Kaynak: Diyalog Gazetesi
Haber : Çiğdem Aydın
Kuzey
Kıbrıs’a yeterince hizmet veremez duruma gelen Telekomünikasyon Dairesi’nin
‘kamu-özel’ ortaklığına dayalı bir model çerçevesinde geliştirilmesini öngören
‘Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ önergesi Bakanlar Kurulu’ndan geçirildi.
‘Alt’
ve ‘Üst’ yapılarak isimlendirilen yeni proje, hem sabit telefon abonelerinin
artırılmasına, hem 3’üncü GSM şirketine olanak sağlayacak. Bakanlık 3 ay içinde
ihaleye çıkılmasını hedefliyor.
‘Alt Yapı’ başlığı altında toprak
altı altyapı ve transmisyon omurga Telekomünikasyon Dairesi’ne bırakılırken,
‘sabit ses, sabit geniş bant, mobil hizmetler ve son kullanıcıya verilecek
katma değer servisler’ ‘Üst Yapı’ başlığıyla özele bırakılıyor ve
‘Yap-İşlet-Devret’ modeli öngörülüyor.
Diyalog’a konuşan Bakan Tolga Atakan
‘liberal bir değişim’ sağlayacaklarını söyledi.
Atakan konuyla ilgili açıklamasında şöyle
dedi:
“Şu anda Telefon Dairemiz ve mevcut telefon dairesi alt yapısı gerçekten çağın gerekliliklerinin oldukça gerisinde. Bunu yenilemek ve çağın gereklilikleri noktasına getirecek kamu kaynaklarına ve imkânlarına sahip değiliz. Zaten dünyanın geneline baktığınızda bunun için liberalleşme hareketleri genel olarak haberleşme sektöründen başlar. Alt yapıda ve üst yapıda kamu özel ortaklığı çerçevesinde liberal bir değişim sağlayacağız ama Telefon Dairesi’ni ortadan kaldırarak değil, onun da bunu regüle edecek bir otorite olacak şekilde bu dönüşümü sağlayıp da altyapı kalitesini yükselttikten sonra 3. Bir GSM operatörünün gelip gelmeyeceğine saha sağlıklı tartışabiliriz.”
Bakanlar Kurulu
neyi onayladı?
Bakanlar Kurulunda onaylanan önergenin
içeriği şöyle:
Özet
Telekomünikasyon Dairesi altyapı (toprak altı altyapı
ve transmisyon omurga) ve üstyapı (sabit ses, sabit geniş bant, mobil
hizmetler ve son kullanıcıya verilecek katma değer servisler) oluşumlarının
işlevlerinin birbirinden ayrıştırılması,Dairenin teşkilat yapısının güçlendirilmesi,
düzenleyicilik ve denetçilik görevlerinin geliştirilmesi,Altyapının tüm haberleşme sağlayıcılara eşit şartlarda
ve adil şekilde sağlanması için altyapı yapma, yaptırma, kurma, kurdurma,
işletme, işlettirme ve denetleme işlevlerinde TD'nin tek yetkili olması,Üstyapının modernize edilmesi amacıyla, hazırlanacak
teknik şartnameler doğrultusunda üstyapı hizmetlerinin yap-işlet-devret
modeli ile işletilmesi,
Ön rapor ve ihale
Oluşturulan vizyon çerçevesinde, Ön Raporun
hazırlanması ve üstyapı ihalesine 2019 yılı içinde çıkılması hedeflenmektedir,Üstyapı ihalesi kapsamında yapılması planlanan
yatırımlar, Telekomünikasyon Dairesinin ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımları,
ülke geneli saha dolaplarına kadar olan bakır kablo envanterinin fiber kablo
ile değişimi, 2020 yılının ortasında teknoloji bağımsız frekans (5G dahil)
ihalesine çıkılabilmesi için gerekli yatırımları içermektedir.
