'Ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği yok'
Haber: Doğuş Özokutan Çiftçioğlu /TAK Fotoğraf: Hüseyin Sayıl Maliye Bakanı Serdar Denktaş, devamlı surette artan ve 2018 yılında 152,9 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmadığını kaydetti. Denktaş ek mesai konusunu, verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanması ve bu konuda ivedi tedbir alınması gerektiğini belirtti.
Güncel
13.11.2018, 13:49 13.11.2018, 13:49
18
Haber: Doğuş Özokutan Çiftçioğlu /TAK Fotoğraf: Hüseyin Sayıl
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, devamlı surette artan ve 2018 yılında 152,9 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmadığını kaydetti.
Denktaş ek mesai konusunu, verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanması ve bu konuda ivedi tedbir alınması gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nin 2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı görüşmeye başladı.
Komitede sözlerine “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2019 Mali Yılı Bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek başlayan Denktaş, bütçe hazırlıklarında katkı koyan, bakanlık çalışanlarına, gider ve proje tekliflerini katılımcı bir yaklaşımla hazırlayan tüm kamu kurum ve kuruluş çalışanlarına, her bütçe döneminde olduğu gibi yoğun bir tempoda yürütülecek bütçe maratonunda katkı koyacak olan Meclis çalışanları ile değerli Komite başkan ve üyelerine ayrıca basın ve yayın çalışanlarına teşekkür etti.
“Yapılacak değerlendirme, eleştiri ve önerilerin hükümetimize de katkı sağlayacağı inancı ile değerlendirme, eleştiri ve katkılara da şimdiden teşekkür ediyorum” diyen Denktaş, daha detaylı bir sunumu Genel Kurul safhasında yapacağını belirterek, süreyi verimli kullanmak adına konuşmasını kısa tutacağını belirtti.
“GİDERLER GELİRLERDEN FAZLA”
Ülkenin en büyük sorunlarından birinin, giderlerin gelirlerden fazla olması olduğuna dikkat çeken Denktaş, bu durumun borçlanma veya ödemelerin ötelenmesi sonucunu doğurduğuna vurgu yaptı.
Denktaş şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak, kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesini teminen uygulanan maliye politikaları ile bütçe disiplini sağlanarak cari açığımızın kontrol altına alınma çabalarında şu ana kadar başarılı bir seviyeye ulaşılmakla birlikte, 2018 yılında yaşanan olumsuzluklara bağlı olarak 2019 bütçesinde yer alan yüksek açık rakamı kuşkusuz ki sorumluluklarımızı daha da artırmaktadır. Tüm idarelerin bu ortak sorumluluk paydasında hareket etmesi kaçınılmaz bir olgudur.
Buna ilaveten kalkınmayı önleyici ve mali istikrarı bozan iç borç yükünü azaltacak ödeme planlaması ile ödeme takviminin oluşturulmasına ağırlık verilecektir”
Denktaş konuşmasında bütçe verilerine de yer verdi:
“Bilindiği üzere 2013 mali yılı 45,4 milyon TL (o dönemin kuruyla 21,2 milyon US$), 2014 mali yılı 32,4 milyon TL (13,9 milyon US$), 2015 mali yılı ise 104,1 milyon TL (35,7 milyon US$) Bütçe açığı ile kapatılmıştır.
Mali Disiplinin sağlanması yönünde yapılan çalışmalar ve gelirlerin artırılması sayesinde 2016 Mali Yılı Bütçesi 20,8 milyon TL (5,9 milyon US$)2017 Mali Yılı Bütçesi 106,8 milyon TL (28,3 milyon US$) Bütçe Fazlası ile sonuçlanmıştır.2018 mali yıl sonu harcama tahminine göre genel bütçenin 10,5 milyon TL açıkla sonuçlanacağı öngörülmektedir. 2018 yılında yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen 2018 yıl sonu bütçe açığı rakamının beklentilerin çok altında olduğu söylenebilir.
2018 Mali Yılı Bütçesinde 4 milyar 502 milyon TL olarak öngörülen yerel gelirler yüzde 8,84 artışla 4 milyar 900 milyon TL’ye, 5 milyar 45 milyon TL olarak öngörülen yerel giderler yüzde 0,68 azalışla 5 milyar 10,5 milyon TL’ye ve 543 milyon TL olarak öngörülen yerel bütçe açığının ise yıl sonu itibarıyla yüzde 79,65 oranında bir azalışla 110,5 milyon TL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2018 yılı bütçesinde TC Kredileri başlığı altında kamu maliyesinin desteklenmesi için öngörülen 100 milyon TL tutarındaki cari bütçe açığına katkı rakamının gerçekleşmesine bağlı olarak bütçe açığımız da 100 milyon TL azalarak biraz önce belirttiğim 10,5 milyon TL tutarındaki Genel Bütçe açığı oluşacaktır.
