banner26

Baltacı Asansör sahibine dört yıl hapis

banner47

banner57
Güncel 23.01.2025, 17:05
0
Baltacı Asansör sahibine dört yıl hapis
banner52
banner32

Evrak sahteleme, tedavüle sürme suçları başlığı altında 45 davadan yargılanan Baltacı Asansör Sanayi’nin sahibi 70 yaşındaki Ural Baltacı, dört yıl hapis cezasına mahkum edildi

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde evrak sahteleme, tedavüle sürme suçları başlığı altında 45 davadan yargılanan Baltacı Asansör Sanayi’nin sahibi ve direktörü 70 yaşındaki Ural Baltacı hakkındaki dava bugün karara bağlandı.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, 4 yıl hapse mahkum edildi. Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin verdiği kararı Barkın açıkladı.

Yargıç, sanığın Çalışma Dairesine asansör işletme izni almak için başvuru yaptığını, daire tarafından gerekli testleri yapması için Makine Mühendisi Çağlar Yakmaz'ın görevlendirildiğini söyledi.

Yargıç, sanığın daireye verdiği test evraklarında yapılan incelemede Yakmaz’ın KKTC'de olmadığı halde ilgili test raporlarında imzasının tespit edildiğini ve sahtecilik soruşturması başlatıldığını söyledi.

Yargıç, 02.11.2007 ile 13.10.2009 tarihleri arasında Baltacı&Po Ltd. tarafından daireye ibraz edilen tetkik test raporlarının asıllarının tümünün emare alınarak, incelendiğini belirtti.

Yargıç, yapılan araştırma sonucu sanığın 02.11.2007 ile 13.10.2009 tarihleri arasında Baltacı&Po Ltd. tarafından daireye ibraz edilen tetkik test raporlarının kendi imzası yanında makine mühendisi Çağlar Yakmaz'ın imzasını atmak suretiyle sahtelediğinin ve sahtelemiş olduğu bu belgeleri Çalışma Dairesine vermek suretiyle tedavüle sürdüğünün ve aynı zamanda başkasının kimliğine bürünme suçlarını da işlediğinin tespit edildiğini açıkladı.

Yargıç, sanığın takriben iki yıl boyunca birçok kez bu suçları işlemesinin oldukça vahim bir durum olduğunu, bu hususun sanık aleyhine dikkate alındığını belirtti.

Yargıç, sanık avukatının sanığın KKTC'de asansör üreten tek yerli firmanın sahibi olduğunu elektrik mühendisi olan sanığın üniversitede okuduğu dönemlerde mekanik dersleri de almış olduğunu söylediğini belirtti.

Yargıç, sanık avukatının, asansörle ilgili herşeyi A'dan Z'ye bildiğini ve ben bu işi bilirim yerine getirebilirim şeklinde kendisine duymuş olduğu güven sebebiyle ve iyi niyetli bir şekilde Çağlar Yakmaz'ın 2007 senesinde Türkiye'ye rahatsızlığı nedeniyle tedaviye gittikten sonra konu asansörlerle ilgili çalışma dairesine ibraz edilecek test raporlarına Çağlar Yakmaz'ın adına da kendi imzası ile beraber imza attığını aktardığını söyledi.

Yargıç, “Sanık avukatı asansörün insan hayatını tehlikeye atabilecek bir araç olduğunu teslim etmekle beraber sahtelemenin asansörlerin ilk izin sürecinde olmadığını artık hayati risklerin azaldığı izinlerin yenilenmesi aşamasında yapıldığını ve bu aşamada yapılan testlerin sadece gözle yapılan testler olduğunu ihtilafsız olarak mahkemeye aktarmıştır”dedi.

Yargıç, sahteleme yapılan evraklara ilişkin asansörlerin neredeki asansörler olduğunu gösteren emarelere bakıldığında hastane, hotel, banka, işyerleri ve ikametgahların asansörleri olduğunu birçok asansörün kamuya açık herkes tarafından kullanılabilen asansörler olduğunu ve bu bağlamda sanığın işlemiş olduğu suçun kamuyu oldukça yakından ilgilendirdiğinin görüldüğünü söyledi.

Yargıç Barkın kararına şöyle devam etti:

“Sanığın işlemiş olduğu suç vahim bir suçtur. Kendisine çok güven duyması sebebiyle Makine mühendisi yerine de imza atarak resmi belge sahtelemesi ve Çalışma dairesine sunmak suretiyle tedavüle surmuş olması ve bunu iki yıl boyunca defaen yapması işlediği suçların vahametini gözler önüne sermektedir.

Sanığın işlemiş olduğu suçların yaygın suçlardan olması ve bu tür suçların kamu menfaatini oldukça yakından ilgilendirmesi sebebiyle ceza takdirinde kamu menfaatinin ön planda tutulması gerekmektedir.”

Yargıç, sanığın suç işlediği tarihleri 2007-2009 yıllarına tekabül ettiğini, davanın 2019 yılında ikame edildiğini, sanığın 2010 yılında suçunu itiraf ettiğini, bu noktada davalardaki gecikmenin PGM'deki uzman yokluğundan kaynaklandığını belirterek, “Sanıktan kaynaklanmayan bu kadar uzun yani 9 yıllık bir gecikmenin hoşgörüyle karşılanması mümkün değildir. Sanık bu kadar uzun bir süre sürekli olarak belirsizlik ve bekleyiş içerisinde kalmış, uzun bir süre omuzlarında bu yükü taşımıştır. Ayrıca sanık bu sürede yaşlanmış ve sağlık problemleri olan bir kişi olmuştur. Dolayısıyla Sanığn davasının mahkeme huzuruna getirilme aşamasındaki bu çok ciddi gecikme Sanığa ceza takdir ederken tarafımızdan sanık lehine ağrılık bir biçimde dikkate alınmıştır” dedi.

Yargıç, Sanığın lehine olan hususları lehine, aleyhine olan hususları aleyhine dikkate aldıklarını, sanığın mahkûm olduğu suçların ciddiyetini, sahtekarlık suçlarının yaygın oluşunu, suçlar için öngörülen azami cezayı ve bu tür suçların kamu menfaatini yakından ilgilendirdiğini ve bu yönde kamu yararının korunması gerektiğine dair ilkeleri birlikte değerlendirdiklerinde, hürriyeti bağlayıcı ceza vermeyi uygun gördüklerini söyledi. Yargıç Barkın, sanığın mahkum olduğu davalardan 4 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.

banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?