@media screen and (max-width: 768px) { body { font-size: 16px; } }

banner26

Çavuşoğlu: Kıbrıs Türk halkını yok sayan bir çözümü kabul etmemiz mümkün değil

banner47

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununda hem masada hem sahada haklı ve tutarlı tavırlarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade ederek, “Haklılığımızın verdiği bir güçlülükle yolumuza devem edeceğiz. Hem sahada, hem masada güçlü olmaya devam edeceğiz.

banner57
Güncel 04.05.2019, 14:35 04.05.2019, 14:35
17
Çavuşoğlu: Kıbrıs Türk halkını yok sayan bir çözümü kabul etmemiz mümkün değil
banner52
banner32

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununda hem masada
hem sahada haklı ve tutarlı tavırlarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade
ederek, “Haklılığımızın verdiği bir güçlülükle yolumuza devem edeceğiz. Hem
sahada, hem masada güçlü olmaya devam edeceğiz. Sahada güçlü oldukça, masa da
daha güçlü olacağız” dedi.





Küresel Gazeteciler Konseyi Medya Buluşmasında konuşan
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorununun konuşulmaya devam ettiğini ve
edileceğini, çünkü sorun oldukça çözüm arayışı da sürdüğünü söyleyerek, “Hayat
devam ediyor, hayat durmuyor. Kıbrıs sorunu var diye Kıbrıs Türk halkı
gelişmişlik, kalkınma mücadelesinden vazgeçecek değil. Ya da her şeyi bir çözüm
sonrasına erteleme lüksüne sahip değil” dedi.





TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, "Kıbrıs Türk
halkını yok sayan, siyasi eşitliği temelden yok sayan ve Kıbrıs Türk halkının
iradesini yok sayan bir çözümü bizim kabul etmemiz mümkün değil"
dedi. 





Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının her zaman çözümden yana
olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bugün bir çözüm yoksa bunun sebebinin, Rum
tarafının hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istememesi olduğunu
söyledi. 





Çavuşoğlu, “Tüm seçenekler dahil hepsinin müzakere
edilmesini, hangisi olacaksa müzakereye açık olduğumuzu söyledik. Herhangi bir
seçeneği dayatmıyoruz. Herhangi bir seçeneğin de bize dayatılmasını doğru
bulmuyoruz" dedi.





Küresel Gazeteciler Konseyi Medya Buluşması bugün Acapulco





Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa
Büyükelçiliği'nin ev sahipliğindeki organizasyonun ana toplantısı bugün saat
09.00’da başladı.





Etkinliğe; Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Meclis Başkanı
Teberrüken Uluçay, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 3. Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Ana Muhalefet Ulusal
Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu,
bazı milletvekilleri, KGK Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ile gazeteciler
katıldı.





Etkinlikte, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, TC Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, KGK Kurucu Genel
Başkanı Mehmet Ali Dim birer konuşma yaptı.





Kıbrıs konusu ve turizm konularında sunumlar yapıldı. 





AKINCI





Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konseyin ilk toplantısının
KKTC’de yapılmasının kendileri için önemli olduğunu kaydetti.





Oturum başlıkların bakıldığında iki tane başlığın göze
çarptığını söylen Cumhurbaşkanı Akıncı, bunlardan birinin Kıbrıs sorunu
diğerinin ise turizm olduğunu ve bu iki başlığın seçilmesinin anlamlı olduğunu
söyledi.





Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle konuştu:





“Kıbrıs sorununu konuşmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Çünkü
sorun oldukça çözüm arayışı da sürer. Bu kaçınılmaz bir şey. Ama ikinci başlık
da bize şunu söylüyor. Hayat devam ediyor, hayat durmuyor. Kıbrıs sorunu var
diye Kıbrıs Türk halkı gelişmişlik, kalkınma mücadelesinden vazgeçecek değil.
Ya da herşeyi bir çözüm sonrasına erteleme lüksüne sahip değil.”





“GELİŞMİŞLİĞİMİZİ NE KADAR İLERİ GÖTÜREBİLİRSEK, ÇÖZÜMÜN
KOŞULLARI DA O KADAR YAKIN HALE GELEBİLİR”





Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılabilse her iki tarafta da çok
ciddi gelişmeler sağlanabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,
“eğer biz KKTC olarak ekonomimizle ve demokrasimizle, çağdaş kurumsal yapımızla
turizmimiz ve eğitim sektörümüz ve diğer alanlardaki gelişmişliğimizi ne kadar
ileri götürebilirsek, Kıbrıs’ta çözümün koşulları da o kadar yakın hale
gelebilir” dedi. 





Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir yandan Kıbrıs sorunu var
olduğu sürece Kıbrıs sorununu çözme uğraşlarının sürdürülmesi gerektiğini,
diğer yandan da bir an bile KKTC’nin daha iyiye, daha güzele gitme uğraşının
ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.





“RUM LİDERLİĞİ BİR KAVRAM KARGAŞASI YARATMA ÇABASI İÇİNDE”





Son dönemlerde Rum liderliğine bakıldığında bir kavram
kargaşası yaratma çabası içinde olduklarının gözlemlendiğini ifade eden
Cumhurbaşkanı Akıncı, farklı ortamlarda, farklı kişilere, farklı söylemlerde
bulunan bir lider olduğunu  kaydetti.





Akıncı şöyle devam etti: “Yeri geldiğinde iki devletli
çözümden bahsediyor, yeri geldiğinde konfederasyon diyor, sonra buraya geliyor
Kıbrıs’ta gevşek federasyon diyor. Benimle buluştuğu zaman hayır onu
kastetmedim desantralize federasyon diyor. Ama desantralizasyonu konuşalım, bu
Kıbrıs Türklerinin öteden beri istediği, kanatları daha güçlü merkezdeki
yetkiler daha aza bir çözüm fikri öteden beridir savunduğu bir tezdi. Rahmetli
Rauf Raif Denktaş’ın zamanından günümüze gelinceye kadar. Buna karşılık onlar
her zaman merkezi daha güçlü kılma çabası içinde oldular. Bunu söylüyorsan sen
‘hangi merkezi yetkileri kurucu devletlere aktaralım?’ sorusunun yanıtı hep
cevapsız kaldı. ”





Rum tarafının bir gün başkanlık sisteminden bahsederken,
aniden parlamenter sistemden  söz etmeye
başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Akıncı, dönüşümlü Başkanlık yerine, dönüşümlü
başbakanlık demeye başladıklarını vurguladı.





Her zaman bir Kıbrıslı Rum Cumhurbaşkanı olmak kaydıyla
dönüşümlü başbakanlık teklifi yapılmaya başlandığını anlatan Cumhurbaşkanı
Akıncı, aslında tüm bunların vaktiyle konuşulup tüketilen öneriler durumunda
olduğuna dikkat çekti. 





Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının hangi model
olursa olsun Kıbrıslı Türklerinin siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılımı
konusunda retçi bir tutum ve inkar içinde olmaya devam ettiğini, hatta daha
önce kabul ettiklerini bile inkar eder bir noktaya geldiğini aktardı.





Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in enerji konusunu
bile Kıbrıslı Türklerin hayati konusu olarak görmediğini ifade eden
Cumhurbaşkanı Akıncı, Anastasiadis’in, enerji politikalarında ve mali
politikalarda Kıbrıslı Türklerin hayati çıkarları olduğunu görmezden geldiğini
kaydetti.  





YANLIŞ VE HATALI POLİTİKALAR DOĞAL GAZ ALANINDA
TEKRARLANIYOR





Uluslararası toplumun bu konudaki konumunun ne kadar yanlış
ve Kıbrıs’ta çözüme yardımcı olmaktan uzak bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı
Mustafa Akıncı, 2002- 2004’te AB süreci yaşandığında, Rumların tek başına AB
üyesi olmasına neden olan yanlışlar ve hatalı politikaların bugün doğal gaz
alanında tekrarlandığını söyledi.





Akıncı şöyle devam etti:





“Bu sizin hakkınızdır, kazılara devam edebilirsiniz,
çalışmalarınıza devam edebilirsiniz deyip arka sıvazlayıcı tavırlar
sürdürüldükçe ne yazık ki Kıbrıs’ta da, Doğu Akdeniz’de de istikrara ve barışa
yardımcı olunmamaktadır.





‘Rumların hakkıdır, bunu yapacak edecek, kazacak, bulacak
ileride eğer bir gün çözüm olursa o zaman Kıbrıslı Türkler de hakkını alır’
deyip topu bilinmez bir geleceğe atmak sanıyorum yanlışların en büyüğüdür ve
uluslararası toplum bu yanlışı ne yazık ki yapmaya devam ediyor.”





Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıslı Türklerin başından beri akıl,
mantık, istikrar, barış yolunu önerdiklerini, paylaşımı ve birlikte hareketi
öngördüklerine dikkat çekerek, bu adada makul bir çözüm olursa sadece iki
toplumun değil, Türk ve Yunan uluslarının da bundan yarar göreceğini
söylediklerini anımsattı.   