2018 yılı bütçe öngörü ile gerçekleşme ve tahmin rakamlarına bakıldığında, 2018 yılı bütçe hazırlığına göre 2018 yılı için yüzde 5,7 olarak bütçede yer alan asgari ücret artış öngörüsü yüzde 20,5 olarak gerçekleştiği ve ayrıca TÜFE oranlarında DPÖ verilerine göre yapılan (ocak ayı artışı bütçede yer aldığından hesaba katılmadığında) toplamda yüzde 12,2 artışa karşın gerçekleşmenin toplamda yüzde 19,96 ve hükümet kararı ile de 2011 sonrası işe girenler için toplamda yüzde 23 olarak uygulandığı, döviz kurlarında yaşanan artışa bağlı olarak elektrik kullanımı ile ilgili giderlerin yüzde 84,3 oranında artması ve 2018 yılı Fiyat İstikrar Fonu gelirlerinin daha az gerçekleşeceği gibi etmenler 2018 rakamlarını daha da çarpıcı kılmaktadır”
“UYARILARIMIZA RAĞMEN YILBAŞINDA SEÇİM YAPILMASI NETİCESİNDE BÜTÇE ANCAK NİSAN AYINDA DEVREYE GİRDİ”
“Ancak, üzülerek ve tüm yapıcı uyarılarımıza rağmen ve gerekli tedbirlerin alınmadan yılbaşında seçim yapılmasına bağlı olarak bütçenin ancak Nisan ayında devreye girmesi hemen arkasından yerel seçimler ve onun arkasından da döviz kurlarında yaşanan krize bağlı olarak ihalelerin gecikmesi ve bağlanamaması gibi etmenler ile kamu hizmetlerinin gerektirdiği ve toplumun ihtiyacı olan yatırımlar tam olarak yapılamamıştır” diyen Denktaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu husus ayni zamanda yukarıda belirttiğim bütçe açığının düşük kalmasına da temel etki yapmakla birlikte ekonomik büyümemize olumsuz sonuçları olacaktır.
2019 mali yılı Genel Bütçe büyüklüğümüz yüzde 32,50 oranında artış ile 7 milyar 705 milyon TL’na bağlanmıştır. 2017 yılında 206,7 milyon TL olarak öngörülen Genel Bütçe açığımız 2018 yılında 83 milyon TL olarak öngörülürken 2019 yılı için ise bütçe açığı 825 milyon TL öngörülmektedir.
Yerel Gelirler: 2018 Mali Yılı Bütçesine göre yüzde 24.61 ve 2018 yıl sonu gerçekleşme tahminine göre de yüzde 14,49 oranında artırılarak 5 milyar 610 milyar TL’na bağlanmış olup yerel bütçe açığımız 1 milyar 300 milyon TL olup 2018 yılında 543 Milyon TL’dir.
TC Yardımları: Altyapı yatırımları ve reel sektör için Türkiye Cumhuriyetinden sağlanan ve 2018 yılında 335 milyon TL olan kaynak 2019 yılında 245 milyon TL olup savunma bütçesi için 2018 yılında 300 milyon TL, 2019 yılında 450 milyon TL olarak öngörülmüş ve toplamda 2018 yılında 635 milyon TL olan TC Yardımları 2019 bütçesinde 695 milyonTL olarak yer almıştır.
TC Kredileri:2018 yılında Kamu Maliyesine cari bütçe açığına katkı olarak 100 milyon, Reform Destekleme için 280 milyon, Taşınmaz Mal Komisyonu Ödemeleri için 75 milyon ve Faiz Katkısı için ise 140 milyon olmak üzere Toplam 595 milyon TL olan TC Kredileri 2019 yılı için toplamda 575 milyon TL’dır.
2010 yılından itibaren üç yıllık dönemler için Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ve 2018 sonu itibarı ile üçüncüsü tamamlanacak olan Ekonomik Program’ın 2019-2021 dönemi çalışmaları henüz tamamlanmadığından, 2019 bütçesinde yer alacak Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı reel sektör ve altyapı yatırımları dağılımı yer almamış, tümünün dağılımı Ekonomik Program sonrası imzalanacak mali protokolde yapılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesi altında yer alan Yedek Ödenekler içerisinde gösterilmiştir.
