Toplu taşımacılığın olmadığı ülkede seyrüsefere yanlış hesaplar/öngörüler yüzünden okkalı zam.
Eğitim Bakanı'nın, Meclis kürsüsünde, yeterli beslenemediği için okullarda açlıktan bayılan çocuklar var dediği ülkede süte 10 TL zam.
Üreticinin ve imalatçının girdi maliyetleri altında ezildiği ülkede, çiğ süte yapılan 2 TL'nin altındaki zamla, aynı anda hem üreticiyi, hem imalatçıyı, hem tüketiciyi perişan eden "politika"!
Ekonominin hızla güneye kaydığı ülkede, piyasayı her gün daha da pahalılaştırarak kayışı daha da hızlandıran "süper vizyon"...
Bu arada, sanki ülkede bütün bunlar yaşanmıyormuş gibi, "ben de vatandaş yapacağım", "ben de istihdam yapacağım", "UBP'ye var da bize yok mu" diye birbirine düşmüş "üçlü hükumet"!
Üreticiyi, esnafı, sanayiciyi, tüccarı, müteahhidi, turizmciyi, emekçiyi, emekliyi, tüketiciyi... hepsini aynı anda darmadağın etme başarısı gösterirken, birkaç şirketi, kişiyi, yandaşı, vergi, elektrik vb. aflarla memnun etmeye çalışan, kendine "hükumet" demeye kimsenin dilinin varmadığı bir yapı...
Onun etrafında, orta ve uzun vadede çöküşe gittiğini, çoluğunun-çocuğunun geleceğinin çalındığını fark etmeyip, "işçiğim halloldu", "ama bana da üç-beş kuruş düştü" diye sevinen üç-beş aymaz!
Yıllardır sözünü ettiğimiz nüfus meselesine kulaklarını tıkayanların ülkede yarattığı güvenlik açığını, okullarda, sağlıkta, trafikte, alt yapıda yarattığı sorunları, sanki bunlar hiç yokmuş gibi görmezden gelmeye devam eden "yöneticiler"...
Lamı cimi yok! Ülke bu durumda! Kimsenin kıvıracak hali kalmadı! İrade bizde. Kararı biz vereceğiz.
Tamam mı, devam mı?