CTP Milletvekili Sami Özuslu, ülkedeki sabit radar cezalarının adreslere ulaştırılması için ihaleye çıkılmadığını ve cezaların dağıtılmadığı için devletin 150-180 milyon TL alacağının buhar olduğunu vurguladı
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 2 milyar 99 milyon 626 bin 600 TL’lik Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesi oy çokluğuyla kabul edildi.
CTP Milletvekili Sami Özuslu, bütçeyle ilgili konuşmasının başında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya çeşitli eleştiriler yöneltti. Türkiye’deki Düzce Belediyesi ile KKTC’deki toplu taşıma sorununu çözmek için protokol imzaladığını hatırlatan Sami Özuslu, “Düzce nerede, KKTC nerede? Nasıl bir fizibilite çalışması yaptınız?” diye sordu.
Bakan Arıklı ise yerinden verdiği cevapta, kendisinden önceki iki bakanın yaptığı çalışmaları devam ettirdiği ve Düzce Belediyesi'ni kendisinin bulmadığını ifade etti.
Özuslu, bakanın sabit radar sisteminin ASELSAN’a devredilmesine ilişkin basına yansıyan açıklamalarını da eleştirdi ve “Hangi ihale ile? Bakanlar Kurulu kararı var mı? Bakanlar Kurulu kararı yeterli mi?” diye sordu.
Özuslu, KKTC’de 100 aktif olmak üzere toplamda 130 sabit radar olduğunu ve bu radarlara ilişkin sözleşmelerin bitmeden, ihalesiz olarak devir edilmesinin hukuken sorun yaratacağını vurguladı. “2023 yılında sabit radarlardan kaç Türk Lirası tahsil edilmiştir” diye soran Özuslu, “Sıfır Türk Lirası çünkü cezaların adreslere ulaştırılması için ihaleye çıkılmadı ve cezalar dağıtılmadığı için şu anda 150-180 milyon TL alacağı vardır devletin buhar olan” şeklinde konuştu. Özuslu, bu örneğin ülkenin kaynağı olmadığına ilişkin söylemi çürüttüğünü belirtti.
Havalimanında şu an atıl kapasite olduğunu belirten Özuslu, T&T’yle yapılan anlaşmaya işaret ederek, personel eksikliği ve güvenlik zafiyeti konusunda da bilgi istedi.
Özuslu, elektriğin kesilebileceği, bavulların ve araçların çalınabileceği bir havaalanına, öğrenci ve turistlerin inmek istemeyeceğine de işaret etti.
Havalimanı fır hattı uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilse bunun karşılığında ne kadar ücret alınacağının hesaplanıp hesaplanmadığını soran Özuslu, bunun bir şehir efsanesi olup olmadığını sordu, “Bir hakkımız varsa biz de isteyelim, alalım, insanımızın hizmetine sunalım” dedi.