Özersay: Çalmadan da çırpmadan da hükümet olup hükümette kalınabileceğini gönül rahatlığıyla söylüyorum
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, “Çalmadan da çırpmadan da hükümet olup hükümette kalınabileceğini gönül rahatlığıyla söylüyorum” dedi. Özersay, HP’nin “Adım adım geleceğe" adlı 1’inci Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, HP’nin miras alınan veya başka partiden kopmalarla kurulmadığını, küçük küçük taşların üst üste konmasıyla kurulduğunu, bu nedenle sonsuza kadar yaşatılması gerektiğini ifade etti.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, “Çalmadan da çırpmadan da hükümet olup hükümette kalınabileceğini gönül rahatlığıyla söylüyorum” dedi.
Özersay, HP’nin “Adım adım geleceğe" adlı 1’inci Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, HP’nin miras alınan veya başka partiden kopmalarla kurulmadığını, küçük küçük taşların üst üste konmasıyla kurulduğunu, bu nedenle sonsuza kadar yaşatılması gerektiğini ifade etti.
HP’nin seçimelerde kazanamaz iddialarıyla seçmenlerin partiye oy vermekten uzaklaştırıldığını kaydeden Özersay, seçim sonuçlarını başarı olarak görmediklerini, ardından gelişen süreçte, dokuz milletvekili ile HP olarak topluma verilen sözleri yerine getirip getiremeyeceklerini sorguladıklarını anlattı.
Özersay, toplumun yararını önde tutan, şeffaf, hesap verebilen bir yapı, hesap soran bir sistem kurmak, demokratik, laik, hukukun üstünlüğünü, sosyal adaleti esas alan, yolsuzluğun üzerine yürüyen bir ülke için yola çıktıklarını bildirdi.
Koalisyon ortaklığı kararının hiç kolay olmadığını ifade eden Özersay, Bakanlar Kurulu kararlarının hukuksuz sayıldığı bir döneminin ardından, vatandaşlıkların havada uçuştuğu, T izinlerinin partililere dağıtıldığı, hukuksuzluk tespitlerinin yapıldığı, her bakanın kendi seçim bölgesine yatırım yaptığı, mal beyanlarının denetlenmediği, yolsuzluk dosyalarının nerde olduğunun bilinmediği, kırsal kesim arazilerinin partililere dağıtıldığı bir dönemin ardından koalisyon hükümetinde yer alma kararı aldıklarını kaydetti.
Koalisyonda yer alan partilerin hedeflerinin örtüştüğü oranda koalisyon ortaklığının ilerleyebileceğini ifade eden Özersay, koalisyon görüşmelerinde bet ofislerinin kapatılmasını, siyasi partilere katkının azaltılmasını, bakanların birinci derece akrabalarına devlete mal ve hizmet satmamasını talep ettiklerini, bu duruşlarının değişmediğini belirtti.
“BÖLGECİLİK KALKMIŞTIR”
Yeni müşavir yaratılmamasını engelleyecek yasanın geçmesine öncülük ettiklerini, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılabileceğini gösterdiklerini, imar planı için adımı attıklarını, vekillerin mal beyanlarını denetleyebilen, yolsuzluk dosyalarını sonuca götürebilecek, yasadışı T izni verilmesini engellediklerini; CAS ve Şeker Sigorta ile ilgili hukuksuzlukları gösteren raporlar hazırlatabildiklerini, bet ve casinolardan ek vergi alınabildiğini, hanehalkına yardım kaleminin iade edilebildiğini gösterdiklerini, bölgecilik yapılmadığını, ulaştırma bakanının bölgeler arası ayırım yapmadan icraat yaptığını gösterdiklerini kaydeden Özersay, “Bölgecilik temelinde icraat kalkmıştır diyebiliyorum” dedi.
Özersay, “Çalmadan da çırpmadan da hükümet olup hükümette kalınabileceğini gönül rahatlığıyla söylüyorum” dedi.
“ÖZELEŞTİRİ YAPILMASI GEREKİR”
Bunların yeterli olmadığını belirten Özersay, HP’nin hata ve eksiklerinin de olduğunu, özeleştiri yapması gerektiğini, toplumsal dönüşümü gerçekleştirmenin kendi kendini sorgulamaktan geçtiğini söyledi.
Sadece kendini düşünen bir yapının genele yayıldığını, bunun üzerine gidebilmenin yolunun kendi kendini sorgulamaktan geçtiğini, bu nedenle HP’nin de özeleştiri yapması gerektiğini ifade eden Özersay, araya birini sokarak işini halletme konusunu halen çözemediklerini, bir takım mekanizmalar geliştirdiklerini, ancak henüz bu konuda başarılı olamadıklarını kaydetti.
