banner26

Yüzyılın tatlı zehri: Trans yağ

banner47

Uzmanlar, hazır yiyeceklerden unlu mamullere, patates kızartmasından gofret ve çikolataya kadar çok geniş bir yelpazede kullanılan trans yağların, koroner kalp hastalığı ve inme riskini artırmasının yanında, tip 2 diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom, obezite ve kanser gibi birçok hastalığa da davetiye çıkardığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, trans yağlar dünyada her yıl yaklaşık 550 bin kişinin kardiyovasküler kaynaklı nedenler dolayısıyla ölümüne neden olurken, sayısız hastalığın da görülme sıklığını artırıyor.

banner57
Sağlık 01.01.2019, 12:05 01.01.2019, 12:05
53
Yüzyılın tatlı zehri: Trans yağ
banner52
banner32

Uzmanlar, hazır yiyeceklerden unlu mamullere, patates
kızartmasından gofret ve çikolataya kadar çok geniş bir yelpazede kullanılan
trans yağların, koroner kalp hastalığı ve inme riskini artırmasının yanında,
tip 2 diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom, obezite ve kanser gibi
birçok hastalığa da davetiye çıkardığını belirtti.





Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, trans yağlar
dünyada her yıl yaklaşık 550 bin kişinin kardiyovasküler kaynaklı nedenler
dolayısıyla ölümüne neden olurken, sayısız hastalığın da görülme sıklığını
artırıyor.





Uzmanlar, trans yağların halk sağlığı sorunu olarak da
değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerken, bu yağların zararlı
etkilerinden korunabilmek için mümkün olduğunca az alınması gerektiğine işaret
ediyor.





Dünyada ilk olarak 2003'te Danimarka'nın yapay trans yağ
kullanımına sınır getirdiğine dikkati çeken uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün,
2023'e kadar trans yağların gıda zincirinden tamamen kaldırılması için çağrıda
bulunmasını da önemli bir adım olarak görüyor.





Türkiye'de de kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere
birçok sağlık sorunundan korunmak için yapay trans yağların kullanımının
azaltılması amacıyla çeşitli çalışmalar yürütülüyor.





Bu kapsamda Türk Kardiyoloji ve Sağlığa Evet dernekleri iş
birliğinde, trans yağlar ve sağlığa olumsuz etkileri noktasında farkındalık
oluşturmak amacıyla "Trans Yağ Projesi" başlatıldı. Projeyle trans
yağ konusunda halkı bilinçlendirmek, karar vericilere kanıta dayalı öneriler
sunmak ve mevzuat talep etmek hedefleniyor.





"BAZI SÜPERMARKET ÜRÜNLERİ YÜKSEK ORANDA TRANS YAĞ
İÇERİYOR"





Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türk
Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ)
Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç.
Dr. Ayça Boyacı, trans yağın bir çeşit doymamış yağ asidi olduğunu ve doğal
yolla oluşan ya da endüstriyel olarak üretilen yağlar olarak iki gruba
ayrıldığını söyledi.





Doç. Dr. Boyacı, doğal trans yağların et ve süt ürünleri
gibi hayvansal gıdalarda az miktarda bulunduğunu, yapay olanların ise bitkisel
sıvı yağlara hidrojen eklenerek elde edildiğini, bu yolla da yağın raf ömrü ve
tekrar ısıtılmaya karşı toleransı artırılarak ticari cazibe kazanacak şekilde
katılaştırıldığını aktardı.





Boyacı, günlük yaşamda tüketilen pek çok ürünün yapay trans
yağları içerdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:





"Hazır yiyecek tarzı ürünler, unlu mamuller, patates
kızartması, mücverler, tavuk nugget ve bazı kebaplar gibi kızarmış
yiyeceklerle, mikrodalga fırına verilmeye hazır patlamış mısır, bazı bisküvi,
gofret ve unlu mamuller, yağ ve sıvı yağlar gibi bazı süpermarket ürünleri
yüksek oranda trans yağ içermektedir. Zararlı olduğu bilinen bu ürünleri
toplumda esas olarak genç yetişkinler, üniversite öğrencileri, çocuklar ve
düşük gelire sahip aileler tüketmektedir. Yapay trans yağlar kanda kötü
kolesterol dediğimiz LDL kolesterol ve trigliserid düzeylerini ve buna bağlı
olarak da koroner kalp hastalığı ve inme riskini arttırır. Ayrıca tip 2
diyabet, insülin direnci, metabolik sendrom, kilo alımı ve obezite, meme,
pankreas, kolon, prostat gibi bazı kanserler, cinsel işlev bozuklukları ve
kısırlık, erken doğum, gebelik hipertansiyonu, bebekte görme ve sinir sitemi
gelişiminde bozukluklar, alzaymır gibi bazı sinir sistemi hastalıkları ve
çocuklarda saman nezlesi, atopik dermatit, alerjik astım, egzema gibi alerjik
hastalıkların riskini de arttırmaktadır."





Doç. Dr. Boyacı, yapay trans yağların zararlı etkilerinden
korunabilmek için mümkün olduğunca az alınmasının önerildiğine dikkati çekerek,
dünyada ilk olarak 2003'te Danimarka'nın yapay trans yağ kullanımına sınır
getirdiğini aktardı.





