@media screen and (max-width: 768px) { body { font-size: 16px; } }

banner26

Meme kanserinden korunmak mümkün

banner47

Kadınların neredeyse yüzde 12'sinde görülen meme kanserine neden olabilecek risk faktörlerini anlatan Prof. Dr.

banner57
Güncel 02.10.2019, 11:06 02.10.2019, 11:06
27
Meme kanserinden korunmak mümkün
banner52
banner32

Kadınların neredeyse yüzde 12'sinde görülen meme
kanserine neden olabilecek risk faktörlerini anlatan Prof. Dr. Hasan Besim,
erken tanı ve tedavi ile meme kanserinden korunmanın mümkün olduğunu söyledi.





Memede kanser hariç pek çok başka hastalığın ya da meme
ile ilişkili yakınmaların ortaya çıkabileceğinden bahseden Yakın Doğu
Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve Meme Sağlığı Merkezi
Başkanı Prof. Dr. Hasan Besim, bu kanser türünün sadece kadınlarda değil, nadir
de olsa erkeklerde de görülebileceğini kaydetti. Özellikle erişkin çağdaki
kadınlarda hormonal değişikliklerle ilişkili olarak her ay meme dokusunda
gelişebilen çeşitli değişikliklerin belirli yakınmalara neden olabildiğine
değinen Prof. Dr. Besim, buna ek olarak memede kanser dışında görülmesi mümkün
olan diğer hastalıkların (infeksiyöz, patolojileri, gelişimsel anomali)
tedavisi için bir tedavi merkezinin gerekliliğinin kaçınılmaz olduğunu
belirterek, Meme Sağlığı Merkezi'nin de buradan yola çıkılarak kurulduğunu
ifade etti.





HASTALARIN GELİŞMİŞ TEKNİK İMKANLARDAN FAYDALANMASI
ÖNEMLİ"





Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi bünyesinde Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) kurulan ve 2014'den beri hizmet veren merkezin meme
ile ilgili tüm hastalıkların tanı ve tedavisi, takibi, sağlıklı kadınların ise
meme kontrollerinin yapılması amacı ile oluşturulduğunu vurgulayan Prof. Dr.
Besim, "Merkezin kuruluşundaki bir diğer amaç ise Kıbrıs'ta yaşamakta olan
kadınların meme sağlığı konusunda bilgilenmelerini ve farkındalık
geliştirmelerini sağlamaktır. Merkezimiz, ülkemiz kadınlarının meme sorunlarında
alanında uzmanlaşmış hekimler tarafından sağlanan multidisipliner bakım
olanağına kendi ülkelerinde kolaylıkla ulaşabilmelerine olanağı sağlamıştır.
Meme ile ilgili tek hekim yerine bu alana odaklanmış bir ekip tarafından tanı
ve tedavi süreçlerinin gerçekleştirilmesi, bu süreçte gelişmiş teknik
imkanlardan faydalanılması merkezin önceliğidir. Bahsi geçen süre içerisinde
bin 488 kadının meme kontrolü ve tarama tetkikleri yapılmış, 87 hastanın da
meme kanseri tedavisi-cerrahisi gerçekleştirilmiştir" dedi.





Prof. Dr. Besim, merkezde düzenli olarak meme sağlığına
yönelik meme kanseri tarama programları organize edildiğini ve tüm hasta
verilerinin hem elektronik hem de yazılı olarak kayıt altına alındığını
belirtti. Besim, özellikle meme kanseri olgularının, tanı tedavi ve takip
işlemlerinin, Cerrahi, Tanısal ve Girişimsel Radyoloji, Patoloji, Plastik
Cerrahi, Radyasyon Onkolojisi ve Medikal Onkoloji uzmanlarından oluşan
multidisipliner ve uzman bir ekip tarafından yürütüldüğünü ifade etti.





