Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Yavuz kazı gemisinin KKTC tarafından verilen ve Kıbrıs adasının güneyinde yer alan G sahası içerisinde kazı yapmaya başlamasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. KKTC olarak bu adımı atacaklarını aylar önce açıkladıklarını anımsatan Özersay “KKTC olarak geçmişte TPAO’ya verdiğimiz tüm lisans alanlarında tabi ki kazı yapacağız. Bu lisansları laf olsun diye vermedik, bahse konu alanlar içerisinde Kıbrıs Türk Halkının da hakkı olduğunu kimse inkar etmiyor, edemiyor. O halde nasıl ki Kıbrıs Rum tarafı şirketlere verdiği lisans ile kazı yaptırıyorsa biz de bir şirket olan TPAO’ya verdiğimiz lisanslar kanalıyla kazı yaptıracağız” dedi.
Özersay açıklamasında “Kıbrıs adası ve etrafında, Doğu Akdeniz bölgesinde en erken zamanda doğal gaz konusunda ilgili bütün tarafların işbirliği yapılması kaçınılmazdır. Bölgede barış ve istikrar için tüm ilgili tarafların Kıbrıs’ta çözümü beklemeksizin ve sorunun çözümünü Kıbrıs sorununun çözümüne ertelemeksizin bir araya gelmesi gerekir. Son iki yıldır söylediğimiz üzere çözüm çözümden önce işbirliği yapılmasından geçer” dedi.
Kıbrıs Rum tarafının kendi hakları söz konusu olduğu zaman bunları hemen kullanabileceğini ama Kıbrıslı Türklerin hakları söz konusu olduğu zaman bu hakları yarım asırdır ulaşılamayan çözüme ertelemeye kalkışmasının kabul edilebilir olmadığını vurgulayan Özersay “Kıbrıs Rum tarafı bu çalışmaları çözümden önce de yapabiliyorsa bu bölgede ve bu kaynaklarda eşit haklara sahip olan Kıbrıslı Türkler de çözümden önce bu çalışmaları tabi ki yapabilir, bu bizim en doğal hakkımızdır” dedi.
Bakan Özersay Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin Kıbrıs’ta sadece yönetimi değil zenginliği de paylaşmak istemediğini, siyasi eşitliği reddinin yönetimi paylaşmak istememesinin, doğal kaynakları tek yanlı gasp etmek istemesinin ise zenginliği paylaşmak istememesinin bir kanıtı olduğuna dikkat çekti.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay “Kıbrıs Rum liderliği aklımızla dalga geçmeye kalkmasın. Kendisi bizim haklarımızı yok sayarak tek yanlı bir biçimde çözümü beklemeden bu kazı çalışmalarını yapabiliyorsa aynı hak Kıbrıslı Türkler için de geçerlidir. Kendileri bu çalışmaları yaparken bizim bu haklarımızı 51 yıldır devam eden müzakerelerde taslak olarak masada duran soyut ilkelerin hayata geçmesi mümkün olursa alabileceğimizi ileri sürmeleri anlamsız olduğu kadar aklımızla dalga geçmeye kalkışmaktır” dedi.
(BRT)