Özersay 'Denge Sağlandı'
Özersay, Geçitkale’nin İHA’lara açılması nedeniyle sıcak bir çatışma beklemiyor Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye’ye ait İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) Geçitkale’de konuşlandırılmasına ilişkin karar üzerine, Rumlarla ‘sıcak bir gelişme yaşanacağı’ yönündeki iddialara katılmadığını söyledi. İHA’ların yarın adaya gelmesi bekleniyor.
Özersay, Geçitkale’nin İHA’lara açılması nedeniyle sıcak bir çatışma beklemiyor
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Türkiye’ye ait İnsansız Hava Araçları’nın (İHA) Geçitkale’de konuşlandırılmasına ilişkin karar üzerine, Rumlarla ‘sıcak bir gelişme yaşanacağı’ yönündeki iddialara katılmadığını söyledi. İHA’ların yarın adaya gelmesi bekleniyor. Diyalog’a konuşan Özersay “Amaç Güvenliği sağlamaktır, çatışma değil. SİHA ve İHA’lar olmasaydı gerginlik ihtimali daha fazla olurdu. Sahada durumu dengelemiş durumdayız” dedi. Özersay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu gelişme üzerine olumlu veya olumsuz herhangi bir tepki göstermediğini de söyledi.
Soru: Türkiye'den İnsansız Hava Araçları'nın pazartesinden itibaren Geçitkale'de konuşlanacağı belirtiliyor. Bu konuda detay verebilir misiniz? Kaç tane İHA gelecek ve bunlar sürekli burada mı kalacak? Görevleri ne olacak?
Özersay: Bu konuda çok fazla detay veremem ama şunu söyleyebilirim bu noktadan sonraki süreç aslında teknik bir detaydır. Çünkü önemli olan bu konuda ortaya siyasi bir irade koyabilmekti ve hükümet bu noktada ortaya siyasi bir irade koydu. İnsansız Hava Araçları meselesi yeni dünya düzeninde değişen şartlarda ortaya çıkan farklı ihtiyaçtır. Örneğin, Kıbrıs Rum tarafı denizdeki araştırma ve kazı çalışmalarını destekleyici mahiyette İsrail ile anlaşarak kimi kaynaklara göre 4 kimi kaynaklara göre 8 tane İnsansız Hava Aracı (İHA) satın almış durumda. Daha bugün itibariyle bir haber ajansında Yunanistan’ın da kendi İHA’larını geliştirmek için ortaya bir proje koyduğu ve aynı zamanda ABD ve İsrail’den İHA satın alma yoluna gideceği bilgisi vardır. Bu bilgi de Yunanistan Savunma Bakanı tarafından bütçe görüşmeleri sırasında yapılan bir açıklamadır. Yani özellikle Doğu Akdeniz’in hem doğusunda hem de Doğu Akdeniz’in batısında, yani Türkiye-Libya ana çizgisini alırsanız her iki bölgede de Dünyanın başka bölgelerinde olduğu gibi eldeki kaynaklar için yapılan araştırma ve kazı çalışmalarını güvenli bir biçimde desteklemek. Ama aynı zamanda deniz içerisindeki faaliyetleri güvenli bir şekilde sürdürebilmek için bu yeni teknoloji kullanılıyor. Mesela son dönemde yasa dışı göç ve İnsan Kaçakçılığı örnekleri vardır aynı zamanda denizdeki kazı çalışmalarında bazı riskler var ve istihbarat meselesi var. Bütün bunları düşündüğünüz zaman biz de dünyadaki gelişmelere uygun bir biçimde Doğu Akdeniz bölgesinde sadece sahada kazı yaparak dengeyi sağlamak değil aynı zamanda yeni teknolojiyi kullanarak da kazıları ve yaptığımız çalışmaları güvence altına almaya çalışıyoruz ve sahada aslında dengeyi sağlıyoruz. 24 saat esas alınarak İHA’lar denetleyici ve önleyici mahiyetinde görev yapacak. Sayı ihtiyaca göre belirlenir ama alelade bir alan olarak düşünmemek gerek bu alan üzerinde bir şeyi kaldırma ve görevini yerine getirdikten sonra indirmek için bazı teknolojik cihazlara ihtiyaç vardır. Önümüzdeki günlerde bu süreç peyder pey yaşanacak. Amaç güvenliği sağlamak, çatışma değil
Soru: Bazı Rum gazetelerinin internet sitelerinde yoğun tepkiler var. Bazı siyasiler Rum Yönetimi’ni, karşı tedbir almaya çağırıyor hatta bu araçları yok edecek önlemlerden söz ediliyor? Sizce Kıbrıs’ta sıcak gelişmelerin arifesinde miyiz?
Özersay: Ben sıcak bir gelişme beklemiyorum. Buna tepki gösterenler Kıbrıs Rum Yönetimi’nde buna benzer bir karar alındığında ona tepki gösterdiler mi onu merak ediyorum. Bir kere bu doğal bir süreçtir dolayısıyla burada bizim dışımızdaki çalışmalara bir zarar verme veya bir kuvvet kullanma ile ilgili bir şey değil. Bu durum önceden önleyici mahiyette güç toplama ve güvenliği sağlama mahiyetindedir bu çalışmalar. Burada amaç güvenliği sağlamaktır çatışma değil. Bir ikinci nokta da sahada dengeyi sağlamak konusudur. Biz eğer bu kapsamda bu dengeyi sağlamamış olsaydık o zaman bir çatışma olasılığı olabilirdi. Çünkü taraflardan birisinin Kıbrıs Türk halkının ya da Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını gasp etme noktasına gelmelerine müsaade etmiş olsaydık o haklarının gasp edilmesi hissiyatı ile ve uğranılan mağduriyet ile bir tepki ortaya çıkabilirdi o zaman bir gerginlik ihtimali ortaya çıkardı. Oysa şimdi böyle bir noktaya gelmeden haklarımızın gasp edilmesine izin vermeksizin sahada durumu dengelemiş durumdayız. Bu denge kendi içinde bir istikrar getirir. Barışın güvencesi tam da budur çatışma riski yoktur bence. Cumhurbaşkanı’na telefonla bilgi verdik
Soru: Hükümetin aldığı bu karara Cumhurbaşkanı'nın tepkisi ne oldu? Henüz bir açıklama yapmadı ama hükümete ilettiği bir görüş var mıdır? Özersay: Bir tepkiden bahsedemem olumlu veya olumsuz ama bu kararın alınması sürecinde Bakanlar Kurulu süreci devam ederken Cumhurbaşkanı’na telefon ile bir bilgi verildi. Aynı zamanda önümüzdeki günlerde sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda teknik ve askeri bir bilgi de Akıncı ile paylaşılacak. Devlet bir bütündür biz farklı bir muamele ortaya koymuyoruz ama herkes de gayet iyi biliyor ki Geçitkale Havaalanı’nın sözleşmesinde tarafların bir tanesi Ulaştırma Bakanlığıdır, yani hükümettir. Dolaysıyla bir tarafta özel bir firma diğer tarafta da hükümet var bu iki taraf arasında yapılmış bir sözleşme vardır. Sözleşme halen yürürlüktedir o sözleşmenin bir maddesine dayalı olarak o sözleşmenin maddesinde şu yazıyor, ivedi bir durumun ortaya çıkması durumunda gerek Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) gerekse de Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (KTBKK) kullanımına verilebilir diye. Zaten en baştan bu öngörülmüş ve bu madde kapsamında süreci başlattık