Halkın Partisi Genel Başkanı Yenal Senin, birinci ekonomik paketin başarı oranının yüzde 92 olduğunu, bir madde hariç diğer maddelerin hepsinin hayata geçirildiğini ve bunu önemli bir başarı olduğunu söyledi. Gündemin başlıklarını katıldığı programda değerlendiren Senin, şu sözlerle devam etti: “İkinci ekonomik paketin reel sektöre yönelik olması bizim temennimizdi. Hükümette de bir konsensus vardı. Yüksek öğrenim ve turizm konusunda üçüncü bir paket de gündemimizde. İkinci paketle birlikte reel sektöre beklediği sıcak para, belli bir süre sonra ödeme ve düşük faiz imkanı verildi. Bir milyar TL tutarındaki kaynakı bir buçuk milyar TL’ye çıkarıldı. İlk 6 ay geri ödemesiz vade sayısını da 36 aya uzatan, yüzde 12’lik faizin yüzde 3’ünü devletin yüzde 9’unu vatandaşın ödeyeceği kredi veriliyor. Reel sektörün en büyük sorunlarından biri olan elektriğin süspanse fiyatının da bir bölümü devlet tarafından karşılanacak. Ev ve otomobil alacak kişiler için vergilendirmede düşüş söz konusu. Yerli istihdam yapacak kişilere bütçe ayrılıyor. Kredi kartı faizlerinin düşürülmesinin yanı sıra imkanları zorlayarak en fazla 5 çalışanı olan işletmelere katkı yapılacak. İlgili sivil toplum örgütlerinden paketin ‘tatmin edici’ olduğuna dair geri dönüşümlerin olması bizim için memnun edici. Bizim için önemli olan yüzde 92’lik başarı oranı yakalayan birinci pakette olduğu gibi ikinci ekonomik paketin de hayata başarılı bir şekilde geçmesi.”
“Muhalefet ekonomik konuların takipçisi olmalıdır”
Senin, yerel yönetimlerden ve kamu çalışanından yapılan kesintilerin geri ödenmeye başlaması da piyasaya nakit akışının sağlanması açısından da önemli hamleler olduğunu ifade etti. Sağlık, eğitim ve yollar için aktarılan beş yüz milyon TL’lik bir kaynağın iyi projelendirip verimli kullanılmasının da çok önemli olduğuna işaret etti. Senin, “Ekonomik konularda muhalefetin de takipçi olması gerekir. Hükümetin üzerinde baskı olması iyidir. İkinci paket sonrası düzlüğe çıkılacağını düşünüyorum.”
“Doğru olan seçimi düşünmeden kamu menfaati için adım atmaktır”
Açıklamalarında yapılan ve yapılacak icraatlar konusuna da değinen Senin, “Koalisyonların imzaladığı hükümet protokolündeki icraatları yapma zorunluluğu vardır. Doğru olan bir sonraki seçimi düşünmeden, kamu menfaatine adım atmaktır. Diyalog yoluyla, hükümet programına uygun hareket etmek gerekir” şeklinde konuştu. HP Milletvekilleri Gülşah Sanver Manavoğlu ve Mesut Genç’in önerisi ve çalışmasıyla Tüketici Faiz Kredileri Yasası’nın geçtiğini hatırlatan Genel Başkan, yasanın reform niteliğinde olduğunu belirtti ve ekledi: “Bankalarla tüketici arasındaki dengeyi sağlayan, vatandaşın yanında durup haklarını arayan bir yasa. Hal yasası ve Bilişim yasası sonlanmak üzere. Böylece uzun zamandır hayata geçirilemeyen 3 konuyu halletmiş olacağız. Hükümet protokolünde öncelikli olarak belirtilen yasaların, icraatların takvimlendirilmesi gerekiyor. Topluma hesap verme açısından da gerekli olduğu düşüncesindeyiz. Çalışmalarımız iyi gidiyor. 2020-2021 Kıbrıs Türkü’nün kendi ayakları üzerinde durabilmesi için önemli adımların atılacağı bir yıldır. Seçimi düşünmeden bu adımları atmakta kararlıyız. Reformlar için kendi üzerimize düşen çalışmaları tamamladık, şimdi adım atma zamanı. Sırada haziran ayı sonunda İmar Planı var.”
