CTP lideri Erhürman: “2023’te okullarımızın fiziksel koşullarını, konteyner eğitimi, tuvalet kağıdının, temizlik malzemesinin okul aile birliği, idare mi yoksa bakanlık tarafından sağlanacağını tartışmak zorunda kalıyoruz”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Eğitim Komitesi, 3-4 Kasım tarihlerinde Girne’de “Birlikte Yöneteceğiz Eğitim Çalıştayı” düzenledi.
Eğitim Çalıştayının başlangıcında konuşan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Eğitimden bahsediyorsak çocuklarımızdan, gençlerimizden ve geleceğimizden bahsediyoruz demektir” diyen Erhürman, Filistin’de hayatını kaybeden çocukları andı.
Ülkedeki eğitimi eleştiren Erhürman, “Dünyaya baktığı zaman, ‘biz çocuklarımız adına bunları mı konuşmak zorunda kalacağız?’ diye utanç duymak zorunda kalıyoruz. 2023’te okullarımızın fiziksel koşullarını, konteyner eğitimi, tuvalet kağıdının, temizlik malzemesinin okul aile birliği, idare mi yoksa bakanlık tarafından sağlanacağını tartışmak zorunda kalıyoruz. Ana dili Türkçe olmayan çocuklarımızın sayısı karşısında ana dili Türkçe olanlara haksızlık yapıyor muyuz? Ana dili Türkçe olmayanlara zaten haksızlık yapıyoruz. Öğretmenler, öğretim faaliyetini sürdürebilecek mi? Buradan da gelecekte ülkeye hizmet edecek çocukların çıkmasını bekliyoruz. Durum son derece vahim” dedi.
Saptanan hedefler üzerinde uzun uzun konuşulduğunu ve hepsinin buharlaştığını vurgulayan Erhürman, yıllardır ara eleman konusunu da konuştuklarını belirtti. Bu alandaki eksikliklerin büyüdüğüne dikkat çeken Erhürman, “Eğitimle ilgili her konuşan ara eleman ihtiyacının karşılanması için çalışmamız gerekiyor diyor. Son 10 yılda kamu meslek liselerine devam edenlerin oranı yüzde 32’den yüzde 29’a düşmüş. Niye bunu konuşuyoruz o zaman? Ne yapıyoruz?” diye sordu. Erhürman, “Konteyner sınıfların su altında kaldığını konuşmak zorunda kalıyoruz. İskele’de bir sınıfta 14 öğrencinin ana dili Türkçe olmadığını, 9 öğrencinin ana dili Türkçe olduğunu konuşuyoruz. CTP olarak aylardır bunları dile getiriyoruz. Çocuklarımızın, depreme dayanıklı olmayan okul ve sınıflarda eğitim görmek zorunda kalmasını konuşuyoruz” dedi.
Tufan Erhürman, “Günümüzde eğitim başlığı altında başka ülkelerde bunlar mı konuşuyor? Dünyada bunlar konuşulmuyor. Dünya bunları konuşmuyorsa, dünya yapay zekanın eğitimde kullanımını konuşurken, biz tuvalet kağıdını konuşuyorsak, bizimle ‘uygar’ dediğimiz ülkelerin eğitim sistemleri arasındaki uçurum her dakika açılıyor demektir. Rekabet edebilirliğimiz gerçekten karşılaştırılabilir olmaktan çıkacak demektir. Bu bizim açımızdan son derece endişe kaynağıdır” diye konuştu. Gerçekleştirilen çalıştayla, “Gelecekte biz çocuklarımızı nasıl yetiştirmek istiyoruz” konusunu ele almak istediklerinin altını çizen Erhürman, ölçme değerlendirme yöntemleriyle çocuklarımızın nasıl bir eğitime mahkum olduğunu tartışmak istediklerini ifade etti. Erhürman, “Hepimiz biliyoruz ki bugün 8 yaşında olan bir çocuk, gelecek yıldan itibaren bir daha 8 yaşında olmayacak. Bugün 8 yaşında olan çocuğa eğitim yoluyla verecekleriniz, onun geleceğini şekillendirecek. O kadar kritik bir konudan bahsediyoruz aslında. Eğitim öyle bir enstrüman ki çocuğu ‘vezir de eder rezil de eder’. Çok kritik bir hata, çocuğun geleceğini mahvedebilir. Bu konu belki de diğer tüm konulardan çok daha önemlidir. Ekonomiyi de ulaşımı da sağlığı da konuşacaksak, önce eğitimi konuşacağız. Uygarlığın temeli eğitimdir. Biz bu konuyu halletmediğimiz sürece, başka hiçbir konuyu halledemeyiz” dedi.