Genç: CTP Süreci Sabote Ediyor
Halkın Partisi Millet Vekili Mesut Genç Hüseyin Özgürgün'nün dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili komitsede yaşananlar ile ilgili bir açıklama yaptı. Genç CTP'yi süreci sabote etmekle suçladı.
Halkın Partisi Millet Vekili Mesut Genç Hüseyin Özgürgün'nün dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili komitsede yaşananlar ile ilgili bir açıklama yaptı. Genç CTP'yi süreci sabote etmekle suçladı. Gencin açıklaması şöyle:
Günlerdir gündemi meşgul eden bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda kurulan özel komitenin başkan ve başkan yardımcısı seçimi konusunda dünden beridir gerek bu özel komitenin CTP’li üyelerinin gerekse başka vatandaşların yanlış bilgiler vermesi üzerine süreçle ilgili açıklama gereği hissettim.
Öncelikle altının çizerek şunu vurgulamak isterim: Bizler Halkın Partisi olarak yolsuzluklar konusunda seçim öncesi, dörtlü koalisyon dönemi ve şuan ikili koalisyon döneminde de pozisyonumuz hep aynıdır. Yani her kim olursa olsun içtüzüğün ve yasaların bize emrettiği şekilde yolsuzluklar üzerine gidilerek gereken ne ise yapılacaktır. Bizler yargı makamı olmayıp sadece içtüzük gereği savcılığın talebi doğrultusunda hareket etmekteyiz.
Gelelim başkanlık seçimi konusuna;
Bildiğiniz
üzere dokunulmazlığın kaldırılması konusunda kurulan özel komitenin
toplam 7 üyesi olup, UBP’den 3, HP’den 2 ve CTP’den 2 üye bulunmaktadır.
Komite başkanlığı konusunda da UBP ve bizler Halkın Partisi olarak aday
gösterdik. CTP ise aday göstermedi. Bugüne kadar da geçen hafta bir
toplantı, dünde bir toplantı olmak üzere başkanlık seçimi konusunda
toplamda 2 toplantı yapılmıştır.
Geçen hafta yapılan ilk toplantı
öncesi Ersan beyin yurtdışı görevi olması hasebiyle 3 parti kendi
arasında bir istişare yapmıştır. Çünkü UBP’nin 2, HP’nin 2 oyu olup
CTP’nin atacağı adım komite başkanını belirleyecekti. Bu nedenle bizzat
ben CTP milletvekili Salahi ŞAHİNER ile görüşüp ne yapacağını sordum.
Aldığım cevap da ise HP milletvekili Gülşah SANVER MANAVOĞLU’nun aday
olması durumunda destek vermeyeceğini fakat BENİM ADAY OLMAM DURUMUNDA
BANA DESTEK VERECEĞİNİ bizzat bana beyan etmiştir. Fakat geçen hafta
yapılan ve toplantı öncesi BEYAN EDİLEN SÖZLERİN ARKASINDA DURULMAYARAK,
tamamen komiteyi kilitlemek adına CTP milletvekili Salahi ŞAHİNER bana
OY VERMEMİŞTİR. Eğer oy vermiş olsaydı UBP adayı 2, HP adayı CTP’nin 1
oyu ile toplamda 3 oy alarak başkan seçilecek ve bu konu ilk toplantı da
bitmiş olacaktı. Toplantı sonrası da bize söylenen bu konu tamamen
hükümeti ilgilendiren bir konu olduğunu ve çözümünün de hükümet
tarafından yapılması gerektiği söylenmiştir. Sonuç olarak ilk toplantıda
CTP’nin tutumu neticesinde bir sonuç alamadık.
Gelelim dün yapılan
ikinci toplantıya; bu toplantı dün saat 11:00 yapılmış ve toplantıya
UBP’den 3, HP’den 2 ve CTP’den 2 olmak üzere toplam komitenin 7 üyesi de
katılmıştır. Geçen bir haftalık süreç içerisinde UBP ve HP aday
göstermek konusunda geri adım atmayarak dünkü toplantıda HP aynı adayı
yani beni aday göstermiş, UBP ise adayını değiştirerek Yasemi ÖZTÜRK’ü
aday göstermiş, CTP aday göstermemiştir. Hâliyle oylama sırasında UBP
adayının 3 oy, HP adayının 2 oy almasını, CTP oylarının da geçen hafta
ki gibi 2 çekimser oy olacağını beklerken ve komite başkanlığının UBP
olacağına kesin gözüyle bakarken tam aksine CTP kanadı yine komiteyi
sabote etmiş, geçen haftaki tutumundan daha farklı hareket ederek UBP
adayının 3 oyuna karşılık HP adayının da 3 oy alabilmesi ve başkanlık
seçiminin yine sekteye uğraması için CTP milletvekili Salahi ŞAHİNER HP
adayı olan benim lehime 1 oy kullanmıştır. Diğer CTP komite üyesi
Fazilet ÖZDENEFE ise iki toplantıda da çekimser oy kullanmıştır.
İki toplantı da CTP kanadı tamamen komiteyi sabote etmek, başkanlık
seçimine gölge düşürmek adına oy oranlarına göre adım atmıştır ve CTP
milletvekili Salahi ŞAHİNER de istemeye istemeye kendisine söyleneni
yerine getirmiştir.
