İskele'de pozitif çıkan çiftin torunu yaşananları anlattı: 'Bulaştıran hastayı umursamadılar... Yüzlerce insana temas etti'

(gazetda-sosyal medya) İskele’de koronavirüs taşıdığı tespit edilen yaşlı çift için torunları açıklama yaptı.

Hüseyin Kırsaç sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu zorlu süreçte salgın ile hastahane yönetiminin ve ilgili doktorun ne kadar vurdumduymaz olduğunu gördüğünü anlattı.

 Kırsaç, dedesini 23 Mart tarihinde prostatı ile ilgili şikayetinden dolayı Mağusa hastahanesine yatırdıklarını ve dedesinin kovid 19 hastalığı bulaştığı şahısla aynı odada kaldığını vurguladı.

 Kırsaç, dedesinin odasında bulunan söz konusu hastanın ciddi şekilde öksürdüğünü tüm gece ağrıdan inlediğini, kendilerinin risk grubu içinde olduklarından dolayı korktuklarını, oradaki sağlık görevlilerine odalarının değiştirilmesini talep etmelerine rağmen bunun yapılmadığını vurguladı.

Öksüren şahısa test yapılmadığını ifade eden Kırsaç, “Bir hafta sonra kendi rızaları dışında taburcu edilecekleri kendilerine iletildiğinde dedemin çok halsiz olduğunu bu durumda evde sıkıntı yaşaycaklarını taburcu olmak istemediklerini aktarmalarına rağmen sanki kendileri talep etmiş gibi kendilerine bir kağıt imzalatılıp taburcu edilmişlerdir.” dedi.

 Söz konusu hastanın Türkiye'den gelen bir makinist olduğu için yüzlerce insana bilmeden temas etmiş bulunduğunu anlatan Kırsaç, “Bir buçuk aylık karantina tek bir kişiyi belirtiler olmasına rağmen yeterli özeni gösterip ilgili testler yapılmadığı için toplum olarak bizi en başa döndürdüler” dedi.

Hüseyin Kırsaç’ın paylaşımı şöyle:

 “İki gündür hastahaneden yayılan bulaş için Sağlık Bakanlığı veya Mağusa Devlet Hastahanesi yönetimiden açıklama beklememe rağmen halen daha resmi bir açıklama gelmemesi durumun ne kadar da acemice yürütüldüğünün bir göstergesidir.

İskele'de pozitif çıkan vakalar dedem ve eşidir. Bundan dolayı olayın nasıl geliştiğini, ne kadar basit hatalar yapıldığını ve bu zorlu süreçte salgın ile hastahane yönetiminin ve ilgili doktorun ne kadar vurdumduymaz olabileceğine birebir şahit oldum.

Dedemi ilk 23 Mart tarihinde prostatı ile ilgili şikayetinden hastahaneye yatırdılar. Kendisi 84 eşi 78 yaşında risk grubu icerisinde bulunan iki insanı taburcu olacakları tarihe kadar başka boş odaların mevcut olmasına rağmen yanlarına farklı farklı insanlar yatırılarak hali hazırda zaten riski artırmışlardır. Covid 19 diye adlandırılan hastalığı bulaştıkları şahısın ciddi şekilde öksürdüğünü tüm gece ağrı ve sızıdan inlediğini kendilerinin risk grubu içinde olduklarından dolayı korktuklarını orada çalışan sağlık görevlilerine aktarmalarıp odalarınin degiştirilmesini talep etmelerine rağmen boş odanın olmadığı kendilerine aktarıldı.

Oysa hastahanede boş odalarin olduğunu kendi gözleriyle görmuşlerdir. Hastalığın en belirgin semptomlarından olan öksürüğü görmezden gelip ciğerleri parçalanırcasına öksüren şahısa test yapma ihtiyacinda bulunmamışlardır.

Bir hafta sonra kendi rızaları dışında taburcu edilecekleri kendilerine iletildiğinde dedemin çok halsiz olduğunu bu durumda evde sıkıntı yaşaycaklarını taburcu olmak istemediklerini aktarmalarına rağmen sanki kendileri talep etmiş gibi kendilerine bir kağıt imzalatılıp taburcu edilmişlerdir.

13 Nisan tarihinde yeniden kontrol için hastahaneye gittiklerinde prostadınin iyleşmesinde bir ilerleme olmadığı için ilgili doktor yeniden hastahaneye yatırma kararı almıştır. Ancak kendilerini yatıracakları oda başhekim tarafından kilitlendiği için risk grubunda olan aile fertlerimiz sabahtan öğlene kadar acilde tutulmuştur.

O odada niçin ısrar edildiğini başka odaya niçin yatırılmadıkları ile ilgili halen daha bir bilgimiz olmamakla birlikte yer yoksa özele gidelim teklifini de ısrarla reddetmislerdir. Hastahane yönetiminin ve ilgili doktorun Dedeme bir operasyon yapılacağı doğru olmakla birlikte hemen ameliyata alınacakmış gibi aktarıp testi onun için yaptıklarını iddia etmekeri de olayı ayrı bir muammaya sokuyor.

Çünkü dedemin hemen operasyona alacağına dair bir bilgi ne kendisine ne de aileden birine verilmemiştir. Sonrasında hem dedemin hem de eşinin hem hızlı testleri hemde PCR testleri pozitif çıkmıştır.

Ancak ogüne kadar sağlık sebeplerinden dolayı kendi başına hareket edemeyen bir insanin diger aile üyelerinin yardım etme zorunluluğundan dolayı diğer aile üyeleri ile temas etmek zorunda kalmıştır. Bu süreçten sonra kimlerle temas ettiklerini bir bir ve açık şekilde aktarmışlardır.

Temaslı olarak aktarılan şahısların hepsi negatif çıktığından bu sefer hastalığın hastahaneden bulaşıldığı ihtimali artmıştır. Ancak hastahane başhekimi kendinin ve ilgili doktorun sorumsuzluğunu başkalarına yıkma niyetinde olduğu için dedemin eşini temaslıları kendisinden gizlediği iddiası ile azarlamaya kalkmıştır.

Günün sonunda dedemin eşi yanlarinda yatan şahstan okadar bir şüphelenmişti ki ismini not etti ve bunu da hastahane yönetimine aktararak salgınin daha fazla yayılmamasına ciddi bir katkı koymuştur. Hastahane yönetiminin yapamadığını 78 yaşında bir kadın yapmıştır.

Ama artık çok geçti ilgili şahıs Türkiye'den gelen bir makinist olduğu için yüzlerce insana bilmeden temas etmiş bulundu. Bir buçuk aylık karantina tek bir kişiyi belirtiler olmasına rağmen yeterli özeni gösterip ilgili testler yapılmadığı için toplum olarak bizi en başa döndürdüler.

Demek ki herşey kontrol altında değilmiş. Demek ki daha özen göstermek gerekirmiş. Demek ki siz bu işi yapamıyorsunuz! Umarım bu süreç herkese bir ders olmuştur ve bir yenisi daha yaşanmaz.

Bu arada bu konu ile ilgili sorumluluğu olmayan tüm sağlık çalışanı ve doktorları tenzih ederim. Sağlıcakla kalın bugünler de geçecek!”