Erhürman: Reform yapmak bu hükümetin kaderidir. Bizim daha fazla kaybedecek neslimiz yok
Başbakan Tufan Erhürman, reformların her dönemde sancılı olduğunu belirterek, reform yapmanın bu hükümetin kaderi olduğunu ve bunun için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını vurguladı. Başbakan Tufan Erhürman “Bizim daha fazla kaybedecek neslimiz yoktur.
Başbakan Tufan Erhürman, reformların her dönemde sancılı
olduğunu belirterek, reform yapmanın bu hükümetin kaderi olduğunu ve bunun için
gecelerini gündüzlerine katarak çalıştıklarını vurguladı.
Başbakan Tufan Erhürman “Bizim daha fazla kaybedecek
neslimiz yoktur. Bugüne kadar yaptığımız hatalar bir çok neslimize bir çok şey
kaybettirdi, artık kaybetmeye tahammülümüz yoktur. Onun için en zor koşullarda
dahi daha çok işimiz var. Kıbrıs Türk halkının da bunların yapılması konusunda
isteği, kararlılığı ve desteği var. Biz yolumuza aynı kararlılıkla devam
ediyoruz” dedi.
“DAHA ÇOK ŞEY YAPMAK İSTERDİK…”
Başbakan Tufan Erhürman, 13 ayını dolduran hükümetin çok zor
koşullar altında bir çok atılımı gerçekleştirdiğini belirterek,”
Yaptıklarımızla, yapmak istediklerimiz bire bir örtüşmedi. Daha çok şey yapmak
isterdik . Çok ciddi sıkıntılı dönemler geçirdik” dedi.
Başbakan Tufan Erhürman, hükümetin, bütçesi olmadan iktidara
geldiğini, arkasından seçim ve bunun arkasından da döviz krizinin patladığını
ve son olarak da sel felaketleriyle karşı karşıya kalındığını, bu sıkıntılı
dönemlerde ana muhalefetin destek olmadığını, öneri getirmediğini sadece “ha bu
hafta ha 15 gün sonra hükümet olurum” hesapları yaptığını söyledi.
“MÜZAKERELER SONUÇ ODAKLI OLMALI”
Kıbrıs sorununa da değinen Başbakan Tufan Erhürman,
kendisinin de bir an önce çözümü isteyenlerden olduğunu vurgulayarak, ancak
müzakerelerin ucu bucağı belli ve sonuç odaklı olarak başlaması gerektiğini
vurguladı.
Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin Crans Montana’da hiç
kimsenin beklemediği ciddi açılımlar getirdiğini ancak bunların her zamanki
gibi uluslararası raporlara yansımadığını kaydeden Erhürman, Rum lider
Anastasadis’in siyasi eşitliği halkına anlatamama endişesiyle literatüre gevşek
federasyon, desantralize federasyon gibi kavramlar getirdiğini hatta
konfederasyondan dahi bahsettiğini kaydetti.
Başbakan tufan Erhürman, müzakere masasında “siyasi eşitlik”
konusunun tartışma konusu dahi olamayacağını vurguladı.
“KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN HİÇBİR ŞEY OLMAZ YAKLAŞIMI KOLAYCI
VE KADERCİ…”
Başbakan Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk toplumu olarak sadece
Kıbrıs sorununa odaklanarak “Kıbrıs sorunu çözülmeden hiçbir şey olmaz”
yaklaşımının kolaycı ve kaderci bir yaklaşım olduğunun altını çizerek,”Bu
yaklaşımla halkı layık olduğu düzeye çıkarmak mümkün değil.Yürürken sakız
çiğnemeyi de bileceğiz” dedi.
Başbakan Tufan Erhürman “Halkla Buluşma” toplantıları
çerçevesinde dün akşam, partisinden bakanlarla birlikte Gazimağusa’da hükümetin
13 aylık icraatlarını anlattı.
“YAPILANLAR BİRİKTİ. ANLATMAYINCA YAPILMAMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR”
Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre sarayında yer alan
toplantıda konuşan Başbakan Tufan Erhürman, hükümet icraatlarında 13 ayda
yapılanların biriktiğini, bunları anlatmak gerektiğini, anlatılmadığında
yapılanların yapılmamış gibi göründüğünü, bunun da adil olmadığını kaydetti.
