Başsavcılık'tan Özgürgün'e sert çıkış: 'Gerçekleri öğrenmeli'
Başsavcılık, Başsavcı Yardımcısı Muavini Ahmet Varol hakkında menfaat temin ettiği ve bu amaçla hakkında işlem yaptığını söyleyen Özgürgün’e tepki gösterdi ve Özgürgün’ün gerçekleri öğrenerek hareket etmesi gerektiğini belirtti Hukuk Dairesi (Başsavcılık), UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün Başsavcılığa yönelik iddialarının Anayasal bağımsız Başsavcılık müessesine zarar vermekten öteye gitmediğini belirtti. Başsavcılık’tan yapılan açıklamada, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün son günlerde gerek yazılı, gerekse görsel basında Başsavcılık veya Başsavcılık mensuplarından Başsavcı Yardımcısı Muavini Ahmet Varol hakkında “gerçeğe aykırı bir takım iddialarda bulunduğu” kaydedildi.
Başsavcılık, Başsavcı Yardımcısı Muavini Ahmet Varol hakkında
menfaat temin ettiği ve bu amaçla hakkında işlem yaptığını söyleyen Özgürgün’e
tepki gösterdi ve Özgürgün’ün gerçekleri öğrenerek hareket etmesi gerektiğini
belirtti
Hukuk Dairesi (Başsavcılık), UBP Milletvekili Hüseyin
Özgürgün’ün Başsavcılığa yönelik iddialarının Anayasal bağımsız Başsavcılık
müessesine zarar vermekten öteye gitmediğini belirtti.
Başsavcılık’tan yapılan açıklamada, UBP
Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün son günlerde gerek yazılı, gerekse görsel
basında Başsavcılık veya Başsavcılık mensuplarından Başsavcı Yardımcısı Muavini
Ahmet Varol hakkında “gerçeğe aykırı bir takım iddialarda bulunduğu”
kaydedildi. Özgürgün’ün, Varol’un bir menfaat temin ettiği ve bu amaçla
hakkında işlem yaptığı izlenimini vermeye çalışarak Başsavcılığı zan altında
bırakmaya çalıştığına işaret edilen açıklama, şöyle devam etti:
“Sn. Ahmet Varol, Sn. Özgürgün hakkındaki
dosyalar için 30/11/2018 tarihinden beridir görevlidir, her üç dosya hakkında
gerekli yazışmaları yapan görevli savcıdır. Sn. Savcımızın eşi Sayın Hüseyin
Özgürgün’ün Başbakanlığı döneminde veya 33’üncü Hükümet döneminde bizzat
kendisinin önerisi üzerine önceleri Hukuk ve Siyasi İşler Müdürü, bilahare de
Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri atanmıştır. Sn. İlkan Varol 34’üncü hükümet
kurulduğunda Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği görevinden alınmış ve kamu
görevine müşavir olarak devam etmiştir. Sayın İlkan Varol Genel Sekreter
Müşavir Kadrosundan, 35’inci hükümet tarafından yeniden 11/06/2019 tarihinde
Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliğine Üçlü Kararname ile atanmıştır. Böyle bir
atama kendisine maddi bir menfaat sağlamadığı bir yana verilen görevi yapmanın
ötesinde bir başka anlam yüklenmesini gerektirecek bir görev değildir”
Hüseyin Özgürgün hakkında başlatılan
tahkikatların 34’üncü hükümet ve eski Başsavcı zamanında yapılan işlemler
olduğunu ve hakkındaki ilk iki dosyanın da yine 34’üncü hükümet zamanında
Meclis’in bilgisine sunulduğuna işaret edilen açıklamada, “Hakkındaki ithamlar,
özellikle üçüncü dosya hakkında banka hesaplarına giriş ve çıkış yapan para
miktarları için makul izahatlar vererek konu izahatların incelenmesini sağlayabilirdi.
Ancak böyle bir tercih yapmadığı için görevini yapan Başsavcılığı suçlamaya
hakkı yoktur” denildi.
Başsavcılık açıklaması şöyle:
“Son günlerde gerek yazılı, gerekse görsel
basında UBP Milletvekili Sayın Hüseyin Özgürgün’ün Başsavcılık veya Başsavcılık
mensuplarından Başsavcı Yardımcısı Muavini Sayın Ahmet Varol hakkında gerçeğe
aykırı bir takım iddialarda bulunduğunu üzüntü ile izlemekteyiz.
