@media screen and (max-width: 768px) { body { font-size: 16px; } }

banner26

'Bağımsız bir devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir hedef değildir'

banner47

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ayrı, egemen, bağımsız bir devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir hedef olmadığını belirterek, “dolayısı ile “Federal çözüm tüketildi, şimdi artık gün Avrupa Birliği içinde iki ayrı egemen devlet günüdür” demek ve bunu gerçekçi bir model olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde, halka gerçeğin söylenmemesidir” dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum liderliğinin Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini inkar eden tutumu nedeniyle federal çözüm yönünde ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Ne var ki bu durum, bizim doğru ve haklı pozisyonumuzu terk etmemizi gerektirmemektedir.

banner57
Güncel 03.06.2019, 11:54 03.06.2019, 11:54
31
'Bağımsız bir devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir hedef değildir'
banner52
banner32

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ayrı, egemen, bağımsız bir
devlet, kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün
olan bir hedef olmadığını belirterek, “dolayısı ile “Federal çözüm tüketildi,
şimdi artık gün Avrupa Birliği içinde iki ayrı egemen devlet günüdür” demek ve
bunu gerçekçi bir model olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde,
halka gerçeğin söylenmemesidir” dedi.





Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum liderliğinin Kıbrıslı
Türklerin siyasi eşitliğini inkar eden tutumu nedeniyle federal çözüm yönünde
ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:





“Ne var ki bu durum, bizim doğru ve haklı pozisyonumuzu terk
etmemizi gerektirmemektedir. Birleşmiş Milletler parametrelerinin dışında,
olmayacak bir hedefin peşine takıldığımız anda ne olacağı bellidir. Uzlaşmaz
Rum liderliğine büyük bir rahatlık sağlayacağız. Kıbrıs Türk tarafı ve
Türkiye’nin gerçekte çözüm istemeyen taraf olduklarını çok yüksek sesle anlatma
fırsatı bulacaklardır . Bu görevde olduğum sürece buna fırsat vermek niyetinde
değilim. Bu konuda aldığım en büyük güç sizin güveninizdir” dedi.





Cumhurbaşkanı Akıncı, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj
yayımladı. Yurttaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayan, sağlık ve mutluluk dileyen
Akıncı, İslam alemi ve tüm insanlığa barış, huzur dolu bir gelecek dileğinde
bulundu.





Bayram mesajında çözümün gerekliliğini vurgulayan
Cumhurbaşkanı Akıncı, uyarılarda da bulundu.





Cumhurbaşkanı Akıncı, bayram mesajında, bireysel açıdan
olduğu gibi toplumsal açıdan da doğru yönde irade sergileyerek, barışı, huzuru
hedefleyerek, bu uğurda mücadele etmenin çok değerli bir uğraş olduğunu
vurguladı. Kıbrıs’ta bu uğraşın çeşitli nedenlerle henüz sonuca ulaşamadığını
belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “yılgınlığa düşmemek, doğruluğuna inanılan
yoldan sapmamak, son derece önemlidir” dedi.





Ramazan Bayramı’nın İslam dünyasının ortak bir sevinci
olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu vesileyle hem İslam alemine hem
de tüm insanlığa barış ve huzur dolu bir gelecek temenni ediyorum” ifadesini
kullandı.





Böylesi günlerin hem bireysel, ailesel hem de toplumsal
açıdan önemli günler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı; bayramların kişilerin
gerek bireysel iç huzurları bakımından gerekse toplumsal huzur açısından bazı
muhasebelerin yapıldığı, küskünlerin barışması için elverişli ortamların
oluştuğu günler olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı, bundan doğru şekilde
yararlanmanın ise insanoğlunun iradesine kalan bir şey olduğunu belirterek,
“temennim hepimizin bu iradeyi doğru yönde kullanmasıdır” dedi.





“DOĞRULUĞUNA İNANILAN YOLDAN SAPMAMAK SON DERECE ÖNEMLİ”





Bireysel açıdan olduğu gibi toplumsal açıdan da doğru yönde
irade sergileyerek barışı, huzuru hedefleyerek, bu uğurda mücadele etmenin çok
değerli bir uğraş olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı,  Kıbrıs’ta çeşitli nedenlerle bu mücadelenin
henüz sonuca ulaşamadığını; ama yılgınlığa düşmemenin, doğruluğuna inanılan
yoldan sapmamanın son derece önemli olduğunu vurguladı.