Ayrıca, 2018'de Amerika ve Kanada'da trans yağlara sınırlama
getirildiğini vurgulayan Boyacı, "AB komisyonu da yakın zamanda trans yağ
kısıtlaması için taslak metin hazırlamış ve parlamentoya sunmuştur. Taslak,
2021'e kadar trans yağ kısıtlamasının tamamlanmasını hükme bağlamaktadır.
Ülkemizde de en önemli ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıklarından
korunmak, sağlıklı ve uzun ömürlü nesiller yetiştirebilmek için zararlı
etkileri bilinen yapay trans yağların diyette mümkün olduğunca azaltılması ve
üst sınırın dünyadaki örneklere benzer şekilde yasal bir çerçeveyle
belirlenmesi hedefimizdir." şeklinde konuştu.





"HİPERLİPİDEMİNİN ÖNLENMESİ KORONER KALP HASTALIĞI
RİSKİNİ AZALTIYOR"





SBÜ Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zafer Işılak da kan yağları üzerine yapılan
kapsamlı araştırmalara göre, hiperlipideminin önlenmesinin koroner kalp
hastalığı riskini azalttığını ifade etti.





Sağlıklı bir beslenme için diyet içeriğinde faydalı doymamış
yağların bulunmasının, doymuş yağ olarak adlandırılan trans yağlardan uzak
durulmasının tavsiye edildiğine dikkati çeken Işılak, şunları kaydetti:





"Endüstriyel trans yağlar yaygın kullanımıyla, kanda
yağların taşınmasında rol alan LDL seviyelerini artırmaktadır. Bu yağlar LDL
yapısını bozarak, küçük yoğun LDL oluşmasına yol açmakta, ayrıca iyi huylu
kolesterol olan HDL seviyelerini azaltmaktadır. Trans yağlarla yapılan beslenme
neticesinde vücutta sistemik enflamasyon dediğimiz kronik, düşük seviyeli yangı
durumu ortaya çıkarmaktadır. Bu durum vücuttaki tüm damarların iç yüzeyini
kaplayan, salgıladığı birtakım düzenleyici biyokimyasal maddelerle damarın
fonksiyonel olarak düzgün çalışmasını sağlayan endotel adı verilen hücrelerin
yapısının bozulmasına neden olmaktadır. Ayrıca, hem damar tıkanıklığına zemin
hazırlamakta hem de bunun ilerlemesine yol açmaktadır."





"TRANS YAĞLAR YERİNE TEKLİ DOYMAMIŞ VEYA ÇOKLU DOYMAMIŞ
YAĞ"





Dünyada trans yağın kullanımının sınırlandırılması
noktasında yaşanan gelişmelere de değinen Doç. Dr. Işılak, konuşmasını şöyle
sürdürdü:





"Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, yalnızca trans yağlar her
yıl tüm dünyada 550 bine yakın insanın kardiyovasküler nedenli ölümüne sebep
olmaktadır. Büyük çaplı iki bilimsel çalışmada total enerji ihtiyacının yüzde
2'den fazlasının trans yağlardan karşılanması durumunda koroner kalp hastalığı
ve kalp krizine bağlı ölümler yüzde 23 oranında artmaktadır. Tüm bu bilimsel
veriler nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü, tüm dünya ülkelerine 2023'e kadar trans
yağ içeren toksik besin maddelerinin kullanımın etkili bir şekilde ortadan
kaldırılması için çağrıda bulunmuştur. Endüstriyel trans yağlar enerji kaynağı
olmalarının dışında faydalı bir besin öğesi olduğu yönünde bir kanıt
saptanmamıştır. Beslenme içeriğindeki endüstriyel trans yağların alternatif yağ
kaynaklarıyla değiştirilmesinin koroner kalp hastalığı riskini azaltmakta
olduğu ve bu konuda en büyük ilerlemenin endüstriyel trans yağlar yerine tekli
doymamış veya çoklu doymamış yağlar ile değiştirilmesi olduğu
bulunmuştur."





Işılak, Sağlık Bakanlığı'na bağlı bilim kurulunca bu konuda
rehber hazırlandığını, rehbere göre, ambalajında ya da etiketinde "trans
yağ asidi yoktur ibaresi" bulunmayan ürünlerin reklamının yapılmayacağı
kuralının getirildiğini aktardı.





Doç. Dr. Işılak, "Kalp hastalığı riskini azaltmak için
konunun bir halk sağlığı problemi olarak ele alınması, özellikle çocuklar, genç
erkekler, üniversite örgencileri ve düşük ekonomik gelir düzeyindeki geniş
toplulukların trans yağların zararları açısından bilgilendirilmeleridir. Konu
hakkında toplumsal farkındalığın arttırılması, endüstriyel trans yağ içeren
ambalajlı hazır gıda tüketiminin azaltılması, bu tür ürünlerin içeriklerindeki
trans yağ oranlarının etiketlerinden kontrol edilmesi, endüstri tarafından
üretilen ürünlerdeki trans yağların, tekli doymamış veya çoklu doymamış
yağlarla değiştirilmesi, gereksiz kalori alımının azaltılması, doğal beslenmeye
önem verilmesi, egzersizin artırılması önem arzetmektedir." ifadelerini
kullanarak, sözlerini tamamladı.


banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?