Başbakan Erhürman, Türkiye’de yaşanan döviz dalgalanmaları
ve dünyada gelişen olayların KKTC’yi ekonomik anlamada ciddi etkilediğini
belirterek,”Çözülmemiş uluslararası problemle karşı karşıyaysanız her an
risklerle karşılaşabilirsiniz. Ekonominizi sağlam temeller üzerine
oturtmadıysanız siz hata yapmasanız da dışarıda yaratılacak depremler sizi de sallayabilir”
dedi.
Kıbrıs sorunuyla ilgili yaşanan Annan Planı ve Crans Montana
süreçlerini anlatan Erhürman, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin Crans
Montana’da hiç kimsenin beklemediği ciddi açılımları masaya getirdiğini
kaydederek, görüştüğü bir çok uluslararası diplomatın ve yetkilinin bu gerçeği
teyit ettiğini ancak bunların uluslararası rapora yansımadığını, bunun
kendilerini şaşırtmadığını çünkü Kofi Annan’ın Annan Planı referandumu ile
ilgili hazırladığı raporun dahi BM Güvenlik Konseyi’nden onaylanmadığını
belirti.
“SORUN SİYASİ EŞİTLİĞİN KABUL EDİLMEMESİ”
Crans Montana’da sonuç elde edilememesinin nedeninin
Anastasiadis’in sorun olarak vurguladığı “siyasi eşitlik” konusu olduğunu ve
Anastasiadis’in Crans Montana’dan beri bunu vurguladığını kaydeden Erhürman,
Anastasiadis’in “Crans Montana’da masadan kalkarken söylediği “ben siyasi
eşitliğin bu biçimini kendi halkıma anlatamam” sözünü hatırlattı.
Gelinen noktada Anastasiadis’in kendi halkına “siyasi
eşitliği anlatamama endişesi” yattığını belirten Erhürman, “Tekrar müzakere
masasına oturacaksak, sonuç odaklı ve ucu bucağı belli olan müzakereler masası
olacak orası. O müzakere masasında ne konuşulacağı belli olacak. Onlarca yıldır
belli olan siyasi eşitlik konusu tekrardan tartışılarak müzakere masasına
oturulması da mümkün değil. Bunu çözüm istemeyen biri olarak söylemiyorum. Bir
an önce çözüm isteyen biri olarak söylüyorum. Çünkü sıfırdan başlayalım
senaryolarını çok gördük…” dedi.
Kıbrıs sorununa çözüm çabaları devam ederken, ülkenin sosyal
ve ekonomik kalkınması için çalışmaya devam edilmesi gerektiğini belirten
Erhürman, ekonomiyle ilgili rakamlara değindi.
Bugüne kadar yapılmayanlar nedeniyle ithalatın 1 milyar 700
milyon Dolar, ihracatın 100 milyon Dolar olduğunu hatırlatan Erhürman, yerel
gelirlerle yatırım yapma imkanına sahip olunmadığı, sağlık ve ulaştırmada arzu
edilen seviyeye ulaşılmadığına göre ters giden bir şeyler olduğunu, bu ters
giden şeyleri hep birlikte düzletme sorumluluğu bulunduğunu söyledi.
Özel sektörde istihdamda KKTC vatandaşı istihdamının sadece
yüzde 50’de olduğunu, turizmde çalışanların sadece yüzde 20’sinin vatandaş
olduğunu ancak yüzde 20 de genç işsiz olduğunu, bunları düzletmek gerektiğini
kaydetti.
Erhürman, hükümet olarak çok sıkıntılı dönemler
yaşadıklarını söyleyerek, bu zor dönemde kısıtlı imkanlarla, müteahhitlerin
devlet ihalelerine teklif dahi atmadığı dönemde yıllardır yapılamayan
Güzelyurt-Lefke yolunun Doğancı’ya kadar olan bölümünü tamamladıklarını, yine
bu bölgede yıllardır gerçekleşmeyen kamulaştırma işlemlerini de
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Güzelyurt’ta yerel kaynaklarla tarım sektörüne ucuz fiyattan
su sağladıklarını, yine yıllardır konuşulan ancak gerçekleştirilemeyen Aplıç ve
Derinya kapılarının açılmasını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Erhürman, 30 yıldır dokunulmayan Güzelyurt Sağlık
Merkezi’nin 24 saat hizmet vermeye başladığını, on yıllardır olmayan Adli Tıp
Kurumu’nun oluşturulduğunu, Dipkarpaz’a doktor gönderildiğini, Engelli
Koordinasyon Merkezi’nin faaliyete geçtiğini anlattı.
