banner26

Yeni siyasetten geri dönüş yok

banner47

banner57
Güncel 14.03.2025, 19:15
0
Yeni siyasetten geri dönüş yok
banner52
banner32

Cumhurbaşkanı Tatar, Cenevre toplantısına TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile katılacağını, masada güçlü bir devlet olarak Türkiye ile birlikte yer alacağını ve yeni siyasetten asla geri dönüş yapmayacaklarını vurguladı

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre toplantısı öncesinde siyasi partilerle yaptığı bilgilendirme toplantıları sonrasında basın toplantısı düzenledi.

Tatar, Cenevre toplantısına anavatan ve garantör Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle gideceğini söyledi.

Tatar, Cenevre’ye; adanın geleceğini, iki devletin işbirliğini, Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, haksız izolasyonların kaldırılmasını konuşmaya gideceklerini, yeni siyasetten asla geri dönüş yapmayacaklarını söyledi.

Tatar, Kıbrıs müzakere sürecine Crans Montana’dan devam etmenin söz konusu olmadığını, bu konuda net olduklarını vurguladı.

Gayriresmi Cenevre toplantısına Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile katılacağını ifade eden Tatar, masada, daha önceki gibi onların “devlet”, Kıbrıs Türk halkının da “yalnız” değil, güçlü bir devlet olarak, anavatan Türkiye ile birlikte yer alacağını vurguladı.

Garantör Türkiye Cumhuriyeti’nin duruşunun önemli olduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü siyasetine tam desteğinin devam ettiğini vurguladı.

Tatar, yeni siyaseti ortaya koydukları Cenevre’ye 4 yıl sonra Türkiye’nin artan tam desteğiyle gideceklerini belirtti.

Federal siyasetin terk edilmesinden sonra ortaya konan yeni siyasette, eşit statünün teyit edilmesi ile müzakere sürecinin başlayabileceğini ortaya koyduklarını anlatan Tatar, iki devletin işbirliği konusunda net olduklarını, enerji ve su konusu başta olmak üzere sınır kapıları ile ilgili işbirliğine hazır olduklarını söyledi.

Tatar, 60 yıldır çözüm bulunamayan sorunları yeniden tartışmak yerine Kıbrıs Türk halkına haklarının verilmesi gerektiğini, direk uçuş direk ticaret direk temasların verilmesi gerektiğini kaydetti.

“Beyhudeye geri dönüş yoktur artık gelecek konuşulmalıdır” diyen Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılar, tutuklamalar, boyun eğmeye zorlayacak hareketlerin beyhude olduğunu söyledi.

Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü duruşunu Cenevre’de ortaya koyacaklarını belirten Tatar, toplantıda, adada iki devletin işbirliğiyle bir gelecek arayacaklarını söyleyeceklerini kaydetti.

"AB ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM.."
AB çatısı altında iki devletli çözümün bulunabileceğini belirten Tatar, Kıbrıs’ta artık iki devletin kökleştiğini, o yüzden artık yeni maceralara kendilerini sürükleme hakkının kimsede olmadığını söyledi.

Erdoğan ve Yılmaz ile de görüştüğünü, tam destek aldığını, tam istişare içerisinde olduğunu anlatan Tatar, eğer bir süreç başlayacaksa İki tarafın önceden eşitliğinin teyit edilmesi gerektiğini kaydetti.

Rumların Kıbrıs Türk halkını ezmek için politika yürüttüğünü ifade eden Tatar, Erdoğan’ın “Eşit oturup eşit kalmak lazım” sözünü anımsattı ve “Yoksa neticeye gitmek mümkün değildir” dedi.

Yeni ve resmî müzakere süreci için eşitliğin sağlanmasının önemli olduğunu, Federasyonun artık ortak zemin olmadığını ifade eden Tatar, bunların önemli diplomatik kazımlar olduğunu belirtti.

Cenevre toplantısının da kendi başarıları olduğunu belirten Tatar, egemen eşitlik, eşit uluslararası statü taleplerinin 4 yılda netleştiğini söyledi.

Tatar, Cenevre toplantısına yönelik açıklamasında şunları kaydetti:

Önümüzdeki pazartesi Cenevre’de başlayacak toplantının gerçekleşmesi için yoğun çabalarım oldu. Bu fikrimi BM Genel Sekreteri’nin eski kişisel temsilci Holguin’le 1 Temmuz 2024 tarihinde Londra’da yaptığım son görüşmede paylaştım. Orada ortak zeminin olmadığının tespitinin önemin dikkat çekerek, artık çalışmayandan, çalışmayacağı 50 yılı aşkın bir süre devam eden süreçlerle ispatlanmış olan federasyonla zaman geçirilmemesi gerektiği noktasının altını çizdim. Ve dedim ki Kıbrıs adasının geleceğini ciddi şekilde konuşma vakti gelmiştir ve benbunu anavatanların katılımıyla 4+1 formatında yapmak istiyorum. Buna yönelik çalışmalarımız hem buradaki misyonlarla hem de BM dahil diğer çevrelerle sürdü. Geçtiğimiz Eylül ayında Sayın Genel Sekreter’le ikili görüşmemizde bu fikrimi tekrarladım ve bunun bir gereklilik olduğunun altını çizdim. Sayın Genel Sekreter bu fikrimi olumlu bulduğunu, böylesine bir toplantıya ev sahipliği yapabileceğini söyleyerek, bu toplantı öncesinde iki liderle gayriresmi bir yemek yemeyi de istediğini söyledi. Bu önerisini hemen kabul ettim. Hem kendisine duyduğum saygıdan, hem de eski zeminin artık ortak zemin olmadığının kayda geçirilmesinin ardından anlamlı diyaloğun başlaması gerektiğine inandığımdan yaptım. Ardından Sayın Genel Sekreter Birleşik Krallık’ın da bu toplantıda yer alma isteğini kendisine ilettiğini, kabul edersek onların da katılımını arzu ettiğini söyledi. Ben de iyi niyetle konuya yaklaştım, kendilerine dengeyi bozmayacak şekilde iki Garantör Anavatan’ın Dışişleri Bakanları’ndan daha düşük bir seviyede bu katılıma rıza gösterebileceğimizi söyledim. Nihayetinde Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı’nın altında görev yapan Avrupa ve Kuzey Amerika’dan Sorumlu Devlet Bakanları genişletilmiş gayriresmi toplantıda Birleşik Krallık’ı temsil edecektir. Kendisiyle burada Cumhurbaşkanlığındaki Ofisimde geçtiğimiz Cuma günü bir görüşme geçekleştirdim ve net şekilde ülkelerinden tarafsız bir tutum takınmalarını beklediğimi ilettim"

banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?