Şimdi ben bu konuyu siyasete alet eden ve
bunun üzerinden nemalanmaya çalışan CTP ve onun vekilleri olan başta
Fazilet hanım ve Salahi bey’e sormak istiyorum;
1. Basına vermiş
olduğunuz demeçte hükümet programında “söz konusu hangi partiden bir
vekil olursa olsun yolsuzlukların üstüne gidilecek” yazıyor ve bu yüzden
“hükümet ortaklarının kendi aralarında anlaşıp bir başkan adayı
göstermesini bekliyoruz” dediniz. Kimin neye göre ve bu komitede
kimlerin aday olacağına siz mi karar vereceksiniz? Sizin üzerinize düşen
görev iç tüzük te yazmıyor mu? Eğer bu konu tamamen hükümet ortaklarını
ilgilendiriyorsa neden geçen hafta 2 çekimser oy kullanıp bu hafta 1
lehimize 1 de çekimser oy kullandınız?
2. Sayın Özdenefe diyor ki
komite başkanı seçimi konusunda topluma bilgi verilmemesi gerektiğini
savunuyor. Bu bilginin "mahremiyet" olduğunu savunuyor. Bu tamamen
kendilerinin siyasi hamleleri konusunda komiteyi çıkmaza sokarak ve
siyasi bedel ödememek, halkın bu gibi konularda haberi olmamasını
istemekten başka bir şey değildir. Mademki böyle bir talebiniz var niçin
aynı gün gereğinden fazla abartılarak kendi lehinize kendinizi haklı
göstermek adına komite toplantıları ile ilgili kimse demeç vermemişken
siz birçok demeç verdiniz?
3. Fazilet hanım iki toplantıda
çekimser oy kullanırken neden Salahi beyi kullanarak komiteyi sabote
ettiniz ve bütün faturayı Salahi beye yıkmaya çalıştınız? Niçin siz HP
veya UBP lehine oy vermediniz de muhalefette olmanıza rağmen Salahi bey
verdi?
4. Dörtlü koalisyon varken 100’e yakın mal beyanı
incelenip bunlar içinde sorun görüleni savcılığa gönderirken (ki ben ve
Salahi bey de divan üyesi olup bizzat bu incelemelerde bulunmuştuk)
sorun yoktu ve içtüzük gereği hareket edilirken şimdi muhalefette iken
içtüzük mü değişti veya milletvekilinin görev ve sorumluluğu kişiye ve
partiye göre mi değişti?
5. Fazilet hanım ortakların ciddiyet ve
samimiyet testinden geçtiğini söylüyor. Siz önce bir kendinize bakıp
sizin samimiyet ve ciddiyetinize baktınız mı? Böyle bir konuda bir hafta
başka bir hafta başka davranarak bize laf yetiştirmeniz manidardır.
Ayrıca sadece CTP değil CTP dışında da her kim olursa olsun bu gibi
önemli bir konuda bizim samimiyetimizi ve ciddiyetimizi kimse ölçemez.
6. CTP milletvekili Salahi ŞAHİNER ortaklar arasında akıl karışıklığı
yaşadığını ve gayri ciddi tutum sergilediğimizi öne sürdü. Kendisine
sormak lazım UBP ve bizler HP olarak en başından beridir komiteye başkan
adayı göstereceğimizi vurgulayarak, o şekilde hareket etmekle ne gibi
akıl karışıklığı oldu yoksa siz özellikle sen aldığın talimat gereği bir
hafta başka öteki hafta başka kararlar verip esas ciddiyetsizliği ve
akıl tutulmasını sen yaşamıyor musun?
7. Sayın Salahi ŞAHİNER
diyor ki komite başkanının seçilememesi Meclis Başkanı ve kendilerine
büyük bir saygısızlıktır diyor. Evet aynen söylediğine katılmakla
birlikte bir takım konularda eklemek istiyorum. CTP’nin çıkmaza sokmak
istediği ve her defasında başardığı komite başkan seçimi konusunda
bizzat kendi partilerinden olan meclis başkanına ve sadece kendi
partilerine değil meclis de bulunan diğer tüm partiler ile Kıbrıs Türk
halkına çok büyük bir saygısızlık etmiştir. Her defasında tutarsız
davranıp komiteyi sabote eden sizler kendinizi sütten çıkmış ak kaşık mı
zannediyorsunuz?
Sonuç olarak birçok yorum ve demeç veriliyor.
Yok bu konu hükümetin sorunu, yok hükümet ortak karar vermeli, yok
CTP’nin müdahil olmaması gerektiği gibi. Fakat altını çizerek
belirtmeliyim ki bu komite meclisin sürekli veya geçici bir komitesi
değil, üzerinde durulanda hükümetin bir icraatı değil. Bu komite tamamen
özel bir komite olup partisine, diline, dinine, ırkına, kökenine
bakılmaksızın yolsuzluk konusunda adı geçen her kim olursa olsun sadece
meclisteki milletvekilleri değil toplumun tamamı özen göstermeli ve bu
konular üzerinde hassasiyetle durmalıdırlar.
Buradan belirtmeliyim
ki bir sonraki komite başkan ve başkan seçimi konusun CTP yine seçimi
sabote edip sürecin önünü tıkayacaktır. Bekleyip görelim.
Kamuoyunun bilgisine saygı ile bildiririm.