Detay
Telekomünikasyon Dairesi’nin iki ana işlevi ile
ilgili olarak, (1) mevcut sabit toprak altı altyapı/transmisyon omurga ve (2)
mevcut sabit ses, sabit geniş bant, mobil üst yapının birlikte, iki ayrı
oluşumda toplanması,Altyapı (toprak altı altyapı ve transmisyon omurga) ve
üst yapı (sabit ses, sabit geniş bant, mobil hizmetler ve son kullanıcıya
verilecek katma değer servisler) oluşumlarının işlevlerinin tamamen
birbirinden ayrılması,Telekomünikasyon Dairesinin mevcut sabit alt yapısının
geliştirilerek işletilmesi ve bu altyapının tamamen Devlet kontrolünde
kalmasının sağlanması amacıyla Dairenin yeniden yapılandırılması,Yapılacak kanuni düzenleme ile bütün sabit üst yapının
(çekirdek şebeke, erişim şebekesi, her türlü servis içeriği sağlayan aktif
ve pasif cihazlar, ses ve veri aboneleri, vb.), mobil üst yapının ve her türlü
verilmiş frekansların mülkiyeti ve işletme hakkının TD'de kalmasının
sağlanması,TD'deki mevcut personelin hiçbir şekilde mağdur olmayacağının,
özlük haklarına hiçbir halel gelmeyeceğinin ve %100 Devlet güvencesiyle iş
güvencesinin garantisinin verilmesini sağlayacak yasal düzenlemelerin
öncelikli olarak yapılması,
Genel gerekçe
KKTC Telekomünikasyon Dairesi (TD)
Sabit Haberleşme ve Altyapı İşletmeciliği Hizmeti yetkilendirilmelerinde
tekel durumundadır. Dairemizin, haberleşme sektöründeki rekabeti ve
haberleşme hizmetlerinin kalitesinin artırılması için yapısının
değiştirilerek, toprak altı altyapısının ve üst yapının modernize edilme
zorunluluğu bulunmaktadır. Dairemizin yaklaşık 15 yıldır ciddi bir ekipman
modernizesi yapılmayan ve son kullanıcı tarafındaki sabit altyapı şebekesinin
büyük çoğunluğunun "bakır kablo" olan bir yapının, gelişen
teknoloji içinde bu haliyle (kendi döner sermayesi olmayan, gerekli yatırımları
yapmakta bürokrasiye takılan, personel sıkıntısı yaşayan vb.) faaliyetine
devam etmesi teknik olarak mümkün değildir. Devlet kontrolünde olan sabit
fiber optik kablo/bakır kablo altyapısı, Devlet kontrolünde olmak şartı ile
haberleşme sektörünü de dikkate alarak yeni bir ulusal politika ile
yapılandırılmalı ve uygun ücret politikaları ile kullandırılmalıdır.
Özellikle son yıllarda, gelişen
teknoloji ile son kullanıcılara geniş bant üzerinden katma değerli
servislerin verilmesi (yüksek hızda internet, IPTV, anlık mesajlaşma, ses ve
video uygulamaları, internet tabanlı pek çok servis, vb.) konusu artık
kaçınılmaz olmuştur. Geniş bant verebilmek için mümkün mertebe son
kullanıcıya doğru fiber ile gidilmesi gerekliliği KKTC'de fiber sabit altyapı
ihtiyacının giderek artmasına sebebiyet vermektedir. Devlet kontrolünde fiber
optik şebekenin/transmisyon omurgasının geliştirilmesi ve fiber optik
şebeke/transmisyon omurga topolojisinin kesintisiz hizmet verilmesi konusunda
güncellenmesi ve yeni yatırımlar ile geliştirilmesi gerekmektedir.
Yıllar öncesinde yapılması gereken
bu yapılandırmanın gecikmesi ile tüm haberleşme sağlayıcılarını, kendi fiber
altyapı şebekelerini tesis etmesi yönünde arayışa sevk etmektedir.
Ancak bu özel Haberleşme
İşletmecilerinin kendi fiber sabit altyapı şebekelerini oluşturmaları
halinde:
a. TD'nin bu haliyle faaliyetini
devam ettirme şansının kalmamasına,
b. Yapılacak mükerrer yatırımların,
ciddi bir maliyet ve iş karmaşasına sebebiyet vermesine,
c. Güçlü özel sermayenin zaman
içerisinde fiber optik altyapıda tekel olmasına ve bu bağlamda rekabetin önüne
geçilmesine,
d. Eşit ücret politikalarının
oluşturulmasının ve herkese eşit şartlarda ve adil bir şekilde
kullandırılmasının önüne geçilmesine,
e. Fiber alt yapı şebekelerinin
ulusal güvenliğinin sağlanamaması ve kontrol edilebilirliğinin yitirilmesi
problemleriyle karşı karşıya kalınmasına, sebebiyet verecektir.