18 ödüllü akademisyenin 50 eserinden oluşan “Güzel Sanatlar Kasım Sergisi”, Cumhurbaşkanı Tatar ve Ana Muhalefet Lideri Erhürman’ın katılımı ile dün YDÜ’de açıldı. Tatar, YDÜ’nün ambargorlara karşı önemli bir misyon üstlendiğini belirtirken, Erhürman ise “YDÜ, düzenlediği sergiler ve sanatsal faaliyetlerle, hem öğrencilerine hem de toplumumuza derin bir nefes aldırıyor” ifadelerini kullandı.
18 ödüllü akademisyenin 50 eserinden oluşan “Güzel Sanatlar Kasım Sergisi”, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman’ın katılımı ile Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı.
Kıbrıs’ın tarih boyunca ev sahipliği yaptığı 19 medeniyetin izlerini taşıyan serginin açılışına, Ana Muhalefet Partisi Başkanı Tufan Erhürman, Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaferyıldızı Zaimağaoğlu ve Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu da katıldı.
25 Aralık’a kadar ücretsiz olarak ziyarete açık olacak sergi; resim, heykel, seramik ve baskı resimlerden oluşan 50 eserle bir araya getiriyor.
Açılış konuşmalarını; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ana Muhalefet Partisi Başkanı Tufan Erhürman, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Sanatımız, bilimimiz ve eğitimimizle dünyaya karşı verdiğimiz mücadelemiz devam ediyor.”
Sanatın, insanlık tarihinin en eski dili olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Sanatçı toplumunun yalnızca bir yansıması değil, aynı zamanda onun geleceğini şekillendiren bir iz bırakanıdır. Geçmişle gelecek arasında köprü kurandır” ifadelerini kullandı. Güçlü bir iletişim çağında olduğumuzu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Öylesine bir çağda yaşıyoruz ki, şu an burada, bu sergi salonunda canlı olarak gördüklerimizi, bir tuşla dünyanın dört bir yanındaki insanlarla anında paylaşabiliyoruz. Bu, sanatın gücünü ve teknolojinin sunduğu olanakları birleştiren büyük bir fırsat” ifadelerini kullandı.
KKTC’nin yaşadığı siyasi ambargolara da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, sanatımız, bilimimiz ve eğitimimizle dünyaya karşı verdiğimiz mücadelemiz devam ediyor. Yakın Doğu Üniversitesi de bu anlamda çok önemli bir misyon üstleniyor. Tüm bu eserler, insanlık tarihinin derinliklerinden gelen birikimlerimizi, kültürümüzü ve değerlerimizi dünyaya tanıtma fırsatı sunuyor” dedi.
Tufan Erhürman: “Sanatçılara imreniyorum; çünkü ne olursa olsun, bulundukları yerden bağımsız olarak, ürettikleriyle dünyayla buluşma fırsatını yakalayabiliyorlar.”
Konuşmasına “Bugün burada olmak, benim için gerçekten çok değerli bir deneyim” ifadeleriyle sözlerine başlayan Ana Muhalefet Partisi Başkanı Tufan Erhürman, sanatın toplum üzerinde ve bireysel olarak birçok noktada insana iyi geldiğini vurguladı. Sanatın ucu bucağı olmayan evrensel bir dil olduğunu ve sanatçıların değerinin bilinmesi gerektiğini belirten Tufan Erhürman, “Sanatçılara imreniyorum; çünkü ne olursa olsun, bulundukları yerden bağımsız olarak, ürettikleriyle dünyayla buluşma fırsatını yakalayabiliyorlar” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin eğitim ve bilim alanında olduğu gibi sanat alanında da yaratıcı ve üretici bir üniversite olduğunu vurgulayan Erhürman, “Yakın Doğu Üniversitesi, düzenlediği sergiler ve oluşturduğu sanatsal faaliyetlerle, hem öğrencilerine hem de toplumumuza derin bir nefes aldırıyor. Burada, sanata adanmış bir ortamda bulunmak, her seferinde farklı bir keşif yapmak, insanı derinden etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Bu sergi; kültürümüzü, tarihsel birikimimizi ve geleceğe yönelik umutlarımızı yansıtan bir buluşma noktasıdır.”
“Bu sergi sadece bir sanat etkinliği değil; aynı zamanda kültürümüzü, tarihsel birikimimizi ve geleceğe yönelik umutlarımızı yansıtan bir buluşma noktasıdır” ifadeleri ile konuşmasına başlayan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Her bir eser, Kıbrıs’ı şekillendiren medeniyetlerin izlerini taşırken, aynı zamanda geleceğe dair ilhamımızı da güçlendiriyor” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin sadece sanatta değil bilim ve teknolojide de öncü adımlar attığını belirten Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Yakın Doğu Üniversitesi olarak sanatla duygularımızı ifade ederken, bilimle geleceği şekillendirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Şanlıdağ, “Hepinizi bu eşsiz eserlerin ardındaki hikayeleri keşfetmeye, Kıbrıs’ın medeniyet birikimini sanatın diliyle anlamaya ve bu benzersiz deneyime ortak olmak davet ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Erdal Aygenç: “Sanat, insanlığın varoluşundan bu yana duygularını, düşüncelerini ve hayallerini ifade ettiği en güçlü araçlardan biri olmuştur.”
“Sanat, insanlığın; varoluşundan bu yana duygularını, düşüncelerini ve hayallerini ifade ettiği en güçlü araçlardan biri olmuştur” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Erdal Aygenç, “Sergimiz, yalnızca estetik bir deneyim sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sanatın disiplinlerarası zenginliğini ve yaratıcı süreçlerin birleşimini de gözler önüne seriyor” dedi. Sergideki her bir eserin, ustalıkla işlenmiş bir emeğin ve derin bir tutkunun sonucu olduğunu belirten Prof. Dr. Erdal Aygenç, “Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak; sadece öğrencilerimizi değil, aynı zamanda kendimizi de sürekli olarak geliştirmeye yönelik bir anlayışla çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sanat, davranışlarımızı, karakterimizi, adalet ve empati duygularımızı şekillendirmeli; kendimizi tanımamıza, kendimizi kontrol etmemize, başkalarına duyduğumuz saygının ve hareketlerimizin yücelmesine katkı sunmalıdır. Aynı zamanda, bizi zulme, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı duyarlı, tahammül edemez bir hale getirmelidir” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Erdal Aygenç, sanatın insanları daha iyi, adil ve duyarlı bireyler haline getirmesi gerektiği vurguladı.