Doğu Akdeniz’de akılcı yöntemlerle en mantıklı yol olan
Türkiye güzergahını da dikkate alarak doğal gaz konusunda işbirliği yapmanın en
akılcı yol olduğunun hep altını çizdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı,
“Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklerini denklem dışına itmek bu bölgede ne istikrara,
ne barışa ne mantıklı çözümlere katkı sağlamaz” dedi.





Akıncı, East-Med boru hattı projesinin, İsrail Yunanistan,
Güney Kıbrıs İtalya güzergahında yapılması ve çok daha derin sulardan Ege’den
geçmesi öngörülen, Türkiye güzergahına kıyasla çok daha uzun mesafe ve daha
pahalı bir güzergah olduğunu belirterek, Rum tarafının bunu daha ileriye
taşımak için de çabalarını sürdürdüğü anlattı.





Cumhurbaşkanı Akıncı, “Doğu Akdeniz barış istikrar ve
işbirliği havzasına dönüşebilir. Yeter ki uluslararası toplum yanlış yerde
durmaktan vazgeçsin” dedi.





“Masada da sahada da haklı ve tutarlı tavrımızı kararlı bir
şekilde sürdürmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye’nin Doğu
Akdeniz’deki sismik araştırmaları ve kazı çalışmalarına da değindi.





“HEM SAHADA, HEM MASADA GÜÇLÜ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”





Akıncı konuşmasını şöyle sürdürdü:





“Sahada da haklarımızı korumanın yolarını elbette bulacağız.
Bu faaliyetlerden dolayı rahatsızlık duyanlar var. Onlara söylediğimiz şudur;
Rum tarafı bu girişimleri yaptığında neredeydiniz, onlara ne diyorsunuz, ne
dediniz veya ne diyeceksiniz? Onlara bir şey yok. Onlara bir şey yoksa, bizim
yaptığımız aksiyona karşı reaksiyondur, Rumların tavrını dengeleme siyasetidir,
başka bir şey değildir. Yaptığımız, haklarımızı koruma siyasetidir ve bunun da
başka bir yolu yoktur. Eğer siz araştıracaksanız, biz de araştıracağız. Eğer
siz kazacaksanız biz de kazacağız. Kıbrıs Türkleri olarak bu konuda Türkiye ile
işbirliği içindeyiz, Türkiye’nin iki sondaj gemisi var, bunlar yeri ve zamanı geldikçe
buralarda bu görevi ifa edecekler, etmeye de başladılar zaten. Dolayısıyla
haklılığımızın verdiği bir güçlülükle yolumuza devem edeceğiz. Hem sahada, hem
masada güçlü olmaya devam edeceğiz. Sahada güçlü oldukça masada daha güçlü
olacağız.”





Küresel Gazeteciler Konseyi Medya Buluşması için KKTC’ye
gelen konuk gazeteciler Cumhurbaşkanı Akıncı’ya konuşmasının ardından yöresel
armağanlar takdim etti.





ÇAVUŞOĞLU





TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Küresel Gazeteciler
Konseyi’nin ilk kuruluş aşamasından bu yana süreci yakından takip ettiğini
söyleyerek, konseyin ilk toplantısının KKTC'de yapılmasının çok anlamlı
olduğunu kaydetti.





Turizm ve eğitim başta olmak üzere, tüm potansiyellerinin
tanıtımı için toplantının faydalı olacağını ifade eden Çavuşoğlu, mevcut
şartlar altında KKTC'nin tüm dünyada uluslararası alandaki görünürlüğünün
artırılması ve sesinin duyurulması için yoğun çaba sarf ettiklerini ve bu
mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.





“K. T. HALKI, SİYASİ EŞİTLİĞE DAYANAN KALICI BİR ÇÖZÜM İÇİN
ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI”





Çavuşoğlu, toplantının Kıbrıs davasının çok iyi anlaşılması
ve anlatılması açısından da çok büyük bir önemi olduğuna dikkat çekerek, 60
yıla yakın bir süredir devam eden Kıbrıs sorunu konusunda Kıbrıs Türk halkının,
siyasi eşitliğe dayanan kalıcı bir çözüm için üzerine düşeni yaptığını
kaydetti.





TC ve KKTC’nin her zaman çözümden yana olduğunu vurgulayan
Çavuşoğlu, Kıbrıs’ta henüz kalıcı bir çözüme ulaşılamamasının sebebinin Rum
tarafının, Kıbrıs Türk halkı ile hiçbir şeyi paylaşmak istememesi olduğunu
söyledi.





Çavuşoğlu şöyle konuştu: "Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türk
halkı, her zaman çözümden yana olmuştur ama bugün bir çözüm yoksa, son 5 yılda
Dışişleri Bakanı olarak yakından gözlemledim, bunun sebebi Rum tarafının hiçbir
şeyi Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istememesinden kaynaklanıyor"





Çavuşoğlu, Rum tarafının, Cenevre ve Crans-Montana'da
yapılan konferanslarda iki tarafın mutabık olduğu konularda bile geri adım
attığını gözlemlediklerini kaydetti.





