Esin'in ölümünde ihmal mi var?
Hala Sultan İlahiyat Koleji 9. Sınıf öğrencisi, 14 yaşındaki Esin Sönmeztürk’ün ani ölümü ailesi ve sevenlerini yasa boğdu.
Hala Sultan İlahiyat Koleji 9.Sınıf öğrencisi, 14 yaşındaki Esin Sönmeztürk’ün ani ölümü ailesi ve sevenlerini yasa boğdu.
Geçtiğimiz hafta Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden İstanbul’a sevk edilen ve tedavisi orada devam eden 14 yaşındaki Esin Sönmeztürk, dün akşam hayatını kaybetti. İstanbul’da hayatını kaybeden Sönmeztürk’ün cenazesinin bugün öğle namazının ardından Değirmenlik’te defnedileceği öğrenildi.
Değirmenlikli Rifat ve Nejla Sömneztürk’ün iki kızından biri olan 2005 doğumlu olan Esin Sönmeztürk, kız kardeşi ile birlikte Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde eğitim görüyordu. Sönmeztürk’ün ani ölümü ile Hala Sultan İlahiyat Koleji de adeta yasa büründü.
Öte yandan 14 yaşında hayata veda eden Esin için ailesi olayda ihmal olduğunu iddi ediyor.
Acılı aile, Esin’in Lefkoşa Devlet Hastanesi doktorlarının ihmali nedeniyle yaşamını yitirdiğini iddia ediyor.
Esin Sönmeztürk’ün yeğeni Ömer Tikici sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
Esin sönmeztürk canım yeğenimi Lefkoşa devlet hastanesinin yanlış teşhis yanlış ameliyat sonucu doktorların ilgisizliği ihmalkarlığı yüzünden kaybettik.. bu çocuk 15 gün sadece belli aralıklarla acile gidip ya antibiyotik yada iğne vurup göndermeleri yüzünden durumu ağırlaştı..
Sonra ailesinin ısrarı yüzünden kan tahlili yapıldı.. ve her doktor farklı bir görüş söyledi..
Haberlere çıkan doktorların açıklaması asılsız ve yalandır. O çocuk karın ağrısı ile doktora gitmedi.
Elimizde her türlü belge mevcuttur ve gereğide hesabıda sorulacaktır.
Ayrıca yine ailenin ısrarı yüzünden İstanbul Cerrahpaşa hastanesine sevk edilmiş olup, oraya gittiğinde de durumu ağır ve tüm vücuda yayılmış ağır iltihap vardı..
Artık bir mucize olması gerekirdiki o gencecik evladımız kurtulması için.
Halk bilsin artık herkes ayaklansın sessiz kalmasın koskoca hastanemiz içler acısı..
Bugün bizim ocağımıza ateş düştü yarın sizinde düşmeyeceği ne malum.. Pisi pisine gitti..
Beyaz gelinlikler içinde yavrumuzu görmek yerime beyaz kefeni hep beraber ellerinizle giydirdiniz.”