Üniversite öğrencilerini sigorta kapsamına alan Öğrenci
Takip Sistemi kurulduğunu ve bu ana kadar 57 bin üniversite öğrencisinin
sisteme girdiğini, hedefin 88 bin rakamına ulaşmak olduğunu söyledi.
2009 yılından beri Meclis’in raflarında bekleyen Ar-Ge ve
Teknopark Yasalarını geçirdiklerini vurgulayan Erhürman, söz verdikleri gibi yolsuzluk
ve usulsüzlük iddialarının üzerine giderek adaleti sağlamaya çalıştıklarını
kaydetti.
Bunlara örnek olarak Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun
hazırladığı CAS, Kıb-Tek’teki fazla ek mesai ödenmesi, Devlet Laboratuvarı
yangını, Şeker Sigorta raporlarını gösteren Başbakan, bu raporların 3-5 günlük
iş olmadığını kaydetti. Erhürman, bunları yaparken amaçlarının “birilerine gol
atmak” olmadığını, adaleti sağlamak ve tarafsızlığı korumak ilkesiyle hareket
ettiklerini kaydetti.
ÇOKLU TARİFE
Son zamanlarda kamuoyunda tartışılan elektrikte çoklu tarife
tartışmasına değinen Erhürman, çoklu tarife sistemine hiç kimse karşı olmamakla
birlikte içeriği hakkında yanlış yorumlar yapıldığını ifade etti.
Erhürman, hükümete geldikleri andan itibaren dövizde ve
akaryakıt fiyatlarında defalarca gerçekleşen artışın hükümeti elektrik zammıyla
burun buruna getirdiğini ancak bunların vatandaşa yansıtılmadığını, ya
Maliye’ye yönlendirildiğini, ya da zamana yayıldığını anlattı.
Erhürman, akaryakıtta benzine zammın 36, euro dizelde ise 24
kez baskılandığını vurguladı.
Çoklu tarifede en alt basamak dilimin 250 kilowatt saatten
300’e çıkarıldığını, bunun altında kalan tüketicilere yüzde 15 de indirim
getirildiğini söyleyen Erhürman, çoklu tarifeye girişin isteğe bağlı olduğunu,
tekli tarifede de kalınabileceğini belirtti.
Erhürman, elektriğe yapılan zamların 4 kurşunun Kıb-Tek
personeli maaşlarına yansıtıldığı iddialarıyla ilgili olarak, 2018 yılında
gerçekleşen yüzde 30 enflasyon oranı nedeniyle kamu çalışanlarına yansıtılan
hayat pahalılığının Kıb-Tek personeline de yansıtıldığını ancak toplu iş
sözleşmesinden kaynaklanan artışın yansımasının iddia edildiği gibi 4 kuruş
değil, 0,01 kuruş olduğunu sözlerine ekledi.
NAMİ
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami de, olağanüstü
durumların yaşandığı geride bırakılan bir yılda hükümetin ciddi icraatlara imza
attığını kaydetti.
Nami, Bakanlık olarak 5 yasa tasarısının yasalaşmasını
sağladıklarını, önemli yasa çalışmalarının da devam ettiğini, Şirketler
Yasasının da bitmek üzere olduğunu ifade etti.
Nami, Tüketici haklarını koruma, tüketici kredilerine
yönelik yasa tasarısını tamamlayarak Meclis’e sevk ettiklerini kaydederek, bu
yasa çalışmasıyla tüketici kredilerinde faiz değişikliğinin önüne geçileceğini
ifade etti.
Hal Yasası çalışmalarının da son aşamada olduğu bilgisini
veren Nami, Serbest Liman’la ilgili çalışmaları anlattı.
KALKINMA BANKASI
Kalkınma Bankası’nda son derece başarılı bir ekibin görev
yaptığını söyleyen Nami, ekonomik krizin analizini yaparak özellikle küçük
işletmelerin ve kalkınmada öncelikli yerlerin nakit ihtiyacına yönelik mikro
krediler programı hazırlandığını, yakında sıfır faizli krediler de dahil olmak
üzere çeşitli programların hayata geçirileceğini söyledi.