Cumhurbaşkanı Akıncı, halka seslenerek, “Kıbrıs sorunu
bağlamında,  sizlerin ciddi bir oy oranı
ile verdiğiniz destek ve eksilmeyen güveninizle yapmaya çalıştığım budur. Size
verdiğim söz ve sizlerin onayladığı çerçevede, adamıza barış ve huzur gelmesi
için, geçmişin acılarının bir daha yaşanmaması için tüm gücümüzle uğraş verdik”
dedi.





“Tüm tarafların kabul edebileceği tek gerçekçi çözüm modeli
olan federal çözüm için, gereken yerde inisiyatif de alarak tüm çabaları büyük
bir gayretle sergiledik” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:





“… TOPLUMUMUZU ALDATIYORUZ DEMEKTİR”





“Hepinizin de bildiği gibi bu gayretler Crans Montana
konferansında sonuçsuz kaldı. Bu olumsuzlukta Rum liderliğinin tavrı
belirleyici oldu. O günden bu yana geçen yaklaşık iki yılda Rum tarafının
sürekli yalpalayan tavırlarına tanık olduk. Bazen kapalı kapılar ardında iki
devletli çözümden bahsettikleri bilgimize geldi, sonra “Onu kastetmedik, belki
konfederasyon” dediklerini de öğrendik; daha sonra “gevşek federasyon”
sonrasında da “desantralize federasyon” 
diyerek ortalığı epey bulandırdılar. Bu yetmezmiş gibi de siyasi eşitliğimizin
temel parametrelerini ret ve inkar eden bir tutuma büründüler.





Bu tutumlar karşısında öfkeye kapılarak çözüm konusunda
ümitsizliğe düşmek ve artık Rumlarla ortak bir yapı kurmanın mümkün olmadığını
düşünmek son derece doğal karşılanabilir; ne var ki bunun sonucunda Birleşmiş
Milletler parametrelerini reddeden, olmayacak hedeflerin peşinde sürüklenen ve
bir yandan müzakere edilmiş bir çözümden bahsederken bir yandan da
müzakerelerle iki ayrı bağımsız devletin var olacağı bir formülün
gerçekleşebileceğini öngörürsek en hafif deyimi ile toplumumuzu aldatıyoruz
demektir.





“…GERÇEKÇİ BİR MODEL OLARAK DÜŞÜNMEK NE YAZIK Kİ BİR HAYAL
OLMANIN ÖTESİNDE, HALKA GERÇEĞİN SÖYLENMEMESİDİR”





Her vesileyle söyledim, tekrar edeceğim: Kıbrıslı Rumlar,
kendilerinin de onayı ile Kıbrıslı Türklerin ayrı bağımsız egemen bir devlet
olmasını en son kabul edecek olanlardır. Ayrı, egemen, bağımsız bir devlet,
kulağa hoş gelse de, bugünkü konjonktür ve görünür gelecekte mümkün olan bir
hedef değildir; dolayısı ile “Federal çözüm tüketildi, şimdi artık gün Avrupa
Birliği içinde iki ayrı egemen devlet günüdür” demek ve bunu gerçekçi bir model
olarak düşünmek ne yazık ki bir hayal olmanın ötesinde, halka gerçeğin
söylenmemesidir.”





“CUMHURBAŞKANINIZ OLARAK HAYALLERLE DEĞİL GERÇEKLERLE
İLGİLENMEK DURUMUNDAYIM”





Halkın yetkilendirmesi ile görev yapmakta olan Cumhurbaşkanı
olarak hayallerle değil gerçeklerle ilgilenmek durumunda olduğunu vurgulayan
Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum liderliğinin Kıbrıslı Türklerin siyasi
eşitliğini inkar eden tutumu nedeniyle federal çözüm yönünde ciddi bir sorunla
karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:





“Ne var ki bu durum, bizim doğru ve haklı pozisyonumuzu terk
etmemizi gerektirmemektedir. Birleşmiş Milletler parametrelerinin dışında,
olmayacak bir hedefin peşine takıldığımız anda ne olacağı bellidir. Uzlaşmaz
Rum liderliğine büyük bir rahatlık sağlayacağız. Kıbrıs Türk tarafı ve
Türkiye’nin gerçekte çözüm istemeyen taraf olduklarını çok yüksek sesle anlatma
fırsatı bulacaklardır . Bu görevde olduğum sürece buna fırsat vermek niyetinde
değilim. Bu konuda aldığım en büyük güç sizin güveninizdir.”





“GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLERDE İYİ GELİŞMELER…”





Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü konusunda bu aşamada Rum
tarafının tutumu nedeniyle bir çıkmaz yaşansa da güven artırıcı önlemler
konusunda iyi gelişmeler yaşanmakta olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Akıncı,
Derinya ve Aplıç kapılarının 12 Kasım 2018 tarihinde açılmasından sonra,
elektrik şebekelerinin kalıcı olarak bağlantısının gerçekleştiğini söyledi.





İki taraftan birinde üretimden kaynaklanan herhangi bir
kesintinin artık anında diğer tarafın katkısı 
ile giderilmekte olduğunu, cep telefonlarının her iki tarafta da
kullanılabilmesi konusunun da yakın zamanda gerçekleşmesini beklediğini ifade
eden Cumhurbaşkanı Akıncı, her iki taraftaki operatörlerin İsviçre’deki
merkezle gerekli anlaşmaları yaptığını, teknik çalışmaların da yakında
tamamlanacağını ümit ettiğini ifade etti.





“MAYINLARIN TEMİZLENMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR”





Cumhurbaşkanı, bunlar yanında “Mayınlardan tamamen arınmış
Kıbrıs” hedefi doğrultusunda her iki tarafta mayın olduğu düşünülen 9’ar alanın
temizlenmesi konusunda da Kıbrıs Türk askeri makamlarının Birleşmiş Milletler
ile işbirliği ve diyalog içinde çalışmakta olduğunu belirtti.





Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Rum  ressamlara ait eserlerin ve Aralık 1963
öncesine ait Kıbrıslı Türk müzik sanatçılarının ses ve görüntü kayıtlarının
karşılıklı olarak iadesi için de çalışmaların devam ettiğini, bu yönde yakın
gelecekte olumlu sonuçlar alınacağını ümit ettiğini ifade etti.





AP SEÇİMLERİ VE KIZILYÜREK





26 Mayıs tarihinde Kıbrıs’ın güneyinde Avrupa Parlamentosu
için bir seçim gerçekleştiğine değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, Avrupa
Parlamentosu seçimlerinin 23 Mayıs – 26 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Birliği
üyesi tüm ülkelerde yer aldığını, genel olarak ortaya çıkan tabloda merkez
sağ  ve merkez sol partilerinin sandalye
toplamının ilk kez yarının altına düştüğünü belirterek, “Bu demektir ki Avrupa
Parlamentosu’nda artık yeni dengeler söz konusu olacaktır. Bu gelişmeleri
izlemek ve gerekli değerlendirmeleri yapmak elbette geleceğini Avrupa’da gören
halkımız açısından önemlidir” dedi.





Bu seçimlerde Kıbrıs açısından da önemli bir ilk
gerçekleştiğini ve Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’na seçildiğini
belirten Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:





“Kendisini kutlarken, bu olayı ne olduğundan önemsiz
göstermek ama ne de gereksiz abartı ile yorumlamak gerektiği kanısındayım.





Bu olay tam anlamıyla kendine özgüdür. Sayın Niyazi
Kızılyürek yıllardır Güney Kıbrıs’ta yaşayan orada çalışan Kıbrıs’ın her iki
resmi diline hakim, her iki tarafla da bağlantıları olan değerli bir
akademisyendir. Sıraladığım bu özellikleri nedeniyle bu alanda tektir. Dolayısı
ile genelleme yapmaya müsait bir  örnek
değildir.





Daha önce de belirttiğim gibi  biz toplumsal haklarımızın peşindeyiz. Avrupa
Parlamentosundaki 6 sandalyenin ikisi Kıbrıs Türk Toplumuna aittir.  Dolayısıyla bizim mücadelemiz bu hakkımızı
elde etmeye dönüktür.





Sayın Kızılyürek’in seçilmiş olması, bu iki sandalyeden
birini bir şekilde elde ettiğimiz anlamında yorumlanamaz. Zaten Sayın
Kızılyürek’in de böyle bir iddiası yoktur ve bu seçime bir Avrupa vatandaşı
olarak katıldığını ifade etmektedir.