"MERKEZİMİZ, KANSERİN TANI VE TEDAVİSİ SONRASINDA
İHTİYAÇ DUYULAN ESTETİK GİRİŞİMLERİ KARŞILAYACAK DONANIMDA"





Görüntüleme altyapısı olarak Dijital Mamografi (MMG),
Ultrasonografi (USG), Renkli Doppler Ultrasonografi (RDUS), 1.5 ve 3.0 Tesla
Manyetik Rezonans (MR) ve Tomosentez olanaklarının bulunduğu merkezde USG
eşliğinde kor ve ince iğne biyopsisi/aspirasyonu ve gerekli durumlarda
kullanılmak üzere "Breast Lesion Excision System (BLES)" altyapısının
da bulunduğunu belirten Besim, muayenede saptanmayan küçük meme lezyonlarının
radyolojik yöntemlerle işaretlenerek çıkarılmasını sağlayan stereo taktik
biyopsi işlemleri ve son dönemlerde güncel meme kanseri tedavisinde kullanılan
meme koruyucu cerrahi, sentinel lenf nodu biyopsisi uygulamalarının
yapılabildiğini belirtti. Prof. Dr. Besim, yine uygun olgularda mastektomi
sonrası doku genişleticiler, implantlar ya da flep uygulamaları ile
rekonstrüksiyon ve estetik girişimlerin (onkoplastik cerrahi) plastik cerrahi
uzmanları ile beraber eş zamanlı veya ardışık girişimler uygulanabildiğini de
sözlerine ekledi.





"KANSER RİSKLERİNDEN BİRİNİ TAŞIMAK, KİŞİDE MEME
KANSERİ GELİŞECEĞİ ANLAMINA GELMEZ"





Meme kanserinin cerrahi tedavisi sonrasında yardımcı
tedavi olarak tümörün tipi ve evresine göre sistemik kemoterapi, hormonal
tedavi ya da radyoterapinin gerçekleştirilmesi gerektiğini ve bu tedavilerin
ilgili bölümlerin denetiminde devam ettiğini belirten Besim, "Meme kanseri
açısından çeşitli iyi bilinen risk faktörleri bulunmaktadır. Bu risk
faktörlerinden herhangi birine sahip olmak mutlaka meme kanseri gelişeceği
anlamına gelmemektedir. Bu risk faktörlerinden bir bölümü ne yazık ki
kaçınamayacağımız faktörlerdir. Örneğin cinsiyet yani kadın olmak, yaş, ailede
meme kanserli yakın bir akrabanın varlığı ya da genetik özellikler gibi çeşitli
risk faktörlerini değiştirmek ne yazık ki mümkün değildir. Ancak obezite, fazla
miktarda alkol kullanımı, çeşitli hormonlar gibi bazı korunulabilir risk
faktörleri de bulunmaktadır" dedi.





MEME KANSERİ AÇISINDAN ARTMIŞ BİR RİSK GRUBUNDA MISINIZ?





Meme kanseri açısından artmış bir risk grubunda olup
olmadığınız konusunda karar verebilmek için birtakım sorulara verilecek
cevapların önemli olduğuna dikkat çeken Besim, bu soruları şöyle sıraladı:





"Önceden meme kanseri tanısı aldınız ve tedavi
oldunuz mu? Anne, kız kardeş ya da kızınızda meme kanseri ve/veya over kanseri
var mı? Obez misiniz? Önceden göğüs bölgenize çeşitli nedenlerle radyoterapi
aldınız mı? Adet görmeye 12 yaşından önce mi başladınız? Menopoza 55 yaşından
sonra mı girdiniz? İlk hamileliğiniz 30 yaşından sonra mı? Hiç çocuğunuz olmadı
mı? Her gün iki bardaktan daha fazla alkol içmekte misiniz? Uzun yıllar hormon
replasman tedavisi kullandınız mı? Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Eğer
yukarıdaki sorulardan biri ya da birkaçına 'evet' yanıtı veriyorsanız, normale
göre artmış bir meme kanseri riskine sahip olma olasılığınız bulunmaktadır. Bu
durumda paniğe kapılmanıza gerek yoktur. Ancak öncelikle vücudunuzu tanımanız,
kendi kendinize meme muayenesini öğrenip ayda bir defa uygulamanız, iyi bir merkezde
yıllık meme kontrollerinizi yaptırmanız önerilmektedir. Unutulmaması gereken,
meme kanserinde erken teşhis oldukça kolaydır ve erken tanı alan meme
kanserlerinde tedavi çok daha yüz güldürücüdür."





(İHA)


banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?