Çökmenin nedeni biriken nem
Cumhurbaşkanlığı, Lefkoşa Surları’nda yaşanan çökmelere yıllar içinde biriken nemin sebep olduğunu ve tamirin ivedilikle yapılacağını açıkladı Cumhurbaşkanlığı, Lefkoşa Surları’nda yaşanan çökmeler konusunda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, bazı medya kuruluşlarında yer alan hatalı ve eksik bilgi ve yorumların düzeltilmesi ihtiyacı doğduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı: “Her şeyden önce, Cephane (Quirini) Tabyası’nda meydana gelen çökmenin nedeni, yabani ot ve ağaç kökleriyle ilgili değildir.
Cumhurbaşkanlığı, Lefkoşa Surları’nda yaşanan
çökmelere yıllar içinde biriken nemin sebep olduğunu ve tamirin ivedilikle
yapılacağını açıkladı
Cumhurbaşkanlığı,
Lefkoşa Surları’nda yaşanan çökmeler konusunda açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, bazı medya
kuruluşlarında yer alan hatalı ve eksik bilgi ve yorumların düzeltilmesi
ihtiyacı doğduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Her şeyden önce, Cephane (Quirini) Tabyası’nda
meydana gelen çökmenin nedeni, yabani ot ve ağaç kökleriyle ilgili değildir.
Yabani ot ve ağaç sorunu surların diğer bölümlerinde yaygın bir sorun olmakla
birlikte, çöken kısımda böyle bir durum söz konusu değildir. Uzmanların ilk
tespitlerine göre, yıllar içinde biriken nem surlara zarar vermiş ve çökmeye
yol açmıştır.
Ayrıca yukarıda anlatılanlardan da kolaylıkla
anlaşılabileceği gibi, Cumhurbaşkanlığı’nın surlarda yaşanan yabani ot ve ağaç
sorunu konusundaki uyarıları dikkate almadığı biçimindeki iddialar da tamamen
gerçek dışıdır.
Yıllardır yaşanmakta olan bu sorunun kalıcı bir
şekilde ortadan kaldırılması için ilk defa bu dönemde bilimsel ve kapsamlı bir
proje hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.”
Yıllardır ihmal edilen Lefkoşa Surları’nda
çökmeler yaşanmaya başlamasının üzüntü verici olduğunu kaydedilen açıklamada,
bundan önce surların Arabahmet bölgesinde iki farklı noktada yıkım meydana
geldiği, son olarak da 26 Temmuz Cuma akşamı Cephane (Quirini) Tabyası’nda bir
çökme yaşandığı anımsatıldı.
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, 1500’lü yıllarda
inşa edilmeye başlanan ve uzun yıllardır kapsamlı bir restorasyondan geçmeyen
tarihi surların gelecek nesillere aktarılmak üzere korunmasının daha fazla
ertelenemeyecek bir görev olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanlığı’nın; tarihi Lefkoşa
surlarının korunması için bilimsel çalışmaların başlatılması ve bu çerçevede
uzmanların kontrolünde bir bakım ve restorasyon süreci başlatılmasını
sağladığı, bu bağlamda tarihi surların kuzeyde kalan bölümünün de İki Toplumlu
Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin “Öncelikle tamiri gereken eserler” listesine
dahil edilmesinin Cumhurbaşkanlığı’nın talebi doğrultusunda gerçekleştiği ifade
edildi.
Kıbrıslı Türk Eş Başkanı Cumhurbaşkanlığı’na
bağlı olarak görev yapan İki Toplumlu Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin Lefkoşa
Surları’nın bakım ve restorasyonuna ilişkin kapsamlı bir proje yürüttüğü
belirtilen açıklamada, tarihi surların korunmasına yönelik olarak uzmanların
belirlediği çerçeveye ve hazırladığı projeye uygun bir yol izlendiği, bu
çalışmaların uygulama aşamasına geldiği ve bu bilginin daha önce kamuoyu ile de
paylaşıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Cumhurbaşkanlığı’nın girişimleriyle ilk
aşamada, surlarda büyümekte olan ağaç kökleriyle, ot ve çalıların yüzeysel
bakım ve temizliği yapılmış; kalıcı müdahale için gerekli çalışma ise en uygun
mevsim gözetilerek projelendirilmiştir. Projenin ihale süreci tamamlanmıştır.
