banner26

Sarpten: Erken açılımın riski büyüktür

banner47

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten yayımladığı basın açıklamasıyla koronavirüs salgınında iş yerlerinin erken açılmasının riskinin büyük olduğunu bildirdi. Açıklama şöyle: “İnsanlık olarak zor günlerden geçmekteyiz.

Güncel 15.04.2020, 13:49 15.04.2020, 13:49
70
Sarpten: Erken açılımın riski büyüktür
banner52
banner32

Biyologlar Derneği Başkanı Hasan Sarpten yayımladığı basın açıklamasıyla koronavirüs salgınında iş yerlerinin erken açılmasının riskinin büyük olduğunu bildirdi.





Açıklama şöyle:





“İnsanlık olarak zor günlerden geçmekteyiz. 200’den fazla ülkede görülen koronavirüs pandemisi 2 milyon kişiyi etkilemiş ve 100 binden fazla insanın ölümüne neden olmuştur. Bununla birlikte, salgının önüne bir türlü  geçilememiş ve dünya genelindeki yayılması hızla sürmektedir. Uzmanlar, şu an için insanların yarıdan fazlasının bağışıklık kazanmadığı veya önleyici bir aşının bulunamadığı bir ortamda temasın önlenenerek, sosyal izolasyonun sağlanmasının halen daha tek seçenek olduğunu belirtiyorlar.





Tüm dünya ile birlikte ülkemizde de bu bilinçle ilk vakanın görüldüğü 9 Mart tarihinden itibaren zamanında ve doğru alınan tedbirlerle bir ayı aşkın bir süredir etkin bir mücadele verilmektedir. Bu süreçte, hükümet tarafından kriz yönetiminde sergilenen her türlü organizasyon ve koordinasyon aksaklıklarına rağmen resmi rakamlara göre 100 vaka ve 4 ölüm görülmesi dünya ortalamalarıyla uyumludur. Kısacası, bugüne kadar toplum olarak virüsle mücadelede  “başarılı” bir şekilde geldiğimiz söylenebilir.





Şüphesiz ki, biz insanların kendinizi doğanın hakimi olarak görmemizin bir sonucu olan bu korkutucu virüs salgını halen daha sağlığımızı ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bununla birlikte, uzunca bir süre daha da tehdit etmeye devam edeceği bilinmektedir. Üstelik, bu korkutucu durum sadece sağlık üzerine değil, ekonomik ve sosyal hayat üzerinde de etkili olmuştur. Virüsün tüm bunlar üzerindeki uzun soluklu etkilerinin dünyayı yeniden şekillendireceği ve yaşam tarzımızı değiştirmemiz gerektiği ortadadır.





Elbette ki, ilelebet evlerimize kapanacak, tümüyle ekonomik ve sosyal hayattan çekilecek değiliz. Özellikle, bizim gibi zor şartlar altında ayakta duran bir ülkede “normalleşme” son derece önemlidir. Ancak, son günlerde yeni vaka sayısının düşük olmasına bakarak, hükumet tarafından gelen “yatay seyire geçtik” söylemlerini ve alel acele sınırların kaldırılarak bazı sektörlerde ve devlet dairelerinde açılıma gidilmesini endişeyle karşılanıyor. Öyle ki, sadece birkaç haftaya bakarak dünyanın hiçbir ülkesinin başaramadığını yaparak “virüsü yendik” havasına girilmesi ve hatta dünyaya örnek olacak bir başarı elde ettiğimizi söylemek en hafif tabirle gülünçtür.





Virüs mücadelesinde “panik” kadar “rehavet” içinde de hareket etmek de son derece yanlıştır. Unutulmamalıdır ki, dünyada 30 günlük sürede virüsü kontrol altına alan ve yeniden kepenk açan ülke yoktur. Bu çerçevede, halihazırda 30 Nisan’a kadar kamudaki idari tatilin ve 17 Nisan’a kadar da kısmi sokağa çıkma yasağının yürürlükte olduğu ülkemizde en azından ay başını bile beklemeden salgının 37. gününde açılımlara başlanmasından anladığımız bunun arkasının süratle geleceğidir. İyi gidişata bakarak açılımlar konusundaki bu aceleci tavrın zaten iyice bunalan toplumdaki rehaveti de artıracağı tartışılmazdır.





Şu ana kadar, sürecin başarılı götürülmesinin temelinde hükümetin aldığı tedbirler kadar, kurallara uyarak eve kapanan toplumun geneli ve insan üstü bir gayretle çalışan doktorlarımız ve sağlık personelimiz yatmaktadır. Hükümet bunu göz ardı etmeden, toplum sağlığını gerçek anlamda her şeyden önde tutmalıdır. Ne var ki, geldiğimiz aşamada hükümette “ekonomik” kaygıların, “sağlık” kaygıların önüne geçtiği anlaşılmaktadır. Hükümet yetkililerinin bir an önce ekonomik hayata geri dönmek istenmesi anlaşılır olduğu kadar, riskli de bir tercihtir. Ve, bu riskin sorumluluğu da tercih hakkını bu yönde kullananlarındır.





Hasan Sarpten Bio-Der Başkanı


banner36
Yorumlar (0)
banner6