Dışişleri'nden Rum tarafına tepki: 'Tehditler bizi alıkoyamaz'
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlıği, Kıbrıs Rum liderliğinin, bu bölgeye dahil olmayan, bu bölgeyi bilmeyen, bu bölgedeki hassasiyetlerden bir haber olan bölge dışı devletlerle müşterek bildiri yayınlamakla Kıbrıs Türkü'nü hak ve çıkarlarından ödün vereceğini sanıyorsa büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu açıkladı. Bakanlık, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), Yunanistan, Mısır, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanları ile dün ortak bildiri yayınlamasını bugün yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi.
Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlıği, Kıbrıs Rum liderliğinin, bu bölgeye dahil olmayan, bu bölgeyi bilmeyen, bu bölgedeki hassasiyetlerden bir haber olan bölge dışı devletlerle müşterek bildiri yayınlamakla Kıbrıs Türkü'nü hak ve çıkarlarından ödün vereceğini sanıyorsa büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu açıkladı.
Bakanlık, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY), Yunanistan, Mısır, Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanları ile dün ortak bildiri yayınlamasını bugün yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi.
Açıklamada, ortak bildirinin, Doğu Akdeniz’e ilişkin gerçeklerden yoksun, izlenim yaratmaya yönelik, bütünüyle siyasi bir bildiri olduğu belirtildi.
Bakanlık açıklaması şöyle:
"Doğu Akdeniz’deki doğal zenginliklerin, gerek Kıbrıs’taki iki taraf, gerekse bölgedeki diğer aktörler arasında işbirliği ve karşılıklı ekonomik bağımlılığa dönüştürülerek bölge istikrarına hizmet etmesini sağlamak yerine, ne yazık ki GKRY, birlikte hareket ettiği bölgede söz sahibi dahi olmayan ülkeler ile birlikte, KKTC ve Türkiye aleyhine yanlış algılar ve oldu-bittiler yaratma çabası içerisinde, Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin bölgedeki haklarını gasp etmek ve çıkarlarına halel getirmek gayretinde ısrar etmektedir. Bilinmelidir ki, bu tür hak ve uluslararası hukuktan yoksun bilindik çabalar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz bölgesindeki hak ve çıkarlarını tüm tehditler karşısında Türkiye ile işbirliği içerisinde korumaya devam etmekten alıkoyamaz.
GKRY, Doğu Akdeniz bölgesinde güven ve istikrara hizmet etmek istiyorsa, öncelikle maksimalist, tahakkümcü ve tek taraflı politikalarından vazgeçerek Kıbrıs Türk halkının ada ve bölgedeki eşit hak ve çıkarlarını tanımalı ve buna göre davranmalıdır. GKRY’nin Doğu Akdeniz’deki öncelikli muhatabı ve diyalog ve diplomasi içerisinde olması gereken taraf Kıbrıs Türk tarafıdır. GKRY bu gerçeği idrak etmediği ve buna göre davranmadığı sürece Doğu Akdeniz’de istikrar ve güven sağlamak arzusundan bahsetmesi samimiyetsizliktir.
GÜVEN BUNALIMI KÖRÜKLENİYOR
Kıbrıs Türk tarafı, ada ve Doğu Akdeniz bölgesinde eşit ortak haklara sahip iki halkın taraflarının işbirliği içerisinde olması yönünde birçok kez çağrı yapmış ve öneri sunmuştur. 13 Temmuz 2019 tarihli işbirliği önerimiz halen geçerlidir. Dolayısıyla, GKRY’nin adanın ve bölgenin güven ve istikrarına hizmet etmeyen tek taraflı adımlarından derhal vazgeçerek, adadaki tek ve bölgedeki en öncelikli muhatabı olan Kıbrıs Türk tarafı ile iki halkın Doğu Akdeniz’deki eşit hak ve çıkarları konusunda bir işbirliğine gitmesi tek yoldur.
Kıbrıs adasının tek hakimi, adanın sahibi gibi davranmayı adet haline getiren GKRY, bu ve benzer girişimleriyle Adanın geleceğine dair gerçek düşünce ve politikasını sürekli olarak gözler önüne sermektedir. Bu davranış tarzı Kıbrıs Türk Halkı ile Rum Halkı arasındaki güven bunalımını daha da körüklemekte aynı zamanda bölgedeki istikrara da olumsuz olarak yansımaktadır. Kıbrıs Rum liderliği, bölgede yer alan veya almayan ülkelerle müşterek bildiri yayınlamakla hak ve çıkarlarımızdan ödün vereceğimizi sanıyorsa büyük bir yanılgı içerisindedir"