Buna göre bilimsel ve kalıcı bitki müdahalesi ve gerekli tamirat işlemlerinin
ilk etabının bu yılın Eylül ve Kasım ayları arasında başlayıp tamamlanması
programlanmıştır.
Kültürel Miras Teknik Komitesi ve UNDP’nin
işbirliğiyle ihalesi tamamlanan projeye göre Çetinkaya (Mulla) Burcu’ndan Girne
Kapısı’na kadar olan bölümde Eylül-Kasım 2019 aylarında bilimsel bitki müdahalesi
ve tespit edilen bölgelerde tamirat yapılacaktır. İkinci aşamada ise Girne
Kapısı’ndan Zeytinli (Flatro) Burcu’na kadar olan bölümde 2020 yılının Nisan ve
Mayıs aylarında çalışma yapılacaktır.
Tarihi surlara ilişkin yürütülmekte olan
bütünlüklü projenin yanı sıra, geçtiğimiz günlerde çöken bölümün tamiratı
konusunda da İki Toplumlu Teknik Miras Komitesi’nin kullanmakta olduğu AB
fonlarından yararlanılması için de kısa sürede gerekli girişimler yapılmıştır.
Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin, acil olmayan
başka projeleri dondurarak, 2019 yılı bütçesinden aktarılacak kaynakla, yıkılan
surun tamirini ivedilikle yapması söz konusudur. Bunun yanı sıra Arabahmet
bölgesinde çöken iki bölgenin tamiratı da Kültürel Teknik Miras Komitesi
tarafından yapılacaktır.”
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, bazı medya
kuruluşlarında yer alan hatalı ve eksik bilgi ve yorumların düzeltilmesi
ihtiyacı doğduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Her şeyden önce, Cephane (Quirini) Tabyası’nda
meydana gelen çökmenin nedeni, yabani ot ve ağaç kökleriyle ilgili değildir.
Yabani ot ve ağaç sorunu surların diğer bölümlerinde yaygın bir sorun olmakla
birlikte, çöken kısımda böyle bir durum söz konusu değildir. Uzmanların ilk
tespitlerine göre, yıllar içinde biriken nem surlara zarar vermiş ve çökmeye
yol açmıştır. Cumhurbaşkanlığı, söz konusu alanda gerekli önlemlerin alınması
için ilgili birimlerin harekete geçmesini sağlamıştır.
Ayrıca yukarıda anlatılanlardan da kolaylıkla
anlaşılabileceği gibi, Cumhurbaşkanlığı’nın surlarda yaşanan yabani ot ve ağaç
sorunu konusundaki uyarıları dikkate almadığı biçimindeki iddialar da tamamen
gerçek dışıdır.
Yıllardır yaşanmakta olan bu sorunun kalıcı bir
şekilde ortadan kaldırılması için ilk defa bu dönemde bilimsel ve kapsamlı bir
proje hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.
Diğer yandan, son dönemde surlar üzerindeki bina
yükü artırılmamış, aksine Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde 1989 yılında en ağır
yükü oluşturan bodrum ve iki betonarme bina bilimsel raporlar ışığında yıkılmış
ve boşalan alan bahçe olarak düzenlenmiştir. Binanın yıkımından sonra,
hizmetlerin aksamadan devamı için Anıtlar Yüksek Kurulu başta olmak üzere tüm
izinler alınarak hafif prefabrik ek hizmet binası inşa edilmiştir. Bu yapı,
surların çöken bölümünde değildir ve çökmeyle hiçbir bağlantısı yoktur.
Cumhurbaşkanlığı, bakım ve idamesi kendi idari
sorumluluğunda olmamakla birlikte, ülkemiz ve dünyamız için çok önemli bir
kültürel miras olan tarihi Lefkoşa surlarının korunması için bundan sonra da
duyarlı davranmaya devam edecektir.”