“SOSYAL ADALETİ SAĞLAMA YOLUNDA İSTEDİĞİMİZ KADAR YOL ALAMADIK”
Denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesinde istedikleri oranda başarılı olamadıklarını, geçiş noktalarında geçişleri kolaylaştırmayı başaramadıklarını kaydeden Özersay, vicdanını en çok sızlatanın da “sosyal adaleti” sağlama konusunda yeterli yol alamamaları olduğunu, kamu çalışanları ile özel sektör çalışanları arasındaki gelir dengesizliğini gideremediklerini söyledi.
Özersay, başarısız oldukları bir konunun da, başardıklarını anlatmayı başaramamaları olduğunu ifade etti.
Türkiye’de bazı politikalarla hem fikir olmadıklarını, ancak Türkiye veya herhangi bir ülkeye düşmanlık siyasetini doğru bulmadıklarını kaydeden Özersay, bu alanda son dönemde bir artış olduğunu gözlemlediklerini, ötekileştirme söylemlerini doğru bulmadıklarını belirtti.
“EŞİTLER ARASINDA BİR İLİŞKİ”
Türkiye’nin, Kıbrıs Türkü’nün her zaman yanında duran tek ülke olduğunu ifade eden Özersay, parti olarak, Türkiye ile yakın işbirliğini, eşitler arasında ilişkiyi esas alan, pragmatik bir yaklaşım benimsediklerini anlattı.
“Ne statükoya ne de başkalarının iradesine mahkum olmak istemiyoruz” diyen Özersay, farklı görüşlerden kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini, önemli olanın Kıbrıs Türkü’nün kendi içinde ortak vizyona sahip olması gerektiğini ifade etti.
“Kıbrıs konusunda paradigma değişikliğine ihtiyaç vardır” diyen Özersay, federal çözümün içeriği konusunda tartışmanın 50 yıldır devam ettiğini, federal ortaklığın yönetim ve zenginliği paylaşmak anlamına geldiğini, Kıbrıs Rum tarafının herhangi bir biçimde yönetim veya zenginliği paylaşmaya hazır olmadığının görüldüğünü söyledi.
“RUM TARAFI PAYLAŞMAYA GİDEREK DAHA ÇOK UZAKLAŞMAKTA”
Siyasi eşitlik ve doğal gaz konusunda Kıbrıs Rum tarafının yaptığı açıklamaların “Paylaşmaya giderek daha da uzaklaşmakta olduğunu” ortaya koyduğunu ifade eden Özersay, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin İsviçre’deki görüşmelerin ardından yeni fikirler gerektiğini söylediğini, bunun bir fırsat penceresi olduğunu, bu tartışmanın 2004’de yer alan referandum sonrasında yapılması gerektiğini kaydetti.
“İŞBİRLİĞİNE DAYALI ORTAKLIK MODELİ...”
Kıbrıs Rum tarafının, yeni fikirlerden bahsetmeye başladığını, ortak vizyon için önümüzdeki dönemin çok önemli olduğunu ifade eden Özersay, işbirliğine dayalı ortaklık modelleriyle geleceğe daha güvenli yürünebileceğini söyledi.
Federasyona karşı olmadıklarını, ancak federal ortaklık için temel unsur ve şartlar bulunmadığı için bir başka ortaklık modelinin konuşulması gerektiğini söylediklerini kaydeden Özersay, “İşbirliğine dayalı otaklık modelleri ile aşağıdan yukarıya güven tesis ederek, geleceğe daha gerçekçi bir şekilde yürüyebileceğimizi söyledik” dedi.
Avrupa Birliği’nin kömür - çelik işbirliği ile başladığına işaret eden Özersay, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının işbirliğine dayalı ortaklık modellerine engel olmadığını, tarafların bir başka ortaklık modeli açıkladıkları anda BM Güvenlik Konseyi’nin federal otaklık yönündeki kararlarının anlamı kalmayacağını söyledi.
Kıbrıs Rum kesimi ile işbirliğinin mümkün olduğunu, bunu; kültürel miras komitesi, kayıp şahıslar komitesi, suç konularındaki işbirliği ve geçiş noktalarında gördüklerini kaydeden Özersay, işbirliğinin en somut örneğinin elektrikte görüldüğünü, Kıbrıs Rum tarafına, Rum tarafının KKTC’nin tanınma endişesinden, Kıbrıs Türk Ticaret Odası üzerinden elektrik satıldığını anlattı.
Özersay, doğal gaz konusunda çözümü beklemeden işbirliği yapılabileceğini, bu konuda uluslararası toplumun sorumluluğunun da bulunduğunu kaydetti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Gelecek yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda kararın, partinin yeni kurullarının belirlenmesinin ardından tartışılacağını ifade eden Özersay, acele etmemek gerektiğini, bir adım önde olma anlayışında olmadıklarını, HP’nin sonucu belirleyecek parti olacağını söyledi.