Kamu maliyesinde mali disiplin sonucu sağlanan pozitif etki ile 2015 yılında 43 milyon TL olan mahalli yatırımlarımız, 2016 yılında 69, 2017 yılında 125, 2018 yılında 164 milyona çıkarılmasına imkan vermiştir. 2019 bütçesindeki yüksek açık bu konuda beklenen artışın yapılmasını zorlaştırmıştır. 2019 yılı mahalli kaynaklı yatırımlarımız yüzde 10,24 bir artış ile 180,8 milyon TL düzeyine getirilmiştir.
Personel, Sosyal Güvenlik ve Cari Transfer giderlerinin genel bütçe içerisindeki payı yüzde 79.79’dur.
Maliye Bakanlığı ile diğer kurumlar arasındaki bütçe görüşmelerinin temeli olan Mal ve Hizmet Alım Giderleri’nin bütçe içerisindeki payı sadece yüzde 7.22’dir.
Sağlık Bakanlığı bütçesinde 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 34,52 artırılarak 105,6 milyon TL’na çıkarılan laboratuvar malzemesi ile tıbbi malzeme ve ilaç alımları 2019 yılında yüzde 52,70 artışla 161,25 milyon TL’na yükseltilmiştir. Yine, 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 28,57 artırılarak 45 milyon TL’na çıkarılan Yurt içi ve Dışı tedaviler 2019 yılında yüzde 100 artışla 90 milyon TL’na yükseltilmiştir.
Doğrudan gelir desteği için 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 14,71 artırılarak (birikmiş 45 milyon borç dahil olarak) 195 milyon TL’na çıkarılan ödemeler 2019 yılında yüzde 28,21 artışla (birikmiş 100 milyon TL borç dahil) 250 milyon TL’na yükseltilmiştir. Böylece 5-6 yıldır sürekli borç devreden durumdaki DGD ödemelerinde ilk defa temiz bir sayfa açılması hedeflenmektedir.
2018 yılında 322,5 milyon TL olan Belediyelere yapılan katkı yüzde 29,40 artış ile 417,4 milyon TL’na bağlanmıştır.
2018 yılında 10,5 milyon TL olan Siyasi Partilere ayrılan pay yüzde 29.40 artış ile 13 milyon TL’na bağlanmıştır.
Devletin işveren sıfatı ile yaptığı sosyal güvenlik yatırımları hariç olmak üzere Sosyal Sigortalara sağlanan kaynak yüzde 39,22 artış ile 568 milyon TL’dır.
2018 yılında 82,4 milyon TL olan BRTK’na sağlanan kaynak yüzde 39,95 artış ile 107,9 milyon TL’dır. Ayrıca, Mahalli kaynaklı yatırım projeleri ile Solar enerji, kanalizasyon gibi altyapı yatırımları için 2,7 milyon TL kaynak yaratılmıştır”
“EK MESAİ ÖDEMELERİNİN KAMU MALİYESİ YÖNÜNDEN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ YOK”
Denktaş konuşmasında borç yükü ve ek mesai ödemelerine de değinerek şöyle dedi:
“Ülkemizin kanayan yarası olan aşırı borç yükü 30 Haziran,2018 tarihi itibariyle 5 milyar 583 milyon Türk Lirası İç Borç, 17 Milyar 646 milyon Türk Lirası Dış Borç olmak üzere 23 milyar 229 milyon Türk Lirasına yükselmiştir. Bu rakam, tahmini GSYİH’nın yüzde 143’üne tekabül etmektedir. Bu durum kamu maliyesini ve ekonomimizi olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle kamu borç yükünün kontrol altında tutulması ve azaltılması birinci önceliğimiz olmak zorundadır. İç borç yükünü azaltacak ödeme planlaması ile ödeme takviminin oluşturulmasına ağırlık verilecektir.
Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2018 yılında ise 152,9 Milyona ulaşması beklenen Ek Mesai ödemelerinin Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olan ve hükümetimizin ivedi tedbir alması gereken bir sorundur”
Denktaş konuşmasına şu sözlerle son verdi:
“Sorunların çözümüne ve geleceğe yönelik somut ve uygulanabilir önerilerin tartışılacağı, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yol gösterici olacağınız verimli bir komite aşaması diler, bütçe görüşmeleri sürecinde yapacağınız çalışmalar ile katkılarınız için Hükümetim ve şahsım adına sizlere teşekkür ederim.