Durum bu olmakla birlikte Sayın Niyazi Kızılyürek’in sonuçta
Kıbrıs’ta barış ve siyasi eşitliğe dayalı federal çözüme inanan bir Kıbrıslı
Türk olduğunu gözden kaçırmamak ve bu yönde çalışacağını da ümit etmek  gerekmektedir.





YENİ HÜKÜMET VE BİRİKEN SORUNLAR





“Geçtiğimiz günlerde hepimizin gözleri önünde bir hükümet
bozuldu bir yenisi kuruldu. Bunun niye bu şekilde gerçekleştiğini benim size
anlatmama gerek yoktur. Sizler eminim sağduyunuzla ne olup bittiğini
anlayabiliyorsunuz” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, kendisinin
Cumhurbaşkanı olarak tarafsız ve bağımsız kimliğine sadık kalarak yeni
hükümetin başarılı olmasını dilediğini söyleyerek, “Sizlerin sorunlarının
giderilmesini ve en erken zamanda iyi işlerin yapıldığını sizler gibi görmek
istiyorum. Bu anlamda geçmişte olduğu gibi şimdiki hükümetle de karşılıklı
saygı temelinde bir ilişkinin gelişmesini temenni ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı
şöyle devam etti:





“Yığılmış, bekleyen çok sorunlarımız vardır. En başta
ekonomik sorunlar, pahalılık geçim sıkıntısı olmak üzere, trafikten çevre
sorunlarına, uyuşturucu illetinden, sağlık ve eğitim sorunlarına kadar çözüm bekleyen
pek çok konumuz vardır. Hükümetin bir an önce bunlara eğilerek gerekli adımları
atmasını, Cumhurbaşkanınız olarak ben de bekliyorum. Sizler adına bunların
takipçisi olacağımı da ifade etmek istiyorum.”





“BARIŞ VE DOSTLUK MESAJIMI İLETMEK İSTİYORUM”





“Bu bayram gününde bir kez daha barış ve dostluk mesajımı
hem sizlere hem de Kıbrıs Rum toplumuna iletmek istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı
Akıncı, Kıbrıs adasının çok acılar çektiğini, bu adanın çilekeş insanları
olarak bağnaz milliyetçiliğin peşinde tarafların birbirini çok hırpaladığını
anımsatarak, mesajını şöyle tamamladı:





“Belli dönemlerde Kıbrıslı Türkler, belli dönemlerde de
Kıbrıslı Rumların acıları daha büyük oldu. Bunu inkâr edemeyiz. Her iki
toplumun da acı çektiğini kabul etmek barışa giden yolun ilk adımıdır. Bu
gerçeği görmek ve kabullenmek durumundayız.





Bu güzel adada birlikte var olabiliriz; geçmişin acılarını
paylaştığımız gibi, bu güzel adanın yönetimini ve zenginliklerini de
paylaşabiliriz. Bunu başaramazsak olacak olan bellidir. Bu ada hiç de hak
etmediği bir şekilde kalıcı bir bölünmeye sürüklenecektir.





“STATÜKO ÇOK DAHA TEHLİKELİ BİR NOKTAYA EVRİLEBİLİR”





Akıl yolunda buluşup Kıbrıs’ta eşitlik ve güvenlik içinde
yaşanacak bir federal çözümü gerçekleştirmek yolunda ivedi olarak adım atmaz ve
ada etrafındaki doğal zenginlikleri paylaşmak için uzlaşma yoluna gidemezsek
olacak olan mevcut statükonun devamı olacaktır. Ama mevcut statüko da artık
durağan olmaktan çıkacak ve çok daha tehlikeli bir noktaya doğru
evirilebilecektir. Özellikle doğal gaz konusunda yaşananlar buna yol
açabilecektir.





Bunu elbette arzu etmiyoruz. Ancak bunu önlememizin yolu
barış ve çözüm yönünde atılacak adımlardan geçmektedir. Bu yolda istikrarlı
duruşumuzu sürdüreceğiz. Başta Rum tarafı olmak üzere tüm ilgili tarafların da
aynı şekilde davranmaları için uğraş vereceğiz. Temennim akıl ve sağduyunun öne
çıkmasıdır.





Bu düşüncelerle hepinizin bayramını bir kez daha içtenlikle
kutluyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”


banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?