@media screen and (max-width: 768px) { body { font-size: 16px; } }

banner26

'İmzalanan Ekonomik Protokol 2020'ye hazırlık'

banner47

Halkın Partisi (HP) Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Türkiye’yle imzalanan ekonomik protokolün 2020’ye hazırlık olduğunu söyledi. Manavoğlu,  geçen hükümet döneminde Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, seçim ortamı ve sistem değişikliğinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de ilk etapta çok etkilediğini, Türkiye’de sorumlu bir muhatap bulunamamasının protokol sürecini geciktirdiğini kaydetti.

banner57
Genel 02.08.2019, 11:50 02.08.2019, 11:50
4
'İmzalanan Ekonomik Protokol 2020'ye hazırlık'
banner52
banner32

Halkın Partisi (HP) Lefkoşa Milletvekili Gülşah Sanver
Manavoğlu, Türkiye’yle imzalanan ekonomik protokolün 2020’ye hazırlık olduğunu
söyledi.





Manavoğlu,  geçen
hükümet döneminde Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz, seçim ortamı ve
sistem değişikliğinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de ilk etapta çok
etkilediğini, Türkiye’de sorumlu bir muhatap bulunamamasının protokol sürecini
geciktirdiğini kaydetti.





Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Manavoğlu, protokolün
çerçevesinin önceden belli olduğunu, bazı maddelerinin 2020’ye hazırlık amacı
taşıdığını dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’yle imzalanan ekonomik protokol
sonrası aktarılan 750 milyon TL’nin yeterli olmayacağını düşündüğünü belirten
HP Lefkoşa Milletvekili, rakamın büyük bir bölümünün savunma giderlerine
gideceğini, geriye dönük borçların da ödeneceğini, alt yapı için gerekli
miktarın ayrılamayacağını ifade etti.





Ekonomiye mutlaka katkısı olacağını ancak sıkıntıların tam
olarak karşılığını bulamayacağını söyleyen Manavoğlu, “Konuşulan rakam 1 milyar
215 milyon TL’ydi, o rakamda kalması icraat bakımından elimizi
rahatlatabilirdi” dedi. Tasarrufa gidip, gelir bulmaya çalışacaklarını da
sözlerine ekleyen HP Lefkoşa milletvekili, “Hem hibeyi hem krediyi iki bütçede
hesapladığınızda ortaya çıkan rakam 2,5 milyar TL’dir. Aslında tam hesaplama yapar
ve bütçedeki rakamları koyarsak gelmesi gereken 2 milyar TL’dir” dedi.





“POLİS VE SAĞLIK PERSONELİ İSTİHDAM PROTOKOLÜNDEN AYRILMALI,
YENİ SAYI BELİRLENMELİ”





Gülşah Sanver Manavoğlu, polis ve sağlık personeli
istihdamının istihdam protokolünden ayrılması ve yeni bir sayı belirlenmesi
gerektiğini savundu. Milletvekili Manavoğlu şöyle devam etti:





“Hemen hızla çalışmalara başlayalım. Türkiye’nin bu konudaki
tutumu şöyleydi; protokol bir kişi emekli olacak bir kişi işe alınacak diye
çıktı ama aslında başlangıçta 2 kişi emekli olacak bir kişi alınacak
şeklindeydi. İstişareler ve gerekli girişimlerle orta yol bulundu. Hemşire ve
polis sayımızın dünya ortalamasının üstünde olduğunu söylüyorlar.





Öğretmen sayısı için de aynı şeyi söylüyorlar. Öğretmenlerin
organizesini yapacak olan sendikalardır. Madem ki sendikalar bu kadar dahildir,
şikayetçidir; Daha iyi bir eğitim sistemi için ortak payda da çalışmamız
gerektiğini görmeleri lazım. Artık sendikaların kendini sorgulaması gerekir.
Bugün gelinen durumda siyasiler kadar sendikalarda kendilerini sorgulamalıdır.





Aynı durum kamuda da var. Kamudan aldığı hizmetten memnun mu
vatandaşımız? Hak ettiğimiz hizmeti alıyor muyuz? Sendikaların kendileri de,
kamuda çalışan da kamuda alınan hizmetten memnun değil. Öğretmenlerimizin
birçoğunun çocuğu özel okula gidiyor. Şu an ayaklar altında olan toplumsal
çıkarın, amaç olduğu bir sistem kurmalıyız. Mevcut sistemde çalışan performansı
ve verimliliği yani kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması konusunda
vasatın altındayız. Bunların üstesinden gelmek için adımlar atılmalıdır. Eğer
bunlar olmazsa daha sonra kişilerin çıkıp ‘biz Türkiye’ye bağımlı olmak
istemiyoruz’ gibi sözler söyleme hakkı yoktur. Bu sistem bağımlılığı sonsuza
kadar sürdürür, kendimizi kandırmayalım. Bir sonraki protokölde polis ve sağlık
istihdamı konusundaki tavrın değişmesi gerekir. Asayiş problemlerini düşününce
ivedilikle önlem alınması gerekir.”





“SENDİKALARLA MASAYA OTURULUP KONUŞULMASI GEREKİR”





Telekomünikasyon ve limanların kamu-özel ortaklığı modeli konusunda
sendikaların tepkilerini değerlendiren Manavoğlu şu sözlerle devam etti:





“Sendikalar tabii ki göz ardı edilemez, oturulup konuşulması
gerekir. Ülkenin şartları bellidir, öncelikli amacımız halka hizmet vermektir.
Söz konusu modellleri, doğru sözleşmelerle, doğru maddelerle yapmamız
gerektiğini onların da bizim yanımızda olmaları gerektiğini anlatmalıyız.
Sendikalar ne yazık ki sanki bu statükonun devamını istiyor gibi davranıyorlar.





Çok büyük tezat görüyorum. Söylemler ve hareketler birbirini
tutmalı. ‘Sistemi değiştirmeyelim, özelleştirirsek kurumlarımız elden gidecek’
dediğimizde kurumlarımızı kaybediyoruz. Mesele Kıbrıs Türk Havayolları kendinin
idare edeceği bir yapıyla devam etti. 300 kişilik işi 800 kişinin yaptığı o
kurum, aile uçuşları, ücretsiz biletler, 15’inci maaş derken bugün yok…
Siyasilerin bir kez daha seçilme gailesi bunları yapmaya engeldir ama ülkemize
daha iyi bir gelecek sunmak için bu noktada aracılık yapılması, bu reformları
yapacak cesaret gösterilmesi gerekir. Halkın Partisi’nde bu siyasi idare
vardır.”


banner36
Yorumlar (0)
banner6
Günün Anketi Tümü
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?
Sizce KKTC’nin en büyük sorunu nedir?