Sayın Hüseyin Özgürgün, hakkında yapılan
soruşturmalar nedeniyle Başsavcılık tarafından incelenerek hazırlanan dava
dosyalarının süreci hakkında yapılan iddialar dikkate alınarak kamuoyuna bilgi
vermemiz kaçınılmaz olmuştur. Şöyle ki;
1) Sayın Aşkan İlgen’in Başsavcı olduğu dönemde
Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi Müdürü ve Suç Gelirlerinin Aklanmasını
Önleme Kurulu Başkan Yardımcısı 18 Ocak 2018 tarihinde Başsavcılığa hitaben
yazdığı ve ekinde Sayın Özgürgün’ün yıllara göre banka hesabına yapılan para
girişleri ile hesaptan yapılan para çıkışlarını gösteren tabloyu Hukuk
Dairesi’ne bildirerek Sayın Hüseyin Özgürgün’ün mal varlıkları hakkında tedbir
kararı alınmaksızın soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı hususunda görüş
talep etmiştir.
2)Yukarıda 1 nolu maddede açıklanan yazı
hakkında gereği yapılmak üzere dönemin Başsavcısı, Başsavcı Yardımcısı Muavini
Sayın Ergül Kızılokgil’i 31/01/2018 tarihinde görevlendirmiştir.
3)Sayın Ergül Kızılokgil ayni zamanda Suç
Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Kurulu Başkan Yardımcısı olan Para Kambiyo ve
İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi Müdürünün belirtilen yazısı ışığında Polis Genel
Müdürlüğüne 16 Şubat 2018 tarihli bir yazı göndererek Sayın Hüseyin Özgürgün
hakkında Fasıl 154 Ceza Yasası ve 4/2008 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının
Önlenmesi Yasası ve ilgi olabilecek diğer yasalar kapsamında soruşturma
başlatılması ve tanzim edilecek dosyanın Başsavcılığa gönderilmesini talep
etmiştir.
4)Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi
Müdürü ve Suç Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Kurulu Başkan Yardımcısı,
Başsavcı Yardımcısı Muavini Sayın Ergül Kızılokgil’in 16/02/2018 tarihli Polis
Genel Müdürlüğüne muhatap madde 3’te belirtilen yazısı ışığında yapılacak
soruşturmanın tamamlanmasını müteakip soruşturma sonucunun kendisine de
bildirilmesini 23/02/2018 tarihli bir yazı ile Polis Genel Müdürlüğünden talep
etmiştir.
5)Polis Genel Müdürlüğü Başsavcılıkça talep
edilen soruşturmayı 23/02/2018 tarihinde başlatmıştır.
6)Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı adına
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Teberrüken Uluçay 20 Haziran 2018 tarihinde
Başsavcılığa bir yazı yazarak 25/2008 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması
Yasası ve Meclis İçtüzüğünün 15’inci maddesinin (16)’inci fıkrası uyarınca Mal
Bildirimlerinin karşılaştırılması için Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı
olarak bir çalışma başlatıldığını, mal bildirimlerinin karşılaştırılması
esnasında Milletvekili Sayın Hüseyin Özgürgün’e ait mal beyanlarını yazı
ekine koyarak madde 1’de belirtilen Suç Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Kurulu
Başkanı Yardımcısı ve Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi Müdürünün
yazısına ekli tabloda yer alan ve kendilerine ulaştırılan para girişi ve para
çıkışlarının mal bildirimlerinde yer almadığını ve kendilerine iletilen
bilgilerin yapılacak soruşturma neticesinde doğruluğunun tespiti halinde
25/2008 sayılı Yasanın 8’inci maddesinin (6)’ncı fıkrası ile 15’inci maddesi
uyarına Başsavcılığa yazdıkları bu yazının bir suç ihbarı olarak dikkate
alınmasını ve yasanın ilgili maddelerine göre gereğinin yapılmasını talep
etmiştir.
7)Cumhuriyet Meclisi Başkanının yukarıda madde
6’daki yazısı hakkında gereği yapılmak üzere dönemin Başsavcısı, Başsavcı
Yardımcısı Muavini Sayın Ergül Kızılokgil’i görevlendirmiştir.