“Hükümet programında yazan icraatlar her iki parti için de bağlayıcıdır”
Kamu Reformu, Nereden Buldun Yasası, Yurttaşlık Yasası, Belediyeler Reformu ve vergi sistemindeki düzenlemelerin Halkın Partisi için olmazsa olmaz olduğunu anlatan Yenal Senin, “Şunu da söylemek gerekir; bunlar sadece Halkın Partisi’nin gündeminde değil, hükümet programında da yazan, hayata geçirilecek öncelikli başlıklar. Her iki parti için de bağlayıcıdır. Bazı adımlara tepki de olacaktır ama biz hazırız. Halkın Partisi yola çıkış amacımızın gereğini yapacağız. Siyasi hayatımızda kamu menfaati için bir artı yazdırırsak, bu bizim için gurur vericidir” ifadesini kullandı.
“Açılım bilimsel verilere ve sağlık altyapımıza göre yapılmalıdır”
Yenal Senin, KKTC’de pandemi sürecinde çok sayıda vaka olmamasının, hemen kapanılmasının toplumda hem bir rahatlık ve güven oluşturduğunu ve buna bağlı olarak da kişilerde bu güven ortamının devam etmesi yönünde bir düşünde olduğunu anlattı. Senin, kapalı çark sisteminin uzun süre devam edemeyeceğinin de aşikar olduğunu ancak açılımın bilimsel veriler doğrultusunda yapılması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Ülkemizin iki lokomotif sektörü yüksek öğrenim ve turizm Covid19 döneminde en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Kapalı bir ekonominin de ülkedeki çarkları döndürme bağlamında reel sektöre ve maliyeye yeterli miktarda kaynak aktaramadığını görüyoruz. Birinci, ikinci ve üçüncü etap açılımı başarıyla gerçekleştirdik. Hem hükümetin aldığı kararlar hem de halkın bu kurallara riayet etmesi bizi iyi bir noktaya getirdi. Şu an dördüncü açılımdayız; hava, deniz ve kara kapılarımızı açma aşamasına geldik. Bu daha farklı bir süreç çünkü artık dışa açılıyorsunuz. Bazı ülkeler bunu yaptı ve ikinci dalgayla yüzleşmeye başladı. Tabii bu da toplumda bir tedirginlik yaratıyor. Açılım bugün olmasa yarın olacak. Konuşulması gereken ülkelerin bilimsel değerlere göre kategorize edilmesi ve kategorilere göre önlemlerin doğru alınması. Bunu, sağlık altyapımızı ve iş gücü kapasitemizi göz önünde bulundurarak planlamalıyız.”
“Halkın içi rahat olsun, pandemide olası bir 2. dalga için gerekli tedbirler alınmaya devam ediyor”
Başından beri hükümetin pandemi hastanesini yapmayla ilgili bir tereddütü olmadığını aktaran Senin, Başbakan Ersin Tatar’ın da ihale sürecinin en yakın zamanda tamamlanıp yıl sonuna gelmeden pandemi hastanesinin hizmet vereceğini söylediğini hatırlattı.
“Şahsen ben pandemi hastanesinin olması konusunda aynı fikirde değilim” şeklinde konuşan Senin, bu düşüncesini şu sözlerle açıkladı:
“Sağlık Bakanlığı’ndan paylaşılan veriler, gerektiğinde devlet hastanesinin 250 yatak kapasitesiyle hizmet verebileceğini gösteriyor. Bunun yanı sıra solunum cihazı sayımız oldukça yukarıya çekildi. Geçen hafta Sağlık Bakanlığı hemşire ve uzman münhaline çıktı. Bu kişiler alınıp en hızlı sürede pandemi özelinde yetiştirilecek. Hal böyleyken bütün enerjmizi pandemi hastanesine aktarmamızın doğru olacağından emin değilim. Sağlık Bakanlığı’nın bu yönde adım atılacağı yönünde bir deklarasyonu var. Tabii ki olursa iyi olur. Daha sonra yine başka amaçlar için kullanılabilir. Yıl sonuna kadar pandemi hastanesinin bitmesini beklerken halkın da içi rahat olsun; tıbbı cihaz, yatak kapasitesi, eğitimli personel kapasitesi adım adım artırılmıştır. Bu yönde tedbirler de alınmaya devam ediyor. Olağanüstü bir dönemde, olağanüstü koşullarda ilk defa karşılaştığımız bir pandemi sürecinde alınan bazı kararların revize edilmesi normaldir. Bu kararlar alındığında da duruma göre yeniden bir değerlendirme yapılabileceğini söyledik. Uzman kişilerin bu konulardaki yönlendirmeleri önemlidir.”