Kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadın haklarının güçlendirilmesine farkındalık yaratmak amacıyla günde 50 bin aracın geçtiği Lefkoşa’daki Diren Çemberi Anıtı, renkli nakışlarla giydirildi
Avrupa Birliği Bilgi Merkezi ile Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) tarafından yürütülen Kadına Yönelik Şiddete Karşı “Deyip Geçme!” kampanyası kapsamında Lefkoşa’daki Diren Çemberi Anıtı, bugün renkli nakışlarla giydirildi.
“16 Günlük Aktivizm Kampanyası" çerçevesinde, kadına yönelik şiddetle mücadele, kadın haklarının güçlendirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması hedefiyle gerçekleştirilen etkinlikte kadına yönelik şiddetin insan haklarının ciddi bir ihlali olduğu ve ev içi şiddet gerçeğinin görmezden gelinmemesi gerektiği vurgulandı. Etkinlikte KKTC'de Ev İçi Şiddet Yasası’na duyulan gereksinimin de altı çizildi.
Anıta giydirilen nakışlar, kırsal bölgelerde düzenlenen “El İşi: Güçlü Kadınlar, Güçlü Hayatlar” etkinlik serisi kapsamında üretildi.
Etkinlikte, Avrupa Komisyonu İletişim Program Müdürü Deniz Birinci, KAYAD Başkanı Meral Akıncı, KAYAD gönüllüsü Mine Atlı ve Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, birer konuşma yaptı.
Avrupa Komisyonu İletişim Program Müdürü Deniz Birinci, kadına yönelik şiddetle mücadele kampanyası kapsamında düzenlenen etkinliğin anlamlı olduğunu vurguladı.
“Diren Çemberi Anıtı’nı kadınlarımızın el emeğiyle ürettikleri nakışlarla renklendiriyor, böylece kadına yönelik şiddetle mücadelede dayanışma ve birliğin gücünü sembolik bir biçimde ortaya koyuyoruz.” diyen Birinci, bu etkinliğin KAYAD ile iş birliğiyle hayata geçirdikleri “Deyip Geçme!” kampanyasının önemli adımlarından biri olduğunu ifade etti.
Birinci, “16 gün boyunca sürdürdüğümüz kampanyamız, toplumumuzda kadına yönelik şiddet konusunda sesimizi yükseltmemiz ve ev içi şiddet gerçeğini görmezden gelmememiz gerektiğini bir kez daha hatırlattı hepimize.” ifadelerine yer verdi.
Diren Çemberi Anıtı’nı renklendiren nakışların yalnızca “birer sanatsal dokunuş değil, aynı zamanda güçlü bir toplumsal mesaj” olduğunun altını çizen Birinci, bu renkli motiflerin kadınların birleştiğinde değişim yaratabileceğine dair güçlü bir vurgu olduğunu söyledi.
Birinci, “Kadınlar birleşirse, dünya değişir!” mesajının hep birlikte seslerini yükseltmenin ve eyleme geçmenin ne denli etkili olduğunu ifade etmesi açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.
“Bu kampanya ve etkinlikler, toplumsal farkındalığı artırmak, Avrupa değerleri ekseninde kadınların haklarına saygıyı teşvik etmek, kadına yönelik şiddetle mücadelede kalıcı bir dayanışma ağı kurmak ve İstanbul Sözleşmesi’nin Kıbrıs Türk toplumu için de vazgeçilmez olduğunu herkese hatırlatmak adına atılmış önemli adımlardır.” diyen Birinci, emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sundu.
KAYAD Başkanı Meral Akıncı da Diren Çemberi Anıtı ile ilgili bir anısını aktardı ve organizasyona katkı koyanlara teşekkür etti.
Akıncı, Diren Çemberi Anıtı’nın karşısında bulunan ormanlık alanında Kadına Karşı Şiddet Ormanı olduğunu söyledi.
KAYAD gönüllüsü Mine Atlı da burada hep birlikte toplumsal bir yara olan kadına yönelik şiddete karşı bir duruş sergilediklerini aktardı.
Kadınların üretkenliği, emeği ve dayanışmasının bu şiddet dolu yapıya rağmen hayat bulduğunu kaydeden Atlı, “Hepimizin bildiği gibi, kadına yönelik şiddet yalnızca bireysel bir sorun değil; toplumsal bir mesele, insan haklarına yönelik ciddi bir ihlaldir. Bu şiddet, kadınların yaşamlarını, özgürlüklerini ve hayallerini kısıtlamaya çalışıyor. Ancak biz kadınlar olarak, şiddeti aşan gücümüzü, yaratıcı enerjimizi ve dayanışmamızı her fırsatta gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Atlı, yıllar önce burada KAYAD ile birlikte bulunan paydaşlarının, “Şiddete Karşı Diren Projesi” kapsamında bu anıtın kadına yönelik şiddetin görünürlüğünü artırmak için bir sembol olarak şehrin merkezine yerleşmesine vesile olduğunu dile getirdi.
“Bugün bu yapının üzerine dokuduğumuz her bir ilmekte, emekle ve yaratıcılıkla kadına karşı şiddetle mücadelemizin her daim devam edeceğini bir kez daha vurgulamaktayız. Bizler, kadınların gücü, emeği ve birliğiyle, şiddetle mücadelede umut dolu bir gelecek inşa edebileceğimizi gösteriyoruz.” diyen Atlı, kadına karşı şiddetle mücadelelerinin gün geçtikçe daha da güçleneceğini ve ülkenin bir gün ihtiyacı olan Ev İçi Şiddet Yasası’na kavuşacağını dile getirdi.
Şiddetsiz bir dünya için durmaksızın çalışmaya devam edeceklerini belirten Atlı, birlikte güçlü olduklarını ve bu güçle her türlü zorluğun üstesinden geleceklerini ifade etti.
Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı da Lefkoşa'nın üç ana giriş noktasının birinde bulunduklarını belirtti.
Günde 50 bin aracın geçtiği Diren Çemberi Anıtı’nın kadına karşı yönelik şiddetle mücadelenin bir sembolü olduğunu ifade eden Harmancı, bunun Lefkoşa’nın paydaşları ile kadına karşı şiddete verdiği en temel mesaj olduğunu söyledi.
“Burada her gün yer almaktadır ve her gün bize hatırlatmaktadır. Bu konunun, hayatımızın temel gündem maddelerinden biri olmasını sağlayan siz değerli temsilcilerine teşekkür ederim. Bu, bir medeniyet ve insanlık sınavıdır, insan hakları mücadelesidir.” diyen Harmancı, bu mücadelenin her daim paydaşı olmaya devam edeceklerinin altını çizdi.