banner26

Ölümlü kazada kim suçlu tartışması

banner47

Girne’de Ecevit Caddesi üzerinde Veysel Can’a çarparak ölümüne neden olan Mahir Salman Söker bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı.   İddia makamı zanlının tutuklu yargılanmasını talep ederken, savunma itiraz etti.

banner57
Güncel 29.01.2020, 20:02 29.01.2020, 20:02
32
Ölümlü kazada kim suçlu tartışması
banner52
banner32

Girne’de Ecevit Caddesi üzerinde Veysel Can’a çarparak ölümüne neden olan Mahir Salman Söker bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı. 





İddia
makamı zanlının tutuklu yargılanmasını talep ederken, savunma itiraz etti.





Bunun
üzerinde saatler süren bir duruşma gerçekleştirildi.





Savunma
mahkemeye zanlıyı ve zanlıya kefil olacak 5 kefil dinletirken, kazada sürücünün
değil yayının suçlu olduğunu belirtti.





Girne
Trafik Şubesi’nde görevli polis çavuşu Dilara İrdem, Girne’de Ecevit Caddesi
üzerinde Büyük Anadolu Otel önünde, 21 Ocak saat 19.00 sıralarında Mahir Salman
Söker’in (E-42) yönetimindeki RF 453 plakalı salon araçla, çift şeritli yolun
sağ şeridinde aşırı süratli ve dikkatsiz bir şekilde seyrettiği sırada Büyük
Anadolu Otel önlerinde yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan ve adada
turist olarak bulunan Veysel Can’a (E-51) çarptığını söyledi.





Polis,
Can’ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirtti. Zanlının olay mahallinde
gözaltına alındığını kaydeden polis, gönüllü ifade verdiğini belirtti.





Polis,
zanlının olay mahallinde gözaltına alındığını ve gönüllü ifade vererek 50
kilometre gitmesi gereken yolda 70-80 kilometre hızla seyrettiğini itiraf
ettiğini söyledi.





Polis,
ayrıca aracın navigasyonunda inceleme yaptığını, hız limitinin 73 kilometre
olduğunu belirlendiklerini aktardı.





Veysel
Can’a otopsi yapılıp, alkol analizi için kan örnekleri alındığını kaydeden
polis, yapılan incelemede test sonuçlarının negatif çıktığını açıkladı.





Polis,
otopside Can’ın ölüm nedeninin ise çoklu kaburga kırığı, kafatası kırığı, beyin
ve iç organ kanaması sonucu olduğunun belirlendiğini açıkladı.





Zanlının
ülkede çalışma izinli olduğunu, bir çocuğunun KKTC’de diğer üç çocuğunun ise
Türkiye’de olduğunu, zaman zaman onları görmeye gittiğini kaydeden polis,
zanlının gerekli dikkati göstermeyip ölümle sonuçlanan kazaya neden olduğunu,
yargılanması halinde hapis cezası almasının yüksek ihtimal olduğunu belirtti.





Polis,
bu nedenlerle zanlının tutuklu yargılanmasını ve 3 ay süreyle cezaevine
gönderilmesini talep etti.





Polis,
zanlı avukatının bir önceki duruşmada “aracın sensörleri var. Eğer yaya aniden
yola çıkmasaydı, algılar otomatik fren devreye girerdi” iddiasına ilişkin de
açıklama yaptı.





Polis,
araç uzmanıyla yapılan görüşme söz konusu teknolojinin sadece araçları fark
edecek bir yapıda olduğuna, yayaları algılamadığına dikkat çekti.





Polis,
yayanın yola çıkıp, 3 adım attıktan sonra aracın çarpması sonucu yaşamını
yitirdiğini ifade etti.





Kazanın
meydana geldiği yolda uyarı levhalarının, aydınlatma ışıklarının mevcut
olduğunu kaydeden polis, sürücünün yasal limit olan 50 km de seyretmesi halinde
yayayı görebileceğini söyledi.





Polisin
iddiaları üzerine zanlının avukatı Ünver Bedevi,  kazanın gerçekleştiği tarihte hız limiti
levhasının olmadığını, kazanın ardından konulduğunu iddia etti. Bedevi ayrıca
kazadan sonra orta refüj içerisindeki ağaçların budandığını, otların
temizlendiğini söyledi. Bedevi,  kazanın
olduğu tarihte söz konusu yerdeki aydınlatma lambalarının da çalışmadığını
iddia etti.





Bedevi,
müvekkilinin kullandığı aracın son teknoloji donanımlı bir araç olduğunu,
yayanın aniden yola çıkması nedeniyle otomatik fren sisteminin devreye
girmediğini öne sürerek, “Bu teknoloji hem araçları hem yayaları hem de
kütleleri algılar. İster araç 50i ister 80 km ile gitsin yine de algılar” dedi.





Bedevi,
kaza akşamı yolun karanlık olduğunu, yayanın aniden yola atladığını ifade
ederek, “kim isterse olsun kaza yapmaktan kurtulamazdı” dedi.





Bebevi,
tutuklu yargıya itiraz ederek, zanlının 5 yıldır ülkede çalışma izni ile
bulunduğunu, yargıdan kaçmayacağını, kazanın oluşumunda yayanın kusuru
olduğunu; yaya geçidinden geçmeyerek gayri yasal davrandığını, aniden yola
atladığını, zanlının yargılanması halinde hapis cezası dahi alamayacağını,
ortada aşırı sürat suçu bulunmadığını belirterek, tutuksuz yargı talep etti.





Bedevi,
zanlıyı ve zanlıya kefil olabilecek 5 kişiyi tanık olarak mahkemeye dinletti.





Tanık
kürsüsüne çıkan zanlı kaza akşamı havaalanına yolcu götürdüğünü ifade ederek,
“5 yıldır şoförlük ve güvenlik işi yapıyorum. Kazanın meydana geldiği yerden
defalarca geçtim. Kaza akşamı aniden önüme gölge gibi bir şey çıktı. Kurtarmaya
çalıştım ancak başaramadım. Çarptım ve yaya ön camın üzerine düştü. Şoka
girdim” dedi. Zanlı tutuksuz yargılanması halinde yargılamadan kaçmayacağını da
öne sürdü. Zanlı ayrıca kazanın meydana geldiği yolda 50 km levhasını da
görmediğini söyledi. Zanlı ayrıca ışıklandırma olmadığını da belirtti. Zanlı
“Allah’ın takdiri, yapacak bir şey yok” dedi.





Tanıkların
dinlenmesinin ardından Yargıç Meltem Dündar, aktarılan tüm hususları
değerlendirip, zanlının tutuklu yargılanmasına ve bu amaçla 1 ayı aşmayacak bir
süre ile cezaevine gönderilmesine emir verdi.


banner36
Yorumlar (0)
banner6