Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı ABD Temsilciler Meclisi’nce 29 Ekim 2019 tarihinde kabul edilen sözde “Ermeni Soykırımı" kararını kınadı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre:
ABD Temsilciler Meclisi’nce 29 Ekim 2019 tarihinde kabul edilen sözde “Ermeni Soykırımı konusunda ABD’nin Tutumunu Teyit” başlıklı, H.Res.296 sayılı kararı kınıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin olarak 29 Ekim 2019 tarihinde yapmış olduğu 315 sayılı açıklamayı destekliyoruz.
Sözde soykırım iddialarının hem tarihi hem de uluslararası hukuk bağlamında bir dayanağı yokken, ABD Temsilciler Meclisi’nin bu yönde aldığı yanlı ve siyasi karar müttefiklik ruhuna aykırıdır. Uluslararası hukukta 1915 olaylarını “soykırım” olarak niteleyen herhangi bir karar bulunmadığı cihetle, bu konuda ABD Temsilciler Meclisi’nin tutumunda bir değişiklik olmaması iki ülke ilişkilerini zora sokmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedir.
TÜRKİYE’NİN AÇIKLAMASINI DESTEKLİYORUZ
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her fırsatta yinelediği gibi, 1915 olaylarının siyasetin bir parçası değil, tarih bilimine ait bir konu olduğu bilinmektedir. Konunun ait olduğu platformda sağlıklı şekilde incelenmesine yönelik Türkiye Cumhuriyeti tarafından 2005 yılında “Ortak Tarih Komisyonu” kurulması önerisi Ermenistan tarafından reddedilmiştir. Bu öneri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarının meşru bir tartışma konusu olduğu hükmüyle de örtüşmektedir.
ABD tarafından bir iç politika malzemesi olarak kullanılmak üzere Türkiye karşıtları ile Ermeni lobisi destekli çevreler tarafından atılan böyle bir adımın, Türkiye ile ABD ilişkilerine vereceği zarar ve ortak çıkarlar açısından yaratacağı olumsuz etki açıktır. Dünyada barış ve istikrarın sağlanmasına büyük katkı yapan, siyasi, ekonomik ve diğer birçok alanda müttefik olan NATO üyeleri Türkiye ve ABD’nin yakın ilişkisi, tarihi gerçeklerden uzak sözkonusu talihsiz ve taraflı karar neticesinde olumsuz etkilenmektedir.
ALINAN KARAR SURİYE MUTABAKATINA AYKIRI
Uzun yıllardır terörden dolayı büyük acılar çekmiş bir ülkenin, kendi sınır güvenliğini sağlamak adına güvenli bölge yaratma isteğinden daha doğal bir şey olamaz. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin hem kendi ülkesinin güvenliği hem de bölgenin istikrara kavuşması adına yürüttüğü, Hükümetimiz tarafından da tamamıyla desteklenen Barış Pınarı Harekatıyla ilişkili olarak, yine ABD Temsilciler Meclisi tarafından Türkiye’ye yaptırım uygulamasını öngören yasa tasarısının (H.R.4695) onaylanması da kabul edilmezdir. Bu yasa 17 Ekim 2019 tarihinde Suriye konusunda varılan mutabakata da aykırılık teşkil etmektedir.