2019 Mali Yılı Bütçesinin, Ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olması dileklerimle saygılarımı sunarım”
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, devamlı surette artan ve 2018 yılında 152,9 milyona ulaşması beklenen ek mesai ödemelerinin kamu maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmadığını kaydetti.
Denktaş ek mesai konusunu, verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanması ve bu konuda ivedi tedbir alınması gerektiğini belirtti.
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi’nin 2019 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı görüşmeye başladı.
Komitede sözlerine “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2019 Mali Yılı Bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek başlayan Denktaş, bütçe hazırlıklarında katkı koyan, bakanlık çalışanlarına, gider ve proje tekliflerini katılımcı bir yaklaşımla hazırlayan tüm kamu kurum ve kuruluş çalışanlarına, her bütçe döneminde olduğu gibi yoğun bir tempoda yürütülecek bütçe maratonunda katkı koyacak olan Meclis çalışanları ile değerli Komite başkan ve üyelerine ayrıca basın ve yayın çalışanlarına teşekkür etti.
“Yapılacak değerlendirme, eleştiri ve önerilerin hükümetimize de katkı sağlayacağı inancı ile değerlendirme, eleştiri ve katkılara da şimdiden teşekkür ediyorum” diyen Denktaş, daha detaylı bir sunumu Genel Kurul safhasında yapacağını belirterek, süreyi verimli kullanmak adına konuşmasını kısa tutacağını belirtti.
“GİDERLER GELİRLERDEN FAZLA”
Ülkenin en büyük sorunlarından birinin, giderlerin gelirlerden fazla olması olduğuna dikkat çeken Denktaş, bu durumun borçlanma veya ödemelerin ötelenmesi sonucunu doğurduğuna vurgu yaptı.
Denktaş şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması, gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak, kamu kaynaklarının verimli kullanılabilmesini teminen uygulanan maliye politikaları ile bütçe disiplini sağlanarak cari açığımızın kontrol altına alınma çabalarında şu ana kadar başarılı bir seviyeye ulaşılmakla birlikte, 2018 yılında yaşanan olumsuzluklara bağlı olarak 2019 bütçesinde yer alan yüksek açık rakamı kuşkusuz ki sorumluluklarımızı daha da artırmaktadır. Tüm idarelerin bu ortak sorumluluk paydasında hareket etmesi kaçınılmaz bir olgudur.
Buna ilaveten kalkınmayı önleyici ve mali istikrarı bozan iç borç yükünü azaltacak ödeme planlaması ile ödeme takviminin oluşturulmasına ağırlık verilecektir”
Denktaş konuşmasında bütçe verilerine de yer verdi:
“Bilindiği üzere 2013 mali yılı 45,4 milyon TL (o dönemin kuruyla 21,2 milyon US$), 2014 mali yılı 32,4 milyon TL (13,9 milyon US$), 2015 mali yılı ise 104,1 milyon TL (35,7 milyon US$) Bütçe açığı ile kapatılmıştır.
Mali Disiplinin sağlanması yönünde yapılan çalışmalar ve gelirlerin artırılması sayesinde 2016 Mali Yılı Bütçesi 20,8 milyon TL (5,9 milyon US$)2017 Mali Yılı Bütçesi 106,8 milyon TL (28,3 milyon US$) Bütçe Fazlası ile sonuçlanmıştır.2018 mali yıl sonu harcama tahminine göre genel bütçenin 10,5 milyon TL açıkla sonuçlanacağı öngörülmektedir. 2018 yılında yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen 2018 yıl sonu bütçe açığı rakamının beklentilerin çok altında olduğu söylenebilir.
2018 Mali Yılı Bütçesinde 4 milyar 502 milyon TL olarak öngörülen yerel gelirler yüzde 8,84 artışla 4 milyar 900 milyon TL’ye, 5 milyar 45 milyon TL olarak öngörülen yerel giderler yüzde 0,68 azalışla 5 milyar 10,5 milyon TL’ye ve 543 milyon TL olarak öngörülen yerel bütçe açığının ise yıl sonu itibarıyla yüzde 79,65 oranında bir azalışla 110,5 milyon TL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. 2018 yılı bütçesinde TC Kredileri başlığı altında kamu maliyesinin desteklenmesi için öngörülen 100 milyon TL tutarındaki cari bütçe açığına katkı rakamının gerçekleşmesine bağlı olarak bütçe açığımız da 100 milyon TL azalarak biraz önce belirttiğim 10,5 milyon TL tutarındaki Genel Bütçe açığı oluşacaktır.
