TC Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, adada iki devletli çözüm dışında bir çözüm yolu olmadığını işaret etti ve Rum tarafının silahlanma ile yaptığı tehdit faaliyetlerine de karşı gereken tedbirleri almaya devam edeceklerini ifade etti
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul’da düzenlenen “Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yılı Paneli”ne katılarak konuşma yaptı.
Kıbrıs, Yunanistan ve Ege-Doğu Akdeniz Araştırma Merkezi organizesinde yapılan panelin açılışında, Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de yer aldı.
Güler, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı nedeniyle düzenlenen panele katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, panelin, Kıbrıs Türk halkının haklı davasına katkı sağlayacağına inanç belitti.
Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, adada kalıcı ve adil bir çözüm için iki devletli çözüm dışında bir çözüm yolu olmadığını işaret etti, uluslararası camiaya, Kıbrıs’ta tek taraflı değil, çözüm odaklı iki tarafa da eşit davranması çağrısı yaptı.
Güler, Kıbrıs’taki anlaşmazlıkların, Rumların Kıbrıs Türk halkının haklarını gasp etmesinden kaynaklı olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının tüm saldırılara karşı varlığını destansı bir şekilde bağımsızlığından ödün vermeden koruduğunu ifade eden Güler, Türkiye Cumhuriyeti'nin de hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmadığını, omuz omuza mücadele verdiğini söyledi.
Barış Harekatı'nın adaya barış huzur güvenlik getirdiğini vurgulayan Güler, harekatın, Türk askeri tarihinde en kapsamlı harekat olduğunu, o yüzden müstesna bir yeri bulunulduğunu kaydetti.
Türkiye’nin garantör ülke olarak iki aşamada gerçekleştirdiği Barış Harekatı'nın, Türk ordusunun kabiliyet ve kahramanlığını altın harflerle tarihe yazdırdığını belirten Güler, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı'nın da adada barış ve huzurun güveni olduğunu söyledi.
Adada kan ve acı yoksa bu sayede olduğunu ifade eden Güler, Kıbrıs’ın stratejik konumunun da Türkiye açısından önemli olduğunu belirtti.
Kıbrıs’ın sorun değil mili dava olduğuna da vurgu yapan Güler, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesinde Türkiye’nin o günden bugüne her türlü desteği verdiğini ve vermeye devam edeceğini kaydetti.
Harekat sonrası federe devlet ve sonrasında bağımsız KKTC’nin kurulduğunu belirten Güler, Kıbrıs Türkü'nün azim ve kararlılığını her zaman desteklediklerini ifade etti.
Türkiye ve Kıbrıs Türkü'nün her zaman çözüme olumlu yanaştığını ama Rum anlaşmazlığının çözümsüzlüğü getirdiğini belirten Güler, Rumların kendini adanın tek sahibi ve Kıbrıs Türk halkını azınlık gördüğü sürece müzakerelerin başarılı olamayacağına dikkat çekti.
"TEK KESİN ÇÖZÜM, KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMEN EŞİTLİĞİ, ULUSLARARASI EŞİT STATÜSÜ VE DEVLETİNİN TANINMASI"
Kıbrıs Türk halkının hakları gözardı edildiği sürece ve denenmiş çözümsüz kalan girişimlerin sonuç getirmeyeceğinin ortada olduğunu işaret eden Güler, tek kesin çözümün, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği, uluslararası eşit statüsü ve devletinin tanınması olduğunu söyledi.
Adada kalıcı ve adil bir çözüm için iki devletli çözüm dışında bir çözüm yolu olmadığını işaret eden Güler, uluslararası camiaya, Kıbrıs’ta tek taraflı değil çözüm odaklı iki tarafa da eşit davranması çağrısı yaptı.
Rum tarafının silahlanma ile yaptığı tehdit faaliyetlerine karşı gereken tedbirleri almaya devam edeceklerini ifade eden Güler, “Kıbrıs Türk halkının güvenliği huzuru için tedbirler almaya devam edeceğiz” dedi.
Pile yolunda yapılan çalışmalar ve yaşanan huzursuzluklara da işaret eden Güler, burada da haksız yaklaşım olduğunu kaydetti ve yapılan çalışmaları anlattı, BM’den saygı göstermesini beklediklerini söyledi.
Yaşar Güler, BM’nin KKTC tarafıyla da anlaşma yapması gereğini dile getirerek, adada İki halk iki devlet bulunduğunu ve adada çözüm zemininin bu gerçek üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
Çözümün iki devlet zemini üzerine tesis edilmesi, KKTC devletinin tanınmasının adil kalıcı çözümü getireceğine inanç belirten Yaşar Güler, Cumhurbaşkanı Tatar’a destek verdi, Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman KKTC ve Kıbrıs Türk halkının yanında olduklarını söyledi.
Güler, tek millet iki devlet olarak KKTC’nin geleceğe yönelik gelişmesi için desteğe devam edeceklerini belirterek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölgesinde ve dünyada gelişen bir ülke olarak Kıbrıs Türk halkının haklarını koruma noktasında her zamankinden daha güçlü olduğuna işaret etti.