Girne için korkutan deprem uyarısı: Eski Rum evlerine dikkat!

Deprem uzmanı Doç. Dr. Sinan Cansız, Kıbrıs'ın önemli deprem kuşakları üzerinde bulunduğuna dikkat çekerek bu konuda önemli uyarılar yaptı. Cansız,
adanın güneyinde oluşacak büyük bir depremin KKTC’de zemini sağlam olmayan veya eski ve hasarlı yapı stokuna ciddi zararlar verebileceğini vurguladı.
Girne fayının uzun yıllardır enerjisini boşaltmadığını ve 6.0-6.5 aralığında bir deprem oluşturabileceğini söyleyen Cansız, “Girne fayında meydana gelebilecek büyük bir deprem, eski veya hatalı birçok binanın yıkılmasına neden olabilir" şeklinde konuştu.
Adada bulunan 1974 öncesine ait Rum evlerinde ciddi riskler bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Sinan Cansız “Bu yapılar, ekonomik ömürlerini tamamlamıştır. Bu nedenle bu yapılar güçlendirme yapılmadığı takdirde olası bir depremde ciddi sonuçlara yol açabilirler” ifadelerini kullandı.
Deprem uzmanı Doç. Dr. Sinan Cansız, Kıbrıs'taki deprem gerçeğini anlattı. Girne fayının uzun yıllardır enerjisini boşaltmadığını ve 6.0-6.5 aralığında bir deprem oluşturabileceğini söyleyen Cansız, “Girne fayında meydana gelebilecek büyük bir deprem, eski veya hatalı birçok binanın yıkılmasına neden olabilir" şeklinde konuştu
Türkiye'deki İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sinan Cansız, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depreminden sonra depremin yeniden gündeme geldiğini ve Kıbrıs'ın önemli deprem kuşakları üzerinde bulunduğunu belirtti.
Doç. Dr. Sinan Cansız, "Adanın kuzeyinde Girne fayı, güneyinde ise plaka sınırlarının bulunduğu fay hattı bulunmaktadır. Bu nedenle Kıbrıs, kuzeyden ve güneyden faylarla çevrili bir şekilde riskli bir bölgede bulunmaktadır. Adadaki depremlere bakıldığında büyük ve şiddetli depremlerin sıklıkla adanın güneyinde yoğunlaştığı görülmektedir. Özellikle adanın güneyinde bulunan Baf şehri merkezli depremler, adanın tarihinde kayıtlara geçen en büyük depremler arasındadır. Bu açıdan bakıldığında adanın kuzeyi, deprem riski açısından daha az riskli gibi görünmektedir." dedi.
Cansız, adanın güneyinde oluşacak büyük bir depremin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde zemini sağlam olmayan veya eski ve hasarlı yapı stokuna ciddi zararlar verebileceğine de dikkat çekerken, "Ayrıca adanın kuzeyinden geçen Girne fayı, uzun yıllar boyunca enerjisini boşaltmamış olup, yapılan çalışmalara göre 6.0-6.5 aralığında bir deprem oluşturabilir. Bu nedenle adada kuzey merkezli Girne fayında meydana gelebilecek büyük bir deprem, eski veya hatalı birçok binanın yıkılmasına neden olabilir." şeklinde konuştu.
Sinan Cansız, "Özellikle Annan Planı sonrası KKTC'de yoğun olarak başlayan konut inşaatları, adanın güvenli yapı rezervini önemli ölçüde artırmıştır. Benzer şekilde turistik amaçla inşa edilen otellerin yeni ve güvenilir olması, KKTC'de meydana gelebilecek depremlerde ekonomik kayıpları minimuma indirmeyi hedeflemektedir." ifadelerini kullandı.
İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sinan Cansız açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Adanın yapı stoku incelendiğinde, 2004 Annan Planı'ndan sonra ciddi bir yapılaşma ve yeni konut inşaatı gerçekleşmiştir. Ancak adada bulunan 1974 öncesine ait Rum evlerinde ciddi riskler bulunmaktadır. Bu yapılar, inşa edildikleri dönemin koşullarına uygun olarak yapılmıştır ve ekonomik ömürlerini tamamlamıştır. Bu nedenle bu yapılar güçlendirme yapılmadığı takdirde olası bir depremde ciddi sonuçlara yol açabilirler. Özellikle bunların dışında son 20 yılda inşa edilen denetimli binaların depremde beklenen performansı sağlayacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle turistik bölgelerde bulunan otellerde ve turistik yapılarında ciddi bir sorun gözükmemektedir. Çünkü bu yapılar son yıllarda inşa edildiği için denetlenmiş ve kaliteli bir şekilde inşa edilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, depremin ne zaman olacağının tahmin edilememesi olup, adada bulunan eski Rum evlerinin ve eski yapıların güçlendirilmesi veya yenilenmesi günümüzde tartışılması gereken önemli bir konudur.
Ayrıca adanın yapı stokunun envanterinin çıkarılması, deprem öncesi hazırlıkların belirlenmesi ve deprem sonrası hasar yapılarının sınıflandırılmasında gereklidir. Bu nedenle belediyeler ve ilgili bakanlıkların iş birliği yaparak, akademik danışmanlarla birlikte adanın yapı stoku çeşitli parametrelerle kayıt altına alınmalıdır. Bu şekilde riskli yapı stoğu ve deprem sonrası beklenen hasar durumlarının tespitinde başvurulacak önemli bir kaynak oluşturulacaktır. Ayrıca bu binalarda yaşayan vatandaşların bilgilendirilmesi, yapılarının depreme dayanıklı hale getirilmesine yardımcı olabilir.
Adanın kuzey ve güney kesimlerinde son yıllarda ölçülen depremlere bakıldığında, en büyük depremin 6.6 büyüklüğünde olduğu gözlenmiştir. Bu deprem, adanın güneybatı ucunda bulunan Baf şehrinde meydana gelmiştir. Depremlerin yoğunluğuna bakıldığında, adanın güneyinde yoğunlaştığı ve bu bölgenin sismik olarak enerjisini azalttığı görülmektedir. Ayrıca adanın güneyini geçen plaka sınırları olması nedeniyle bu bölgenin büyük ve şiddetli depremler üretebileceği potansiyelini göstermektedir. Adanın kuzeyinde ise önemli depremlerin olmadığı gözlenirken, sismik stresin arttığını ve bu bölgede sismik tehlike olabileceğini göstermektedir. Tarihsel olarak, adanın güneyinde 1222 yılında meydana gelen en büyük depremin, adanın tüm şehirlerine ciddi bir şekilde zarar verdiği ve Mısır ve Libya'da tsunamiye neden olduğu kayıtlarda görülmektedir. Bu nedenle benzer büyüklükte bir deprem, adanın kuzeyi ve güneyinde ciddi yıkıma neden olabilir.
Kıbrıs adasının çevresindeki fay hatları göz önüne alındığında, kuzey ve güneyde 2 ana fay hattı olduğu görülmektedir. Güneydeki ana fay hattı, levha sınırlarının üzerinde bulunması nedeniyle daha büyük depremler üretebilir. Kuzeyde bulunan Aksu fayı ise Türkiye sınırlarında bulunan Güney Anadolu fay hattının bir uzantısıdır. Kıbrıs adası, kuzeyden ve güneyden olmak üzere 2 ana fay hattı üzerindedir. Bu nedenle adanın faylarla çevrili olduğu görülmektedir.
Son 100 yılda aletlerle ölçülen depremlere bakıldığında, adanın sınırları içinde yıkıcı 4 büyük deprem meydana gelmiştir. Bu depremler çoğunlukla adanın güneyindeki Baf şehri merkezlidir. Adanın kuzeyinde ise gözlenen en büyük depremin büyüklüğünün 5.9 olduğu aletsel kayıtlardan görülmektedir. Adanın güneyinde oluşabilecek büyük bir depremin, adanın kuzeyinde zemini sağlam olmayan veya zemini sağlam olmasa da eski ve hasarlı yapı stokuna ciddi hasar verebileceği veya yıkabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca adanın kuzeyinden geçen Girne fayı uzun yıllar boyunca enerjisini boşaltmamıştır ve yapılan çalışmalara göre 6.0-6.5 büyüklüğünde bir deprem meydana getirebilir. Bu nedenle adada kuzey merkezli Girne fayında meydana gelebilecek büyük bir deprem, eski veya hatalı birçok binanın yıkılmasına neden olabilir.”