8)Polis Genel Müdürlüğü 30 Kasım 2018 tarihinde
soruşturmalarını tamamlayarak incelenmek üzere 3 adet dosyayı Başsavcılığa
iletmiştir.
9)Başsavcılık tarafından yapılan incelemede L/şa
CTK/C/858/18 sayılı dosyada suç tespiti yapılarak 25/2008 sayılı Yasanın 5(1)
ve 7(1) ve 18’inci maddelerine aykırı Gerçeğe Aykırı Mal Bildiriminde Bulunma
suçu, L/şa CTK/C/859/18 sayılı dosyada 25/2008 sayılı Yasanın 5(1) ve 18’inci
maddelerine aykırı Gerçeğe Aykırı Mal Bildiriminde Bulunma suçu tespit
edilmiştir.
10)L/şa CTK/C/945/18 sayılı üçüncü dosyada
Başsavcılıkça yapılan incelemede Polis Genel Müdürlüğünde yapılan soruşturma
Sayın Hüseyin Özgürgün’ün aleyhine 4/2008 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının
Önlenmesi Yasası tahtında yapılan suç isnatları hakkına bazı eksiklikler olduğu
tespit edilerek dosya eksikliklerin tamamlanması için Polis Genel Müdürlüğüne
iade edilmiştir.
11)Yukarıda madde 9’da CTK numaraları belirtilen
ve suç tespit edilen 2 adet dosya hakkında 28 Ocak 2018 tarihinde Cumhuriyet
Meclisi Başkanı Sayın Teberrüken Uluçay’a Başsavcılık tarafından bir yazı yazılarak
Sn. Hüseyin Özgürgün’ün hakkında 25/2008 sayılı Yasa uyarınca gerçeğe aykırı
mal bildiriminde bulunma suçu tespit edildiği, konu kişinin zanlı konumunda
olduğu ancak milletvekili olması nedeni ile herhangi bir ileri işlemin
yapılmayacağı belirtilerek ithamname örnekleri iletilmiş ve Meclis İçtüzüğü’nin
128’inci maddesi ile diğer ilgili maddeleri uyarınca konunun değerlendirilmesi
ve alınacak kararın Başsavcılığa iletilmesi Başsavcı tarafından görevli kılınan
o dönemde Kıdemli Savcı halen ise Başsavcı Yrd. Muavini Sayın Ahmet Varol
tarafından iletilmiştir.
12)Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sayın Teberrüken
Uluçay 30 Ocak 2019 tarihli bir yazıyı KKTC Başsavcısına yazarak 28 Ocak 2019
tarihli Başsavcılık yazısına binaen yazıda belirtilen soruşturma dosyalarının
Meclis İçtüzüğünün 128’inci ve diğer maddelerin uyarınca değerlendirmesi için
Meclis Başkanlığına gönderilmesini talep etmiştir.
13)Meclis Başkanının yukarıda belirtilen talebi
uyarınca 31 Ocak 2019 tarihinde dönemin Kıdemli Savcısı halen Başsavcı Yrd.
Muavini Ahmet Varol tarafından yazılan bir yazı ekinde dosyalar Meclis
Başkanlığına veya Başkanına gönderilmiştir.
14) Başsavcılık tarafından eksikliklerinin
giderilmesi için Polis Genel Müdürlüğüne gönderilen Lefkoşa CTK/C/945/18 sayılı
dosya Polis Genel Müdürlüğü tarafından eksiklikleri giderilerek 20/03/2019
tarihinde Başsavcılığa gönderilmiştir.
15) Ciddi anlamda eksiklik içeren ve ciddi
anlamda evrak dahil edilen konu dosya titizlikle incelendikten sonra 4/2008
sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlemesi Yasası altında görevli Başsavcı
Yardımcısı Muavini Ahmet Varol’un Başsavcı, Başsavcı Yardımcısı ve diğer görev
verilen Savcılarla yaptığı değerlendirmelerde 4/2008 sayılı Yasa altında bir
suçun Sn. Hüseyin Özgürgün’e isnat edilemeyeceği Suç unsurlarının oluşmadığı
taspiti yapılmış ancak 25/2008 sayılı Mal Bildiriminde Bulunma Yasası’nın 6 ve
19’uncu maddelerine aykırı ‘haksız mal edinme’ suçunun unsurlarının varlığı
tespit edilmiştir ve bu yönde konu suç dosyasına Sn. Ahmet Varol tarafından
3/6/2019 tarihinde gerekli mütalaa yazılarak Polis Genel Müdürlüğü’nden Sn.
