Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, ABD’nin Başkenti Washington’daki temasları kapsamında, güvenlik ve doğal zenginlikler konularında önde gelen düşünce kuruluşlardan Atlantik Konseyi’nde bir konuşma yaptı.
Kıbrıs sorununun geleceğini ve Doğu Akdeniz’deki doğal gaz zenginliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özersay, Kıbrıs’ta her şeyi yarım asırdır ulaşılamayan çözüme bağlamanın doğru olmadığını vurguladı.
“Kıbrıs’ta Çözüm olmasını beklemeden iki taraf arasında ve hatta genel olarak doğu Akdeniz’de doğal gaz, suçluların iadesi, kara para hareketlerine karşı mücadele, terörizme karşı mücadele ve benzeri konularda işbirliği yapabilmeliyiz” diyen Özersay, iki taraf arasında gerçek anlamda güven ortamının da bu yolla sağlanabileceğini kaydetti.
Kıbrıs’taki taraflar arasında çözümün olmasını beklemeden işbirliği yapılmasının bölge barışı ve istikrarı açısından önemine dikkati çeken Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Normal şartlarda başka unsurlar yanında işbirliği yapılabilmesi için gerekli iki önemli unsur vardır. Bunlardan birincisi terörizme karşı mücadele veya suçluların iadesidir. Bir diğeri ise bu işbirliğinin olabilmesi için tarafların gerekli esnekliği göstermesi, yani pragmatik davranabilmelesidir” dedi.
Özersay, 2011 yılında elektrik konusunda iki taraf arasında yapılan işbirliğinin buna iyi bir örnek teşkil ettiğini belirtti.
Özersay 2011 yılında Kıbrıs Rum tarafında meydana gelen patlama ertesinde çok ciddi bir elektrik enerjisi açığının ortaya çıktığını ve bu ihtiyacın sonucunda Kıbrıs Rum tarafının, başlangıçta tereddüt etmiş olmakla birlikte kuzeyden elektrik satın alabildiğine dikkati çekti.
İşbirliğini zorlayanın ihtiyaç olduğuna işaret eden Özersay, Kıbrıs Rum tarafının elektrik enerjisine ihtiyacı vardı. Taraflar pragmatik davranarak, gerekli esnekliği göstererek bu işbirliğini mümkün kılmışlardı. Elektrik ticareti işlemi Kıbrıs Türk Ticaret Odası üzerinden yapılabilmişti. Eğer niyet varsa, bir yanda ihtiyaç diğer yanda pragmatik yaklaşımla pek çok alanda işbirliği yapılabileceğini yaşayarak gördük” dedi.
Özersay, Rum tarafının doğal gaz konusunda işbirliğine yanaşmamasının nedenin uluslararası toplumun yaklaşımları olduğunu kaydetti.
Özersay “Bu kaynakların sahiplerinden birisi, her durumda bu kaynaklardan yararlanabiliyorken, aynı kaynakların bir diğer ortağı olan Kıbrıslı Türkler ancak ve ancak kapsamlı çözüm olursa, ya da olduğunda bu sürece dahil edilebilecekler gibi bir yaklaşım sergileniyor. Doğal olarak bu yaklaşım da Kıbrıs Rum liderliğinin bizimle doğal gaz konularında işbirliği yapmaktan geri durmasına neden olmaktadır” dedi.
İşbirliğini doğuracak olan şeyin ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Özersay, Mevcut şartlarda Rumlar Kıbrıs Türk tarafı ile işbirliği yapma ihtiyacı hissetmediğini anlattı.
Yakın gelecekte bölgede çalışma yapan şirketlerin, bu kaynakların bir diğer sahibi olan Kıbrıslı Türklerin de rızalarının alınması gerektiğini ortaya koyması halinde, Rum tarafının, bu konuda diyalog kurmaktan geri duramayacağını kaydeden Özersay, “İşte bu da gerçek anlamda bölge barışına katkı sağlayacak olan bir işbirliğinin başlangıcı olabilecektir” ifadelerini kullandı.
Atlantik Konseyi’nde basına açık şekilde yapılan sunumda, Bakan Özersay katılımcıların sorularını da yanıtladı. Özersay, Washington’daki temaslarına bugün de devam edecek.