'Çağın vebası uyuşturucu'

Cumhuriyet Meclisi Genel kurulu güncel konuşmalarla devam
ediyor.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı “Vakıflar” konusunda yaptığı
güncel konuşmada, ekonomik protokol konusuna değinerek, Başbakan Tufan
Erhürman’ın protokolün Mayıs ayında imzalanacağı sözünün kendisinin olmadığını,
TC’nin söylemi olduğunu belirttiğine işaret ederek, Başbakanın bunu kendilerine
daha önceden söylemiş olması gerektiğini kaydetti.

Vakıfların geçmişine değinen Arıklı, İngiliz sömürgesi
döneminden bu yana, Kıbrıs Türklerinin Vakıflarını geri alabilmek için azami
bir mücadele verdiğini anlattı.

Arıklı, vakıf arazilerinin gerek Kıbrıs Cumhuriyeti, gerek
Federe Devlet döneminde, gerekse şimdiki siyasiler tarafından arpalık haline
getirildiğini savunarak, Vakıflar İdaresi altında Din İşleri Dairesi’nin
bulunduğunu, Din İşleri’nin geçmişte, 
Kıbrıslı Türklerin temsilcisi olarak görüldüğünü, ancak şimdi Vakıflar
İdaresi’nin üvey evlat, Din İşleri’nin de üvey evladın evladı  muamelesi gördüğünü savundu.

Menkul ve gayrı menkullerin gelirlerinin Din İşlerine
aktarılmadığını, yeterli bütçe olmadığı için ise camilerin bakımsız
kaldıklarını anlatan Arıklı, dini amaçlar için vakfedilmiş bazı araziler
konusunda usulsüzlükler, yolsuzlukların yapıldığını da ileri sürdü.

Din İşleri Dairesi’nin çok büyük sıkıntıları olduğunu, imam
sıkıntısı için Din İşleri Dairesi’ne bir türlü kadro verilmediğini ifade eden
Arıklı, dini amaçlar için vakfedilen makul ve gayrı makullerden gelen
gelirlerin Din İşleri için kullanılması gerektiğini kaydetti.

Din İşleri Dairesi Başkanı’na gereken önemin verilmesi
gerektiğini de vurgulayan Arıklı, Vakıfların tamamen özerk olması için yasal
bir düzenleme yapılması veya Vakıfların Din İşlerine bağlanması gerektiğini
söyledi.

Arıklı, en azından bazı vakıf mallarının üzerine kumarhane,
bar, pavyon yapılması konusunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini
vurguladı.

ALTUĞRA

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra ise, “Çağın Vebası
Uyuşturucu” konusunda yaptığı güncel konuşmada, maalesef ülkede uyuşturucunun
her türünün görülmeye başladığını kaydetti.

Kişilerin hiçbir zaman bağımlı olabileceklerini düşünmeden
uyuşturucu kullanmaya başladıklarını belirten Altuğra, anne babaları iyi bir
gözlemci olmaları konusunda uyardı.

Uyuşturucu kullanımının, fiziksel gelişim, motivasyon ve
öğrenme bozukluğuna etki ettiğini anlatan Altuğra, uyuşturucu kullanımının
erken fark edilerek gerekli önlemlerin alınmasının önemine işaret etti.

Uyuşturucu kullanımının ülkede büyük bir sorun haline geldiğini
kaydeden Altuğra, bonzai kullanımında KKTC’de ciddi bir artış görüldüğünü
söyledi.

Altuğra, konunun, ilkokul çağı çocukların eğitim
müfredatlarında ders olarak yerleştirilmesi gereği üzerinde durarak, Milli
Eğitim ve Kültür Bakanı’na bu konuda çağrı yaptı.

Altuğra, Sağlık Bakanı Filiz Besim’den de rehabilitasyon
merkezi hakkında bilgi istedi.

ÖZYİĞİT

Milli Eğitim Ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit de Altuğra’ya
cevaben yaptığı konuşmada, ülkenin kanayan yarası uyuşturucunun bir şekilde
kitlelere ulaştığını, belki daha etkin denetleme  mekanizmalarıyla bir takım tedbirler
alınabileceğini söyledi.

Devlet olarak üzerine düşenleri yapmaları gerektiğini
belirten Özyiğit, daha sağlıklı bir toplumsal yaşam için kişisel ve sosyal
gerekliliklerin sağlanmasının şart olduğunu söyledi.

Okullarda sosyal yetkinlik destekleme projesinin bu yıl
hayata geçirildiğini ifade eden Özyiğit, öğretmen el kitabı hazırlanması
konusunda da çalışmaları olduğunu kaydetti.

Sosyal beceri eğitiminin müfredatının güncellendiğini, bunun
yeni eğitim-öğretim yılında yürürlüğe gireceğini aktaran Bakan Özyiğit,
velilere yönelik bilgilendirme çalışmaları bulunduğunu belirtti.

Aile eğitimi öğrenim materyalleri konusunda bir alt proje
oluşturulduğunu ifade eden Özyiğit, var olan bir takım çalışmaları olduğunu,
yeni ders yılı ile birlikte bunların daha koordineli bir şekilde hayata
geçirileceğini söyledi.

BESİM

Sağlık Bakanı Filiz Besim de, bağımlılık konusunun tüm
dünyanın olduğu gibi, ülkenin de sorunu olduğunu ifade ederek, bakanlık olarak
bu konuda çok yürekten çalıştıklarını, Barış ve Ruh Hastanesi içinde bir madde
bağımlılığı polikliniği oluşturduklarını anlattı.

Besim, AMATEM polikliniğinde çalıştırılması amacıyla 10
Haziran tarihinde bir doktorun işe başlaması için sözleşmesinin imzalandığını,
rehabilitasyon merkezinin de kısa bir zamanda tamamlanması için çalışmaların
devam ettiğini kaydetti.

Uyuşturucunun, Multidisipliner bir konu olduğunu ifade eden
Besim, rehabilitasyon sonrasında hastaların topluma kazandırılması konusunun da
önemli olduğunu vurguladı.

Haber: Tuğçe Ülkü Aydın /TAK