Haspolat’ta bir kişinin öldüğü kundaklamadaki zanlılar Sakher Mansour Abdul Elmughrabi, Illias El-Ghazali ve apartman sahibi Mustafa Tutar, dört gün daha tutuklu kalacak. Polis, zanlı Tutar’ın tutuklandığı günden itibaren tahkikatın seyrine yanlış yön verme adına her türlü gayreti sarf ettiğini, bir telefon sakladığını ve telefonun zanlı Elmughrabı ve Mustafa Tutar’ın olay saatinden önce yarım saat görüşme gerçekleştirdiği telefon olduğunu ifade etti
Haspolat’ta 23 Ekim’de bir apartmanın giriş kısmında, merdiven boşluğundaki eşyaların ateşe verilip bir kişinin ölümüne ve bir kişinin de ağır yaralanmasına sebep olmakla suçlanan Ürdünlü 25 yaşındaki Sakher Mansour Abdul Elmughrabı, 20 yaşındaki Illias El-Ghazalı ve suçla bağlantılı tutuklanan binanın sahibi Mustafa Tutar yedi günlük ek tutukluluğun ardından dün yeniden Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.
Mahkeme, “adam öldürme, kundaklama, binalardaki eşyaları ateşe verme ve ağır yaralama” suçlamalarıyla ilgili tutuklanan zanlıların, dört gün daha poliste tutuklu kalmasına emir verdi.
Tahkikat Memuru Şengil, zanlılar Sakher Mansour Abdul Elmughrabı, 20 yaşındaki Illias El-Ghazalı’nın Haspolat’ta zanlı Mustafa Tutar’ın sahibi olduğu apartmanın içerisine muhtelif defa girdiklerini, saf alkolü apartmanın giriş kısmında, merdiven boşluğundaki eşyaların üzerine döküp ateşe vermek suretiyle konu binayı kundakladıkları belirtti.
Tahkikat Memuru, zanlıların yangın neticesinde, apartmanın 6 nolu dairesinde ikamet eden 24 yaşındaki Derrick Bamfo Ampomah’ın yaşamını yitirmesine, 24 yaşındaki Jonathan Maukle Adjabeng'in ise ağır şekilde yaralanmasına sebep olduklarını dile getirdi.
Maktul ile ilgili otopsi yapılarak tetkik için emareler alındığını kaydeden Tahkikat Memuru Adjabeng'in tedavinin ise halen sürdüğünü aktardı.
1 Kasım’dan sonra 22 kişinin sorgulandığını, 10 kişiden ifade temin edildiğini ve beş kişiden ise ek ifade alındığını mahkemeye aktaran Tahkikat Memuru
boş arazide bulunan DVR Kayıt Cihazı’ndaki parmak izi ile cihazın söküldüğü yerde avuç içi izinin zanlı Sakher Mansour Abdul Elmughrabı ile uyuştuğunu belirtti. Tahkikat Memuru, yangının meydana geldiği apartmanın damındaki izin terlik izi olduğunu ve iz bırakılan terliğin zanlı Elmughrabı’nın evinde bulunduğunu kaydetti.
Zanlı Elmughrabı’nın arabasını ve telefonunu sakladığını, zanlının iki adet eski pasaportunun bulunduğunu, güncel olan pasaportunun ise “ustasında” olduğunu belirtiğini kaydeden Tahkikat Memuru, evinden son çıkarken çantayla çıktığını ve söz konusu pasaportun çantada bulunduğunu dile getirdi.
Zanlı Illias El-Ghazalı’nın gönüllü ifade vererek polise yardımcı olduğunu kaydeden Tahkikat Memuru Şengil, zanlı Mustafa Tutar’ın ise tutuklandığı günden itibaren tahkikatın seyrine yanlış yön verme adına her türlü gayreti sarf ettiğini aktardı.
Zanlı Mustafa Tutar’ın bir telefon sakladığını belirten Tahkikat Memuru, bunun, zanlı Zanlı Elmughrabı ve Mustafa Tutar’ın olay saatinden önce yarım saat görüşme gerçekleştirdiği telefon olduğunu ifade etti.
Alınması gereken ifadelerin, incelenmesi gereken kamera görüntülerinin ve aranan bir emarenin olduğunu belirten Tahkikat Memuru, zanlıların dört gün daha poliste tutuklu kalmasını talep etti
Mahkemede söz alan zanlı avukatları, dört günlük ek tutukluluğa itiraz etmedi.
Mahkemede söz alan zanlı Sakher Mansour Abdul Elmughrabı ve zanlı Mustafa Tutar’ın avukatı Çağdaş Par, tahkimat memuruna bazı sorular yöneltti, iddialarda bulundu.
Avukat Par’ın “Zanlı Illias El-Ghazalı’nın ifadesi diğer zanlıları etkiliyor mu?” sorusu üzerine Tahkikat Memuru, söz konusu sorunun tahkikatın içeriğini etkileyeceğini söyledi.
“Zanlı Illias El-Ghazalı’nın söylediği şekilde mi çıktı yangın, bununla ilgili bulgu yaptınız mı? Zanlı Sakher Mansour Abdul Elmughrabı’nın yangından sonra binaya girip çıktığını görüntülerden tespit ettiniz mi? 1 Kasım’daki remand duruşmasıyla ilgili bir anomali yaşandı mı? Zanlı Elmughrabı hastanede nabzı düştü, serum aldı. Yemek vermediğiniz için hastaneye gitti.” şeklinde tahkikat memuruna sorular soran ve iddialarda bulunan Avukat Par, zanlı Sakher Mansour Abdul Elmughrabı’ya eziyet edildiğini, baskı ve zor kullanıldığını öne sürdü.
Avukat Par, müvekkilinin ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
Zanlı Illias El-Ghazalı’nın avukatı Nazım Yoldaşlar da tahkikat memuruna hitaben, “Zanlı Ghazalı’nın yaktığına dair emare var mı? Zanlının suçu kabul ettiğine dair beyanı var mı? Kamera görüntüleri net mi, zanlıyı görüyor musunuz? Zanlıdan ifade nasıl aldınız?” diye sorular yöneltti.
Mahkemede söz alan zanlı Mustafa Tutar’ın avukatı Ömer Güran da, zanlıyı söz konusu suça müdahil etmek için polisin elinde net bir şahadetin olmadığını savundu, Tahkikat Memuru, “vardır” yanıtını verdi.
“Mal sahibi olan zanlı Mustafa Tutar kendi apartmanını neden yaksın? Apartman sigortalı değildir. Zanlı Mustafa Tutar kiracılarla ilgili aralarında ihtilaf olduğu yönde polise şikayette bulundu mu?” şeklinde polise sorular yönelten Avukat Güran, saklanan bir telefonun söz konusu olmadığını ve zanlı Mustafa Tutar’ı konu suça bağlayıcı ve herhangi bir tespit edici şahadet bulunmadığını öne sürdü.
Huzurunda verilen şahadeti değerlendiren Yargıç, zanlıların dört gün daha tutuklu kalmasına emir verdi.