banner26

Taçoy: 'Elektrik Kurumu'nun bir aylık maaş gideri yaklaşık 13 milyon TL'

banner47

 Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Elektrik Kurumunu yüksek faiz yükünden kurtararak, 13 milyon Tl tasarruf sağlayacaklarını belirtti. Kurumdaki bir aylık maaş giderinin yaklaşık 13 milyon Tl olduğunu kaydeden Bakan Taçoy, 2020’de 250 milyon Tl’lik yatırım yapılacağını açıkladı.

banner57
Gündem 12.02.2020, 14:48 12.02.2020, 14:48
27
Taçoy: 'Elektrik Kurumu'nun bir aylık maaş gideri yaklaşık 13 milyon TL'
banner52
banner32

 Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Elektrik Kurumunu yüksek faiz yükünden kurtararak, 13 milyon Tl tasarruf sağlayacaklarını belirtti.





Kurumdaki bir aylık maaş giderinin yaklaşık 13 milyon Tl olduğunu kaydeden Bakan Taçoy, 2020’de 250 milyon Tl’lik yatırım yapılacağını açıkladı.





Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, elektrik ve Kıb-Tek’le ilgili yazılı açıklama yaptı.





“Kış ayları, öyle bir geldi ki; soğuğu iliklerimize kadar hissettik” diyen Taçoy, geçen  yıl 330 megawata kadar çıkan peak’in, bu yıl 300 megawatta kadar çıktığını; Kurum 300 megawatt üzerinde enerji satarken, bu yıl itibarı ile talepte bir düşüş gerçekleştiğini belirtti.





“MALİYETİ ARTIRAN UNSUR…”





Bakan Taçoy, açıklamasında şunları dile getirdi:





“Üretim miktarı aynen devam etse de, vatandaşın talebinde bir azalma var. Bu da maliyeti artıran bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. 18.00- 22.00 saatleri arası enerji fiyatlarının en yüksek olduğu dilim ve bu saatlerde talebinin en yüksek seviyede olduğunu görüyoruz. Tasarrufu sağlayabilme, akaryakıt ve emisyon salınımını en aza çekme adına bu saat dilimi üçlü tarife içerisinde en pahalı tüketim saati olarak seçildi.





Göreve geldiğimiz zaman, yani 23 Mayıs’tan itibaren enerjiye hiç zam yapmadık. Bu sürede akaryakıt fiyatı artsa da biz bunu tolere ettik. Dövizde yüzde 10 bir fark oldu, çalışan maaşında da artış yaklaşık yüzde 12 oldu.





Zaman zaman muhalefet de bizi enerjiye zam yapmadığımız için eleştiriyor. 23 Mayıs’tan bugüne gelene kadar, yaklaşık yüzde 13’lük bir hayat pahalılığı gerçekleşti. Yüzde 11.6’sı geçen yıldan. Gerçekten, üretimde maliyet arttıysa, bizim zam yapmamız gerekliydi. Maliyetin 111 kuruş olduğu iddiası var.





2019 yılında iddia ederim ki kurum yılı her şeye rağmen karda kapattı. 2020’de maliyet ve ücretlerin artması ile bir zorlanma olacak. Haziran 2020’ye kadar zam yapmayacağız. Ben 2020 sonuna kadar zam yapılmaması için çalışıyorum.”





“VATANDAŞI ENERJİ FİYATLARININ ETKİSİNDEN KURTARMAK İSTİYORUM”





Çeşitli kalemlerde bir denge sağlayarak doğru bir idare ile vatandaşı enerji fiyatlarının etkisinden kurtarmak istediğini söyleyen Ekonomi ve Enerji Bakanı Taçoy, hem hane halkını hem de üretimi düşünerek adım attıklarını kaydetti. Hasan Taçoy, şöyle devam etti:





“Güneş enerjisi, yenilenebilir enerji yatırımları devam ederken, üretilenden az bir tüketim talebi var. Şu andaki fiyatı artırmadan, tüketiciye bir artış getirmeme niyetim var. Döviz, akaryakıt ve maaş artışlarına rağmen.”





“BORÇ GERİLEDİ”





Kurumun borcunun 200 milyon TL civarına gerilediğini; faiz giderini aşağıya çekerek, 13 milyon TL’lik bir tasarruf öngördüklerini ifade eden Taçoy, şunları dile getirdi:





“Toplu İş Sözleşmesi için görüşmeler üzülerek söylerim ki başlayamadı. El- Sen’in “jeneratör al” dışında bir önerisi yok.





Bu kurumu, personelle birlikte yöneterek, tasarruf tedbirlerini artırmak istiyoruz. Buna maalesef sendika yanaşmıyor.