2018 yılı bütçe öngörü ile gerçekleşme ve tahmin rakamlarına bakıldığında, 2018 yılı bütçe hazırlığına göre 2018 yılı için yüzde 5,7 olarak bütçede yer alan asgari ücret artış öngörüsü yüzde 20,5 olarak gerçekleştiği ve ayrıca TÜFE oranlarında DPÖ verilerine göre yapılan (ocak ayı artışı bütçede yer aldığından hesaba katılmadığında) toplamda yüzde 12,2 artışa karşın gerçekleşmenin toplamda yüzde 19,96 ve hükümet kararı ile de 2011 sonrası işe girenler için toplamda yüzde 23 olarak uygulandığı, döviz kurlarında yaşanan artışa bağlı olarak elektrik kullanımı ile ilgili giderlerin yüzde 84,3 oranında artması ve 2018 yılı Fiyat İstikrar Fonu gelirlerinin daha az gerçekleşeceği gibi etmenler 2018 rakamlarını daha da çarpıcı kılmaktadır”
“UYARILARIMIZA RAĞMEN YILBAŞINDA SEÇİM YAPILMASI NETİCESİNDE BÜTÇE ANCAK NİSAN AYINDA DEVREYE GİRDİ”
“Ancak, üzülerek ve tüm yapıcı uyarılarımıza rağmen ve gerekli tedbirlerin alınmadan yılbaşında seçim yapılmasına bağlı olarak bütçenin ancak Nisan ayında devreye girmesi hemen arkasından yerel seçimler ve onun arkasından da döviz kurlarında yaşanan krize bağlı olarak ihalelerin gecikmesi ve bağlanamaması gibi etmenler ile kamu hizmetlerinin gerektirdiği ve toplumun ihtiyacı olan yatırımlar tam olarak yapılamamıştır” diyen Denktaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu husus ayni zamanda yukarıda belirttiğim bütçe açığının düşük kalmasına da temel etki yapmakla birlikte ekonomik büyümemize olumsuz sonuçları olacaktır.
2019 mali yılı Genel Bütçe büyüklüğümüz yüzde 32,50 oranında artış ile 7 milyar 705 milyon TL’na bağlanmıştır. 2017 yılında 206,7 milyon TL olarak öngörülen Genel Bütçe açığımız 2018 yılında 83 milyon TL olarak öngörülürken 2019 yılı için ise bütçe açığı 825 milyon TL öngörülmektedir.
Yerel Gelirler: 2018 Mali Yılı Bütçesine göre yüzde 24.61 ve 2018 yıl sonu gerçekleşme tahminine göre de yüzde 14,49 oranında artırılarak 5 milyar 610 milyar TL’na bağlanmış olup yerel bütçe açığımız 1 milyar 300 milyon TL olup 2018 yılında 543 Milyon TL’dir.
TC Yardımları: Altyapı yatırımları ve reel sektör için Türkiye Cumhuriyetinden sağlanan ve 2018 yılında 335 milyon TL olan kaynak 2019 yılında 245 milyon TL olup savunma bütçesi için 2018 yılında 300 milyon TL, 2019 yılında 450 milyon TL olarak öngörülmüş ve toplamda 2018 yılında 635 milyon TL olan TC Yardımları 2019 bütçesinde 695 milyonTL olarak yer almıştır.
TC Kredileri:2018 yılında Kamu Maliyesine cari bütçe açığına katkı olarak 100 milyon, Reform Destekleme için 280 milyon, Taşınmaz Mal Komisyonu Ödemeleri için 75 milyon ve Faiz Katkısı için ise 140 milyon olmak üzere Toplam 595 milyon TL olan TC Kredileri 2019 yılı için toplamda 575 milyon TL’dır.
2010 yılından itibaren üç yıllık dönemler için Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ve 2018 sonu itibarı ile üçüncüsü tamamlanacak olan Ekonomik Program’ın 2019-2021 dönemi çalışmaları henüz tamamlanmadığından, 2019 bütçesinde yer alacak Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı reel sektör ve altyapı yatırımları dağılımı yer almamış, tümünün dağılımı Ekonomik Program sonrası imzalanacak mali protokolde yapılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesi altında yer alan Yedek Ödenekler içerisinde gösterilmiştir.