Nami, Acil İşletme İhtiyacı Kredi Programı’nın da hayata
geçirildiğini, bunun bir çok işletmeye “hayat suyu” gibi geldiğini kaydetti.
YENİLENEBİLİR ENERJİ İKİ KATINA ÇIKTI
Bakanlığının yenilenebilir enerji politikasının Kalkınma
Bankası’nca da desteklendiğini söyleyen Nami, şu anda yenilenebilir enerji
kapasitesinin göreve geldikleri tarih itibarıyla bugün iki katına çıktığını, bu
yılın sonuna doğru 60 megawatt’ın da üzerine çıkmış olacaklarını söyledi.
ENERJİ
Bakan Nami, enerji konusunun zor bir konu olduğunu, herkesin
yüksek enerji maliyetlerinden şikayetçi olduğunu vurgulayarak, “Bunları hızlı
bir şekilde aşağı indirmek son derece zor, önemli yatırımları hayata geçirmek
gerekiyor” dedi.
Uzun vadede çözüm formülünün güneş enerjisi başta olmak
üzere yenilenebilir enerjiden daha fazla yararlanmak olduğunu söyleyen Nami,
Türkiye ile gündemde olan enterkonnekte sistemin maliyetleri düşürecekse hayata
geçirilmesini istediklerini kaydetti.
Bu konuda Türkiye’deki muhataplarıyla ve uluslararası
düzeyde birçok temas gerçekleştirerek üzerilerine düşeni yaptıklarını söyleyen
Nami, “Artık Türkiye’deki muhataplarımızdan adım atmalarını bekliyoruz. Bu
adımın ilk aşaması fizibilite çalışması olmalı. Rakamlarla bu ucuzluğun nasıl
olacağını görmemiz gerekir” dedi.
ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ
Nami, enerji arz güvenliğini sağlamak üzere Kıb-Tek’e
santral alımı için uluslar arası ihaleye çıktıklarını söyleyerek, yeni
jeneratörlerin, eski jeneratörlerin dışarı alınmasını sağlayarak, uzun vadede
maliyetlerin düşmesini sağlayacağını söyledi.
“Hükümet yeni alacağı santrallerin parasını ödemek için
elektriğe zam yapıyor” iddialarının doğru olmadığını vurgulayan Nami, gündeme
gelen fiyat artışlarının doğrudan doğruya akaryakıt ve sabit bedeldeki artışlardan
kaynaklandığını söyledi.
ÇOKLU TARFE SİSTEMİ
Çoklu tarife sistemine açıklık getiren Nami, bu tarifeyle
halka çeşitli seçenek sunduklarını, 1 Nisan’dan itibaren tüm konutların
otomatik olarak sisteme alınacağını, ancak dileyenlerin bu tarifeden çıkabileceğini
ve sabit tarifeye geçebileceklerini, bu işlemi yılda 3 kez de
tekrarlayabileceklerini ifade etti.
İlk etapta sadece konutları çoklu tarifeye aldıklarını,
ticari işletmelerin bunun dışında olduğunu söyleyen Nami, ancak isterlerse
ticari müesseselerin de çoklu tarifeye geçebileceklerini söyledi.
Yeni fiyatlandırmada fiyat dilimlerini kaldırarak, 98
Kuruş’a sabitlediklerini, çoklu tarifeyi seçmeyen tüketicilerin kullandıkları
enerjinin 98 Kuruş’tan hesaplanacağını, bunun da Kıb-Tek’in maliyeti olduğunu
kaydetti.
Nami, 250 kilowatt saat olan alt dilimi 300’e
yükselttiklerini, bu dilimin içinde kalanlara ayrıca yüzde 15 daha indirim
yapılacağını, bu dilimde enerjinin kilowatt saat ücretinin 83 kuruşa düşmüş
olacağını söyledi.
Nami, bu sistemin modern dünyada uygulanan bir sistem
olduğunu ve birçok faydasının görüleceğini söyledi.
ŞAHALİ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali de, Başbakan’ın
öncülüğünde 13 aydır görev yapan hükümetin, acil çözüm bekleyen sorunların ve
kanıksanmış sorunların çözümü için ciddi programlarla görev yaptığının altını
çizdi.