Hüseyin Özgürgün aleyhine yazılı dava tebliği yapılması için konu Polis Genel
Müdürlüğü’ne bildirilmiştir.
16) Konu ile ilgili soruşturmayı yürüten Polis
mensupları 28 Ocak 2019 tarihinde Meclis Başkanlığına bildirilen ilk iki dosya
ile ilgili olarak Sayın Hüseyin Özgürgün ile görüşme taleplerini defaaten
bildirmelerine rağmen Sayın Hüseyin Özgürgün görüşme taleplerini reddetmiş ve
görüşmemiştir.
17)Haksız mal edinme suçunu içeren üçüncü dosya
için ise soruşturmayı yürüten polis mensupları yine muhtelif kereler
Sayın Özgürgün ile temas etmeye çalışmışlar avukatları ile görüşmeler yaptılar
ve onlar vasıtası ile Sayın Özgürgün’le temas etme yoluna başvurmuşlar ancak başarılı
olamamışlardır.
Bunun üzerine soruşturma yapmakla yetkili polis
mensupları Sayın Özgürgün’ün evine giderek araçlarını oraya park ettikten sonra
kendisi ile görüşmeye çalışmışlar bu arada Sayın Hüseyin Özgürgün’ün Sayın
Başsavcı Yardımcısı Muavini Ahmet Varol’u telefoniyen arayarak konunun ne
olduğu hususunda görüş talebi üzerine Sayın Ahmet Varol kendisininde bildiği
üzere hakkında soruşturma olduğunu yazılı dava tebliğinin kendisine
bildirilmesi gerektiğini bu amaçla cevap verip vermeme konusunda serbest olduğunu
herhangi bir cevap vermeyebileceğini herhangi bir imza atmak mecburiyetinde
olmadığını ancak polisin görev yapmakla mükellef olduğunu izah etmiştir.
Bunun üzerine Sayın Özgürgün polis mensuplarını
evine davet emiştir. Yazılı dava tebliğini incelemek istediği cihetle polis
memurlarınca kendine verilen yazılı davaları içeren belgeyi inceledikten sonra
‘Bir şey söylemek istemem, siz bitirin gönderin savcılığa gereğini mahkemede
söylerim’ beyanını yapmıştır. Bu beyan polis mensuplarınca not edildikten sonra
yazılı dava tebliğinin altına polis mensuplarınca gerekli şerh düşülmüştür.
Düşülen şerhte dava tebliğinin 01/06/2019
tarihinde 18:45-19:20 arasında Girne Çatalköy’de Sayın Özgürgün’ün
ikametgahında yapıldığı, kendisine okunduğu, imzaya davet edildiği, cevabını
yazmaktan ve imzalamaktan imtina ettiği belirtilmiştir.
Sn. Özgürgün hakkındaki dosyalar nedeniyle
görevli Başsavcı Yrd. Muavini Sn. Ahmet Varol hakkında özellikle kendisine
kumpas kurulduğu şeklinde beyanlar yapmakta ve kamuoyunu yanıltıcı bilgiler
verilmektedir. Sn. Ahmet Varol Sn. Özgürgün hakkındaki dosyalar için 30/11/2018
tarihinden beridir görevlidir, her üç dosya hakkında gerekli yazışmaları yapan
görevli savcıdır. Sn. Savcımızın eşi Sayın Hüseyin Özgürgün’ün Başbakanlığı
döneminde veya 33’üncü Hükümet döneminde bizzat kendisinin önerisi
üzerine önceleri Hukuk ve Siyasi İşler Müdürü bilaharede Bakanlar Kurulu Genel
Sekreteri atanmıştır. Sn. İlkan Varol 34’üncü hükümet kurulduğunda Bakanlar
Kurulu Genel Sekreterliği görevinden alınmış ve kamu görevine müşavir
olarak devam etmiştir. Sayın İlkan Varol Genel Sekreter Müşavir Kadrosundan,
35’inci hükümet tarafından yeniden 11/06/2019 tarihinde Bakanlar Kurulu Genel
Sekreterliğine Üçlü Kararname ile atanmıştır. Böyle bir atama kendisine
maddi bir menfaat sağlamadığı bir yana verilen görevi yapmanın ötesinde
bir başka anlam yüklenmesini gerektirecek bir görev değildir.