Kamu maliyesinde mali disiplin sonucu sağlanan pozitif etki ile 2015 yılında 43 milyon TL olan mahalli yatırımlarımız, 2016 yılında 69, 2017 yılında 125, 2018 yılında 164 milyona çıkarılmasına imkan vermiştir. 2019 bütçesindeki yüksek açık bu konuda beklenen artışın yapılmasını zorlaştırmıştır. 2019 yılı mahalli kaynaklı yatırımlarımız yüzde 10,24 bir artış ile 180,8 milyon TL düzeyine getirilmiştir.
Personel, Sosyal Güvenlik ve Cari Transfer giderlerinin genel bütçe içerisindeki payı yüzde 79.79’dur.
Maliye Bakanlığı ile diğer kurumlar arasındaki bütçe görüşmelerinin temeli olan Mal ve Hizmet Alım Giderleri’nin bütçe içerisindeki payı sadece yüzde 7.22’dir.
Sağlık Bakanlığı bütçesinde 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 34,52 artırılarak 105,6 milyon TL’na çıkarılan laboratuvar malzemesi ile tıbbi malzeme ve ilaç alımları 2019 yılında yüzde 52,70 artışla 161,25 milyon TL’na yükseltilmiştir. Yine, 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 28,57 artırılarak 45 milyon TL’na çıkarılan Yurt içi ve Dışı tedaviler 2019 yılında yüzde 100 artışla 90 milyon TL’na yükseltilmiştir.
Doğrudan gelir desteği için 2018 yılında geçmiş yıla oranla yüzde 14,71 artırılarak (birikmiş 45 milyon borç dahil olarak) 195 milyon TL’na çıkarılan ödemeler 2019 yılında yüzde 28,21 artışla (birikmiş 100 milyon TL borç dahil) 250 milyon TL’na yükseltilmiştir. Böylece 5-6 yıldır sürekli borç devreden durumdaki DGD ödemelerinde ilk defa temiz bir sayfa açılması hedeflenmektedir.
2018 yılında 322,5 milyon TL olan Belediyelere yapılan katkı yüzde 29,40 artış ile 417,4 milyon TL’na bağlanmıştır.
2018 yılında 10,5 milyon TL olan Siyasi Partilere ayrılan pay yüzde 29.40 artış ile 13 milyon TL’na bağlanmıştır.
Devletin işveren sıfatı ile yaptığı sosyal güvenlik yatırımları hariç olmak üzere Sosyal Sigortalara sağlanan kaynak yüzde 39,22 artış ile 568 milyon TL’dır.
2018 yılında 82,4 milyon TL olan BRTK’na sağlanan kaynak yüzde 39,95 artış ile 107,9 milyon TL’dır. Ayrıca, Mahalli kaynaklı yatırım projeleri ile Solar enerji, kanalizasyon gibi altyapı yatırımları için 2,7 milyon TL kaynak yaratılmıştır”
“EK MESAİ ÖDEMELERİNİN KAMU MALİYESİ YÖNÜNDEN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ YOK”
Denktaş konuşmasında borç yükü ve ek mesai ödemelerine de değinerek şöyle dedi:
“Ülkemizin kanayan yarası olan aşırı borç yükü 30 Haziran,2018 tarihi itibariyle 5 milyar 583 milyon Türk Lirası İç Borç, 17 Milyar 646 milyon Türk Lirası Dış Borç olmak üzere 23 milyar 229 milyon Türk Lirasına yükselmiştir. Bu rakam, tahmini GSYİH’nın yüzde 143’üne tekabül etmektedir. Bu durum kamu maliyesini ve ekonomimizi olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle kamu borç yükünün kontrol altında tutulması ve azaltılması birinci önceliğimiz olmak zorundadır. İç borç yükünü azaltacak ödeme planlaması ile ödeme takviminin oluşturulmasına ağırlık verilecektir.
Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2018 yılında ise 152,9 Milyona ulaşması beklenen Ek Mesai ödemelerinin Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olan ve hükümetimizin ivedi tedbir alması gereken bir sorundur”
Denktaş konuşmasına şu sözlerle son verdi:
“Sorunların çözümüne ve geleceğe yönelik somut ve uygulanabilir önerilerin tartışılacağı, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yol gösterici olacağınız verimli bir komite aşaması diler, bütçe görüşmeleri sürecinde yapacağınız çalışmalar ile katkılarınız için Hükümetim ve şahsım adına sizlere teşekkür ederim.
2019 Mali Yılı Bütçesinin, Ülkemiz ve insanlarımız için hayırlı olması dileklerimle saygılarımı sunarım”