“KUSURLU ÜRÜN SAYISINDA CİDDİ AZALMA VAR”
Şahali, bitki sağlığı ve gıda güvenliği konusundaki
çalışmaları anlatarak, her cuma günü açıklanan bitkisel gıda analiz
raporlarını, formatını geliştirerek sürdürdüklerini, son 13 ayda analiz
rakamlarında yaklaşık yüzde 60’lık bir fark sağladıklarını söyledi. Şahali,
analiz sayıları artmasına rağmen kusurlu çıkan ürün sayısında ciddi azalma
olduğunu belirtti.
Bakan Şahali, bitki yetiştiriciliği düzenli eğitimlerine
hayvan yetiştiriciliği eğitimlerinin de katıldığını söyleyerek, Bakanlığının AB
uyum sürecine yönelik gerçekleştirdiği yasa çalışmalarına da değindi
SERACILIK
Seracılığın hiçbir dönemde bu kadar desteklenmediğini
vurgulayan Şahali, seracılığın Genel Tarım Sigortası Fonu’na dahil edilerek
güvence altına alındığını, doğrudan gelir desteği payını artırma çalışmalarının
da sürdüğünü ifade etti.
Orman Dairesi’nin doğal kaynakların en görünür hali olduğunu
kaydeden Şahali, geçen yıl 160 bin fidan yetiştirdiklerini ve 150 bin dikim
yaptıklarını söyledi.
Orman Dairesi’ne, yangınların önlenmesi ve müdahalesi için
mevsimlik işçi alımlarını kamu duyurusu ve şeffaflık içerisinde
gerçekleştirdiklerini kaydeden Şahali, 2019 yılı için de müracaatların
başladığını duyurdu.
Taş ocaklarının ülkede herkesi rahatsız ettiğini söyleyen
Şahali, taş ocakları örgütüyle birlikte 8 taş ocağını kapatma kararı
aldıklarını ancak restorasyon çalışmalarında kullanılacak Kıbrıs taşı için
Jeoloji ve Maden Dairesi’nin gerekli tedbirleri aldığını, restorasyonların
akamete uğramayacağını söyledi.
BESİM
Sağlık Bakanı Filiz Besim de, göreve geldiği gün itibarıyla
koruyucu sağlık hizmetlerine büyük önem verdiklerini belirerek, bu yönde atılan
adımları aktardı.
Besim, bu kapsamda 16 sağlık merkezini güçlendirerek,
koruyucu sağlık hizmetleri konumuna getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Besim, kurulan Halk Sağlığı Birimi ile de çok daha sağlıklı
nesiller yetiştirileceğinin altını çizdi.
Kadınların sağlık hizmetlerine ulaşmasının sağlanmasının
önemine değinen Besim, kadınların hastanelerde ücretsiz kürtaj olabileceğini
söyledi.
Sağlık merkezlerinin ilk kez ultrasound, laboratuarlara ve
röntgen cihazlarına kavuşturulmak üzere olduğunu söyleyen Besim, HPV aşısını
program kapsamına aldıklarını ve bu aşıyla her yıl 12 yaş kızları aşılayarak,
sağlıklı kadınlar yetiştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
MAĞUSA HASTANESİ
Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin çok önemli ve alt yapısı çok
güçlü bir hastane olduğunu vurgulayan Besim, bu hastaneyi güçlendirmek için çok
çaba sarf ettiklerini söyledi.
Besim, İskele, Mehmetçik, Yenierenköy ve Dipkarpaz sağlık
merkezlerini güçlendirerek Gazimağusa Devlet Hastanesi’nin yükünü
azalttıklarını belirtti.
Yaşlı bakım evlerine büyük önem verdiklerini söyleyen Besim,
Gazimağusa’da da yaşlı bakım evi projesi düşündüklerini belirti.
ADLİ TIP KURUMU
Besim, Adli Tıp Kurumu’nun ciddi bir şekilde devreye
girdiğini ve bu kurumun daha da geliştirileceğini vurguladı.
ÖĞRENCİ TAKİP SİSTEMİ
Öğrenci Takip Sistemi ile üniversite öğrencilerinin kayıt
altına ve sigorta kapsamına alındığını belirten Besim, “Ülkeye gelen
öğrencilerin sağlık sigortalarını toplayabilirsek biz de daha iyi sağlık
hizmeti verebilmiş olacağız” dedi.