KAYBEDECEK ZAMAN YOK





Bugün Birleşmiş Milletler (BM) raporlarının, yeni bir
müzakerenin başlaması için ortak bir zemin olmadığına işaret ettiğini aktaran
Çavuşoğlu, bu süreçte artık kaybedecek zamanları olmadığını vurguladı.





Çavuşoğlu, “Tüm seçenekler dahil hepsinin müzakere edilmesi,
hangisi olacaksa müzakereye açık olduğumuzu da söyledik. Herhangi bir seçeneği
dayatmıyoruz. Herhangi bir seçeneğin de bize dayatılmasını doğru
bulmuyoruz" dedi.





Rum kesiminin Kıbrıs etrafındaki rezervleri Kıbrıs Türk
tarafıyla paylaşmak istemediğini de söyleyen Mevlüt Çavuşoğlu, tüm
platformlarda, Rum tarafının tek taraflı faaliyetlerine karşı olduklarını ve
Kıbrıs Türk tarafının haklarının garanti altına alınması gerektiğini
söylediklerini hatırlattı.





“BAZI GÜVEN ARTIRICI ADIMLAR NOKTASINDA RUM TARAFI GERİ ADIM
ATMAYA BAŞLADI”





Rum tarafının tek taraflı faaliyetlerini gördüklerini,
garantör ülke olarak Türkiye'nin de gerekli adımları atarak KKTC'nin ruhsat
verdiği alanlarda sondaj ve araştırma gemilerinin faaliyetlerine başladığını
anlatan Çavuşoğlu, daha önce mutabakat sağlanan bazı güven artırıcı adımlar
noktasında Rum tarafının geri adım atmaya başladığını anımsattı.





ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE YAPICI TUTUMUMUZU SERGİLEYECEĞİZ





"Kıbrıs Türk halkını yok sayan, siyasi eşitliği
temelden yok sayan ve Kıbrıs Türk halkının iradesini yok sayan bir çözümü bizim
kabul etmemiz mümkün değil” diyen Mevlüt Çavuşoğlu, “Önümüzdeki süreçte yapıcı
tutumumuzu sergileyeceğiz ama Kıbrıs Türk halkının, KKTC'nin ve Türkiye'nin
haklarını korumak için ne yapılması gerekiyorsa onu da birlikte yapacağız"
dedi.





Çavuşoğlu'na konuşması ardından anı plaketi takdim edildi.





ATAOĞLU





Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da konuşmasında,
gazeteciliğin önemine değinerek, konseyin ilk toplantının KKTC’de yapılacak
olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.





KKTC turizminin daha ileriye taşınabilmesi için basının
önemine işaret eden Ataoğlu, önümüzdeki süreçte yapılacak etkinlikler ve
KKTC’nin kalkınması adına yapılacak çalışmaların medya aracılığıyla
duyurulacağını kaydetti.





Ülkeye uygulanan ambargolara ve Güney Kıbrıs’ın yaptığı
engellemelere değinen Bakan Ataoğlu, engelleri aşmak için çalışmaya devam
edeceklerini söyledi.





TC Seyahat Acenteleri Birliği ile imzaladıkları protokol
çerçevesinde TC’den daha fazla turist çekmeyi hedeflediklerini söyleyen Bakan
Ataoğlu, TC vatandaşlarına, Yunan adalarını tercih etmek yerine aynı dili, dini
olan KKTC’yi tercih etmeleri çağrısında bulundu.





DİM





KGK Kurucu Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, konseyin ilk toplantısını,
“Türkiye’nin ayrılmaz parçası olan Kıbrıs’ta” yaptığına işaret ederek, KKTC’de
olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.





TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun konseyin kuruluş
aşamasından bu yana  kendilerine çok
destek verdiğini ifade eden Dim, konseyin kuruluşu hakkında bilgiler verdi.





Konseyin kuruluşu ile ilgili son aşamaya gelindiğini
söyleyen Dim, konseyin; yaygın, yerel ve dış medyayı bir çatı altında
toplayacağını anlattı. 





Dim, Kuzey Kıbrıs'ın haklı davasına destek olmak ve seslerini
dünyaya duyurmak amacıyla buluşmayı Girne'de yapmaya karar verdiklerini
belirterek, Kıbrıs Türkü’nün ve medyasının yanında olduklarını kaydetti.





Haber: Tuğçe Ülkü Aydın /Fotoğraf: Erol Uysal- TAK


banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?