banner26

Çam kese böceği, insanları da tehdit ediyor

banner47

Güncel 09.09.2024, 14:36
7
Çam kese böceği, insanları da tehdit ediyor
banner52
banner32

Kıbrıs Türk Hekimler

Çam kese böceği, insanları da tehdit ediyor

KEMA, çam kese böceği zararlısı ile ivedi olarak etkin mücadele yapılmadığı takdirde ormanlarda yüzde 60’lara varan kayıplar olacağı, insanlarda da astım, bronşit, cilt tahrişliği, alerjik durumlar gibi komalık durumlara neden olacağı konusunda uyardı

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA), çam kese böceği ilaçlaması için drone ile orman sahalarında uygulama yapılmasının uygulanabilirlik açısından bilimsel, ekonomik ve etkin uygulamalar açısından mümkün görülmediğine işaret etti.

KEMA Başkanı İlkay İlseven yazılı açıklamasında, çam kese böceği zararlısı ile ivedi olarak etkin ve sonuç alıcı mücadele yapılmadığı takdirde ormanlarda yüzde 60’lara varan artım ve büyüme kayıpları olacağına işaret etti.

Direncini kaybetmiş, zayıf düşmüş ve hastalanmış ağaçları, ölümcül böcek olan kabuk böceklerinin istila edeceğini ve kitle ölümlerine neden olacağını ifade eden İlseven, ayrıca insanlarda da astım, bronşit, cilt tahrişliği, alerjik durumlar ve lenf bezlerini şişmesi gibi komalık durumlar, sağlık sorunlarına neden olacağını kaydetti.

Bilimsel olarak bu böcekle ana mücadele yönteminin havadan helikopterle biyolojik uygulama yapılması olduğuna işaret eden İlseven, bu aşamada bilimin ön gördüğü etkin tedbir alınmazsa ormanları bekleyen büyük tehlikenin kabuk böceği istilası olacağını belirtti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının “Drone ile çam kese böceği mücadelesini” eleştiren İlseven, drone ile orman sahalarında uygulama yapılmasının uygulanabilirlik açısından da ekonomik ve etkin uygulamalar açılardan da mümkün görülmediğini belirtti ve “Tavsiyemiz; bilimin tavsiye ettiği uygulamadan şaşılmaması ve havaya para atılmamasıdır” dedi.

Sendikası (Tıp-İş), Sağlık Bakanlığı ve hükümete acil servislerdeki sorunlara eğilmeleri için çağrı yaptı ve “Aciller alarm veriyor” uyarısında bulundu.

Tıp-İş bugün Cengiz Topel Hastanesi Acil Servisi önünde basın açıklaması yaptı.

Cengiz Topel Hastane binasının 1929 yılında, bölgede bulunan CMC Maden Şirketi tarafından kendi işçileri ve aileleri için inşa edildiğine işaret edilen açıklamada, binanın, 1975 yılında da Sağlık Bakanlığı tarafından bölge halkına sağlık hizmeti vermek üzere ikinci basamak hastane olarak düzenlendiği kaydedildi.

Açıklamada, Cengiz Topel Hastanesi’nin artan nüfusa bağlı olarak artan hasta sayısına cevap verecek durumda olmadığına işaret edilerek, bugün itibarı ile Cengiz Topel Hastanesi’nde daimi olarak bulunan başhekim de dahil toplam 11 uzman hekim ve 2 pratisyen hekim olduğu belirtildi.

Acil hizmetlerin sürdürülebilmesi için acil kadrosunda sadece 2 pratisyen hekimin görev yaptığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Acil tıp ayrı bir uzmanlık dalıdır. Acil servislerin 24 saat boyunca aralıksız vermesi gereken hizmeti kendi kadroları ile sürdürebiliyor olması da çok önemlidir. Aynı zamanda, hastanede yatmakta olan hastaların bakımı için ise ayrı nöbetçi bir servis hekimine de ihtiyaç vardır.

Acil servise başvuran hastaların radyolojiye veya servislere taşınması veya tahlil numunelerinin laboratuvara götürülmesi için görev yapacak personel eksikliği de işleri yavaşlatıp aksatmaktadır.

Cengiz Topel Hastanesi’nde hizmete giren bilgisayarlı tomografi cihazını kullanabilecek teknisyen sayısı kısıtlı olduğundan mesai dışı saatlerde cihaz kullanılamamaktadır.

banner36
Yorumlar (0)
banner6