Geçen yıl, bakana da sormadan bir toplu iş sözleşmesi imzalandı. Ben bu yıl bu yolu izlemeyeceğim. Kurum çalışanlarının önemli bir kısmı büyük bir fedakarlıkla çalışıyor. Ben bu iyi niyeti görmek istiyorum.





Sendika ve yönetime söz verdim. İdari hiçbir şeye karışmıyorum. Müdürü iç işleyişle ilgili aramıyorum. Açma, kesme konusuna hiç karışmadım.





“130 MEGAWAT GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMİ”





Sendika beni “jeneratör” almamakla suçluyor. 130 megawatlık depolamalı güneş enerji sistemine çıkma imkanı var. Bunu hesapladık. Bunun sağlayacağı maliyetteki azalmayı gördük. Bu bize yapacağımız ihalede kurumun maliyetini düşüreceğini gösteriyor. Hatta uzun süre enerji zammı engellenebilir.





Bu serüven, bir süre daha yaşanacak. AKSA’ya kimsenin bilmediği bir amortisman gideri ödüyoruz. Haliyle AKSA, indirim talebine “hayır” diyecek. Ya da süre uzatma karşılığında amortisman giderini ödemekten kurtulacağız.”





“İSMİMİ KİRLETMEM”





Hasan Taçoy, 22 yıldır siyasette olduğunu dile getirerek, maliyeti azaltmak ve vatandaşın menfaatine bunu kullanmak için hassas bir süreç yürütebileceğini, ama bunu yalnız yapmayacağını kaydetti.





Muhalefetin de desteğini istediğini belirten Taçoy, şöyle devam etti:





“AKSA, amortisman giderinin ödenmemesi karşılığında sattığı enerjinin fiyatını ucuzlatabilir ama bunun için süre uzatması isteyecek.





Ben de diyorum ki, buna “UBP’li bir bakan” olarak değil, meclisin bir mensubu olarak karar veririm. Muhalefetin de bu tartışma, karar verme sürecine dahil olmasını isterim. 22 yıldır siyasetin içinde olan biri olarak, arkamdan, “AKSA’nın süresini uzattı, kapalı kapılar ardında para aldı” dedirtmem. Sorumluluğu muhalefet de benle paylaşsın.





AKSA’nın bir maliyet fazlalığı yarattığı bir gerçek. Ama bir sözleşme imzalanmış. Personel, akaryakıt gideri kuruma göre hesaplanmış. Akaryakıtı, hepsini ödedikten sonra, üretim maliyeti için de kaynak aktarıyoruz.”





“KIB- TEK ELDEN ÇIKMAYACAK”





Kıb-Tek’te örgütlü El-Sen’in, Kurumun elindeki potansiyelin özele geçmesine karşı olduğunu, Kurumun da işleri yapabildiğini belirten Taçoy, şunları kaydetti:





“Biz, kurumu ayakta tutmak için her şeyi yapmaya hazırız. AKSA, yüzde 45 üretimi yapıyor. Attığım her adımda, yenilenebilir enerjiyi dahi konuşulurken, kurumun enerjinin yüzde 55’i üretmesi, hassasiyetini hep korudum. Bu oranı değiştirme niyetim hiç yok.





Sendika sadece “jeneratör” alın deyip duruyor. AKSA, devreden çıkarsa, ciddi bir maliyet çıkacak ortaya. Güneş enerjisine yatırım yapacağız. Bu yatırımın maliyeti kilowatt saati 8 dolar cent. Ömrü 25 yıl. 130 megawata kadar bu yatırımı çıkarabiliriz.





“ENTERCONNEKTE HAYAL DEĞİL”





Enterconnekte sistemi sonuna kadar savunuyorum. Bu hattı kurduktan sonra, kurulu güç yatırımı, yenilenebilir enerji yatırımını yapmaya devam edeceğiz.





AKSA ile maliyet fiyatı üzerinden bir pazarlık yapılacak. Enterconnekte sistem için bir uluslararası ihaleye çıkacağız. İster AKSA girer kazanır, ister Çin’den, Finlandiya’dan şirket gelir. Ben ona karışmam.





Bu teklifleri göreceğiz. Yap- işlet- devret modeli ile bu ihaleye çıkacağız. Her halükarda bu yatırım devlete kalacak. Ama dediğim gibi, şeffaf, uluslararası ve muhalefetle her aşamada dayanışma içerisinde yürütmekte kararlı olduğum bir süreç bu.





Realite üzerine düşündüğümüz bu proje, hayali değildir. KKTC, Türkiye’ye deniz yolu ile üç yerden bağlı. Bir noktada su boru hattı. İki noktada da telefon hatları. Yurt dışına çıkışımızı sağlayan fiberoptik iki bağlantı var. Avrupa ile bizi bütünleştiriliyor bu hatlar. Aynı şekilde bu hat, Avrupa-Asya’yı birbirine bağlıyor. Elektrik mi hayal? Güneyle elektrik hatlarımız üç yerden birbirine bağlı. Üstelik Güney Kıbrıs’tan biz pahalı alıyoruz. Enterconnekte sistem ise hem bizim için hem de Rumlar için çok daha ucuz enerji.”





