kampanya için, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız
tarafından, şu anda bilgileri ekranda gözüken bir yardım hesabı açıldı. Ayrıca,
yine ekranda gözüken kısa mesaj numaraları üzerinden de bağış yapılabilecek.
Amacımız, yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere, alınan
tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlarımıza ilave destek
sağlamaktır. Her ilimizde ve ilçemizde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakıflarımız aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızı belirleyip, bu
yardımları kendilerine sunacağız. Gerekirse muhtarlıklarımızı da devreye alarak,
kampanyada toplanan paraların en doğru şekilde yerine ulaşmasını temin
edeceğiz. Kampanyayı, şahsım olarak, yedi aylık maaşımı bağışlayarak açıyorum.
Biraz önceki toplantımızda bakan arkadaşlarımız da, aynı şekilde maaşlarını
kampanyaya bağışlama kararı aldılar.