Sayın Hüseyin Özgürgün yaptığı beyanlarla Sayın
Ahmet Varol’un hanımının sanki ilk defa bu göreve atandığı izlenimini vererek
Sayın Ahmet Varol’un bir menfaat temin ettiği ve bu amaçla hakkında işlem
yaptığı izlenimini vermeye çalışarak Başsavcılığı zan altında bırakmaya
çalışmaktadır. Böyle bir davranış Başsavcılık tarafında esefle
karşılanmaktadır.
Sayın Hüseyin Özgürgün hakkındaki ‘her şeyin
eski hükümetin gitmesi, yeni hükümetin gelmesi ve eski Başsavcının gitmesi ve
yeni Başsavcının gelmesi ile başlamıştır’ iddiasını yaparken hakkında gerek
Para Kambiyo ve İnkişaf İşleri Dairesi Müdürü ve Suç Gelirlerinin Aklanmasını
Önleme Kurulu Başkan Yardımcısı ile Meclis Başkanının yazıları doğrultusunda
başlatılan tahkikatların 34’ün Hükümet ve eski Başsavcı zamanında yapılan
işlemler olduğunu ve açılması talep eden tahkikatın 4/2008 sayılı Suç
Gelirlerinin Aklanmasını Önleme Yasası olduğunu ya hatırlamak istememektedir,
ya bilmemektedir veya bu hususu birilerini suçlayabilme adına gizlemeye
çalışmaktadır. Keza aleyhine tanzim edilen ve Meclis’in bilgisine getirilen ilk
iki dosya 34’üncü hükümet zamanında Meclisin bilgisine sunulmuştur. Meclisin
bilgisine getirilen her iki suç dosyası ile ilgili yazışmalar Sn. Ahmet Varol
tarafından Ocak 2019’da yapılmıştır ve bu dönemde eşi İlkan Varol kamuda
müşavir olarak görev yapmaktadır.
Sn. Hüseyin Özgürgün hakkındaki ithamlar nedeniyle
özellikle üçüncü dosya hakkında banka hesaplarına giriş ve çıkış yapan para
miktarları için makul izahatlar vererek konu izahatların incelenmesini
sağlayabilirdi. Ancak böyle bir tercih yapmadığı için görevini yapan
Başsavcılığı suçlamaya hakkı yoktur.
Sn. Özgürgün hakkında Para Kambiyo ve İnkişaf
İşleri Dairesi Müdürü ve ayni zamanda Suç Gelirlerinin Aklanmasını Önleme
Kurulu Başkan Yardımcısı ile Meclis Başkanının Başsavcılığa yazdıkları yazılar
tahtında başlatılan işlemler eski Başsavcı Sayın Aşkan İlgen’in bilgi ve
talimatları ile Sayın Aşkan İlgen’in emekliye ayrılmasından sonra yeni Başsavcı
seçilinceye kadar arada görev yapan Başsavcı vekili ve en son olarak yeni
Başsavcının bilgi ve talimatları doğrultusunda yapılmakta olup görevlendirilen savcılar
veya Sayın Ahmet Varol’un kendi inisiyatifi ile gerçekleşmemiştir.
Sayın Özgürgün’ün yazılı ve görsel basında
başsavcılık ve görevli savcılara ve özellikle Sayın Ahmet Varol’a yüklediği
isnatları gerçeklerle bağdaşır isnatlar olmayıp Başsavcılığın herhangi bir kişi
veya özellikle siyasal kamu görevlisi hakkında herhangi bir tahkikat
yapılmaksızın işlem başlatmasının yasa tahtında mümkün olmadığını uzun
yıllar Başbakan ve milletvekili olarak görev yapan bir kişi olarak bildiği veya
bilmesi gerektiği inancındayız.
Bu nedenle Sayın Hüseyin Özgürgün’ün KKTC
Başsavcılığını gerçeklerle bağdaşmayan bir takım iddialarla yıpratmaya
çalışması anlaşılabilir olmayıp Anayasal bağımsız KKTC Başsavcılığı müessesine
zarar vermekten öteye gitmeyen bu tür davranışlar ve beyanlar yapmadan önce
gerçekleri öğrenerek hareket etmesi gerektiğini belirtmek isteriz.”