“STRATEJİK BİR PROJE, İSRAİL BİLE KAZANIYOR”





Dolayısı ile, ENTSO-E, bu yatırımı engelleyecek bir noktada değil. Bu yatırımı salt “Kıbrıslı Türklere ambargo” mantığı üzerinden ele almak, İsrail’e kadar uzanabilecek gerçekçi bir projeye engel olma girişimidir.





Ucuz enerji sağlayacak en kalıcı çözüm Entorconnekte sistem. Türkiye’de enerji fiyatları borsada belirleniyor. Aynı zamanda, satış da yapabileceksiniz. Bizim bugün maliyetimiz de satışımız da Türkiye’deki fiyatlara göre daha pahalı.





Proje ortada yok, ama fizibilite son derece basit hesaplanabilen bir proje. Dahası, aşağı yukarı hesaplanmış bir sistem.





Benim geldiğim noktada yabancı şirketler geliyor, teklif yapıyor. Bunlar pahalı işler. Niyet mektubu istiyor şirketler. Bu çerçevede bir soru işareti oluşuyor. İhaleye mi çıkalım, teklif mi toplayalım. Aklımda olan ihaleye çıkıp, elektrik taşıyan şirketi bulmak. Bunlar ciddi bir karar süreci, alınmış kararlar değil. Az önce söyledim, tek başıma karar vermeyeceğim. 22 yıllık dürüst siyasi hayatımı dedikodu mekanizmasının emrine vermeyeceğim.





Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki makamlarla bu konuları konuşuyoruz, tartışıyoruz. AB’nin niyeti İsrail’e kadar ulaşacak bir enterconnekte sistemi ise, en akılcı, ekonomik yöntemin içerisinde KKTC de var. Bunca yıldır enterconnekte sistem projesinin arkasında duruyoruz. Israrlıyız. 2020 yılı içerisinde de hükümet bu konuda adım atmakta kararlıdır. Enterconnekte sistem kurulu güç için yatırım yapmamızı da gerektirecek, aynı zamanda güneş enerjisine de yatırım yapacağız.”





“TALEP DAHA DA ARTACAK”





Ekonomi ve Enerji Bakanı Taçoy, “hedef 2030 yılında 800 megawatt. Vizyon 2035’e göre bin 100 Megawatt. Elektrikli araçlar devreye girecek, yeni turizm tesisleri devreye girecek. Yeni konutlar devreye girecek. 2030 yılına kadar, fosil yakıt tüketimi azalacak. Bunların tamamını göz önünde bulundurarak adım atmakta da kararlıyız” dedi.





“İKİ YILDA 350 MİLYON TL YATIRIM”





2019’da Kıb-Tek’e 100 milyon TL yatırım yapıldığını ifade eden Hasan Taçoy, şunları söyledi:





“Şu anda ihale edilen 2020 yılı işleri 120 milyon TL. Yıl sonuna kadar hedef 250 milyon TL yatırım. Güneş enerjisi, ve ayrıca kurulu güçlere de yatırımlar devam edecek.





Kim ne derse desin. Ben 80 dolar tanesi kuruma kilit almak zorunda kaldım. Saha dolapları kilitlensin diye. Geçen dönemden kalan bir ihale. 320 bin dolar. Sadece asma kilit. Bırakın kablo falan.





200 milyon TL bir Kıb-Tek borcu var. Alacak, 1 milyar TL civarında. 200 milyon borcun, 130 milyonun yüzde 23 bir faizi var. AKSA’ya şu anda yüzde 16 fatura geriliği için borç faizi ödüyoruz. En düşüğü 10.70, en büyüğü yüzde 13 olan teklifler aldık. Yüzde 20 oranında faizleri düşürmek mümkün. Yaklaşık olarak kurulu 13 milyon TL bir yıl içerisinde tasarrufa sokabiliriz.  





Tablo bu iken, “kurumu zarara sokacak” denmesini üzerime alırım. Yönetim Kurulu’na talimat vererek bu çalışmayı yazdırdık. Bankalardan yazılı olarak teklif aldık. Siyasi olarak, bu kararda Kıb-Tek yönetiminin yanında durdum.





13 milyon TL, kurumun bir aylık maaş gideri. Bir hareket daha yaparız, bir maaş daha kazanırız. Bu kötü mü?





Amacımız en başından söylediğim gibi, doğru mali yönetimlerle, Kıb- Tek’i pahalılık üreten değil, aksine üretime katkı yapan bir kurum haline getirmekte kararlıyız.”


banner36
Yorumlar (0)
banner6